bugün

sad, ozellikle kis mevsiminde kendini gosteren depresif semptomlarla karakterize epizodik bir duygulanim bozuklugudur. amerikan toplumunda %5-10 oraninda gorulmektedir. turkiye icin tatmin edici bir istatistiki rakam bulunmamaktadir.
kadinlarda, erkeklere nazaran, ortalama 3/4 kat daha fazla gorulmektedir. ekvatordan uzaklastikca, hastaligin yayginligi artmaktadir.
sad'e ozellikle alinan gunes isigindaki azalmanin sebep oldugu dusunulmektedir. tedavisi icin kullanilan metodlarin arasinda isik tedavisi de yer almaktadir.

not: epizodlar bazi kisilerde kis yerine yazin da kendini gosterir.

(bkz: seasonal affective disorder)
duyguların, mevsimin özelliklerine göre olumlu ya da olumsuz anlamda değişmesi rahatsızlığı. bu bozukluğa sahip insanların ruh hallerinin kontrolü mevsimlere bağlıdır.
sonbahar: depresyon başlangıcı.
kış: depresyon dönemi.
ilkbahar: depresyondan çıkmaya çalışma.
yaz: depresyondan çıkma.
bu hastaların panik atak ve manik-depresif olma riskleri oldukça fazladır.
özellikle insanların geçiş iklimlerinde geçirdikleri depresyona denir. aslında mevsime suç atmamak gerekir. sebep bizim içimizde yahu
hiç anlayamadığım ruh hali. mevsimlerin sırasını ve içeriğini değiştiremeyeceğimize göre güneş açtı mutlu oldum yağmur yağdı içim sıkıldı demenin ne anlamı var bilemiyorum. tüm bu doğa olayları bizden bağımsız gelişir ve bize gıcık yapmak gibi bir durumları yoktur. bunu insanın üstüne alınmasının ne mantığı vardır. bu işi mevsimlere yüklemektense biraz daha insanın kendisine dürüst olması biraz daha aynayla konuşabilmesi gerekmez mi diye düşündürüyor bana
geldi bahar ayları gevşer gönül yayları deyiminin anlattığı durumdur. önümüzdeki aylar için geçerlidir.
sürekli kapalı, yağışlı kış günleri ise depresif ruhun besin aracıdır. şükür bitiyor.
Yine bir sonbahar nedeniyle yakalandığım hastalık. Her sonbahar ve devamında kışı depresyonda geçirmeme sebep oluyor. Depresyonun şiddeti o yıl hayatımda yaşadığım diğer sorunların şiddetine göre değişiyor, bu nedenle son iki yıldır sonbahar ve kış aylarında hayatla tüm bağlantım bitiyor.
kronik bir haldeyse his kaybı, kışın en soğuğunda bile eve kapanmayın, güneşi bile karanlık görürsünüz yoksa, aktif olun, açık havada olun genellikle, bir zaman sonra hisssizlik yok olup, coşkunuz geri gelecektir.***
dalgalandım da durulamadım durumudur. mevsim geçişlerinde yakalar insanı. hissettiğin anda kapılıp gitmemek için aktif olmakta fayda vardır.
havalar kapalı içim sıkıldı, hava bugün bi garip deprem havası sendromu.
bir sonbahar hastalığı. yaprak dökümü, güneşin azalması... hüzün, yokoluş, sanki bir son gibi hissedilerek duyguların jöleleşmesi durumu.
BenDe de yapısal olarak var olan, olabildigimce de babamın "senin havan güzel olsun" tavsiyesine uyarak azaltmaya çalıştığım şey. Havaya bakmaktan ziyade, işine gücüne daha çok odaklaninca etkisi azalıyor ister istemez

Yaz çocuğuyum, bayılırım güneşin beni yakmasina. O güneş ışınları ne kadar parlaksa ben o kadar mutluyum genelde.
Yalnız yazın da tatil yapmayıp eşek gibi çalışmak zorundaysaniz, bir yaz depresifligi de olabiliyor. Ben kütüphaneye tikildim, resmen hava alamıyorum; millet sanki Festivaldan festivale koşuyor gibi bir his.kisacasi (bkz: benim dışımda herkesin hayatı mükemmel düşüncesi)

Eylul' un gelmesiyle de böyle ışık azalıyor, havalar daha erken karariyor, yağmur soğuk filan insan ister istemez insan içedönükleşiyor. Havaya bakıyorsun bu ne biçim hava, hiçbir şey yapasim gelmiyor diyorsun. Ha güzel yanı yok mu var: sokaklar da bomboş olduğundan herkesin sizin gibi evde pinekledigini bilirsiniz. Şahsen engelleme yolum da kışın olabildiğince dışarıyı görebileceğim yerlerden uzak durmak, dışarıya pek bakmamak. Antalya ' da değil, 4 mevsimin yaşandığı bir ülkede yaşadığını kabul etmek.