bugün

sevgilisinden ayrılmak istemeyen sevgili modu.
Haziran ayında mezun olacakların mart-nisan aylarında tavan yapacak hisleridir.
maddi ve sosyal durum elverdiği sürece gayet normal bir davranış.
yıllardır elinden çalınmış olana isyan eden ama kısır olmuş olan hissi uzuvlarını kesmek yerine kangrenini daha da çok arttırmak isteyen, yanlış yolun yolcusu.
ilgili üniversitenin birinci sınıfında sekizinci yılını doldurmakta bu yıl.
Gerçi derslerine çalışmaya çalışıyor kendisi kızgınlıklarını, isyanlarını ve tembelliğini bir kenara koyarak bu dönem.
sanırım fırtına dindi onun için.
- artık mezun olabilir. -
güzel geçmiş bir üniversite hayatının sonlanmasını istememektir. zira üniversiteden mezun olduktan sonra kişinin sorumluluk derecesi artacağı için öğrenci kalmak ve tek sorumluluğunun derslerden geçmek olması daha iyi bir seçenek olur.
iş bulamamaktan korkarak baba parası (pederbank) musluğunun akmaya devam etmesini istmektir.
hep boş kağıt vermişiz..
geçmeyelim, kalalım diye o sularda.
anarahminden çıkıp dünyaya gelmek istememektir. büyüleyici, idealize edilmiş üniversite ortamından çıkıp gerçek dünyaya kendini atmak istememektir. herşeyin artık değişeceğini iyi bilmektir.
belirtileri ''son sınıf olmak istememek'' olan, öğrenci milleti tarihinin yeni çağdan yakın çağa geçerken tutulduğu hastalık.
mezun olamayan öğrencinin kendisini teselli etmesi ya da mezun olamadığı için bahane üretmesidir.
(bkz: üniversite son sınıf psikolojisi)
sınıfta kalmakla gerçeğe dönüşebilcek istek.
gerçi sınıfta kalmayı da yediremez kendine, o da ayrı bir konu.
(bkz: ne istediğini bilmemek)
10 yıl olsa keşke şu lanet okul dediğimiz günleri hatırlıyorum.
işsizliğin kol gezdiği piyasayla yüzleşmekten korkmaktır.
mezuniyet balosu denilen şey aslında işsizliğe hoşgeldin demek olan bir ülkede, istememe eylemi gayet normaldir. ne diyor japonyanın başbakanı? her üniversite mezunu iş bulacak diye bi kural yok!
işsiz kalmamayı istemekle aynı nedendir... *
(bkz: ben)
(bkz: elektronik ve haberleşme mühendisliği)
(bkz: vasıflı işsiz)
alt sınıflardan sevgili barındırmaktır.
işsizlik bir yana, iş bulmak istememektir. ilkokuldan beri asıl hayatın üniversitede olduğu düşüncesiyle büyütülmüş, inanmış, inandırılmış genç kişinin mezun olur olmaz direk babasına dönüşeceği korkusuyla kapıldığı hezeyandır. geçer.
o şehri şehir yapan unsurlardan vazgeçememektir esasında.hangi dost,hangi muhabbet,hangi şehir doldurabilir bu boşluğu.yıllar sonra da hala aynı şeylere gülünebiliyorsa,hala aynı insanların yokluğunu hissediliyorsa neden bitsin ki? uzasın... çünkü dışarda zalimce işliyor bütün çarklar.
baba parasının tatlı gelmesindendir.
okurken sadece hayatın önizlemesini görürüz. mezun olunca biliriz ki şu ana kadar yaşadıklarımız mezun olduktan sonraki yaşayacaklarımızın yanında devede kulak kalacaktır. aile yanındaki bir elimiz yağda bir elimiz balda; yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızda durumlarından sıyrılıp artık hayatın yardımcı oyuncusu rolünden başrole geçme vakti gelmiştir. artık kendi hayatımızı kendimiz kazanacağız.iş güç ve birçok sorumluluk omuzlarımıza yüklenecek. o yüzden mezun olmak pek istenmez.
güncel Önemli Başlıklar