bugün

söylemeseler akla gelmeyecek olan mübarek gün.

2 ocak 2015 yani bugünmüş amına koyum.
Ne kadar islami olup olmadığı tartışılabilir kandil. Çünkü peygamberimiz döneminde de, halifeler döneminde de ve hatta kısmen tabiun döneminde de olmayan bir uygulamadır.

Emeviler döneminde ortaya çıkan adaptasyon krismıs.

Bu kandil biraz da kuransız müslümanlık olayını gözler önüne seriyor bence. Kuran'da kadir gecesinden başka açıkça müjdelenmiş bir gece yoktur.

inananların bu gece dua edip tanrıya yaklaşmalarında tabi ki sakınca yok, allah kabul etsin.

inanıyorsan ibadetini et. belki ben yanılıyorumdur. bi' de senin pis vebalini çekemem *
kutlu/mübarek olsun.
14 asır evvel yine böyle bir gündü.
Ümmeti muhammet olacağımızın habercisi geldi dünyaya.
Şükürler olsun ki. Ona ittiba ediyoruz.
Kutlu olsun mevlid kandiliniz.
12 rebiülevvel'dir. Miladi takvime göre bu sene 2 Ocak'a (bugün) denk gelir.

O'nun doğumu... O doğdu; alemlere rahmet yağdı, kabedeki putlar yere serpildi, mecusilerin yüzyıllardır sönmeyen ateşi söndü...

2 gece önce içip kuduran müslümanlara ağır olacak gündür. Allah affetsin hepimizi...
günü gelene kadar unuttuğumuz mübarek günümüzdür. sabah gelen bir mesajla hatırladığım bir gündür.
hz. peygamberin doğum günü olan tarihtir.

bütün dünya müslümanları bugünü doğum günü olarak görürken türkiyedeki bazı cemaatler bu günü haftaya yayıp kutlu doğum haftası altında nisan ayında kutlar. o nisan ayında gerçekleşen kutlu doğum uydurmadır. gerçek doğum günü mevlid kandilindedir ve o da her sene 10 gün kaymaktadır. 2015 itibarıyle de 2 ocak'a denk gelmiştir.
Hz. Peygamberimizin doğum günü.

Bu yıl yılbasinin 2. Gunune denk gelmistir.
Bu gecenin ibadetle geçirilmesi gerektiğine, duaların makbul olduğuna dair kuranda bir ayet yok. Peygamberin herhangi bir uygulaması da yok.
Fakat bu geceyi önemsiz kılmaz.
Geceye örfi gözle de bakılabilir çünkü Osmanlı'dan kalma bir gelenektir. Birde peygamberimizin doğum günüdür bu bir sevinç sebebidir.
kanımca bu gece matem havasında değil eğlenceli bir şekilde olmalıdır.
Kuranı nı okuyan yine okusun ama kesinlikle eğlence olmalı gidin içki için demiyorum. Havai fişekler patlamalı ışık gösterileri yapılmalı.

Aslında sorun müslümanın eğlence anlayışının kıt olmasında. Neymiş efendim allah bizi bu dünyaya eğlenelim diye göndermemişmiş. Hep bu yobazlar yüzünden soğudu dine insanlık.

Müslüman ömür boyu kendini hüzne gark etmez. Müslüman eğlence konusunda kendini geliştirmeli.
hep şüphe ile baktığım doğum günüdür. Ben bile doğum günümü anneannem'in mezar taşından öğrendim ben doğduktan on gün sonra ölmüş rahmetli. Taa o devirlerde nasıl oluyor bu doğum gününü kayıt ediyorlar ama temsili olarakta kutlanması güzeldir. Kutlu olsun.
rasulallah s.a.v efendimizin mübarek doğum günüdür.

bol bol salavatı şerif okunmalı dua edilmelidir.

o doğduğunda pek çok harikülade olaylar cereyan etmiştir.

saba gölü kurumuş, iranda kisra sarayının sütunları yıkılmış, mecusileri 1000 yıldır yanan ateşi sönmüş, bir kuyruklu yıldız doğmuştur.

o alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. şu ayette gösteriyor ki o bizi çok seviyor

andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. o size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. (tevbe suresi 128. ayet)

biz neden onu canımızdan aziz bilmeyelim.
hayırlara vesile olması dilenen, öte yandan yine de bidat olan kandillerden biridir.malum bugün cuma, bir çoğumuz cuma namazını eda etmek için, camilere akın ettik.cami imamı vaaz veriyor, ışte bu kandil namaza başlayıp devam etmek için oruç için vs vesile olmalıdır diye.iyi de sevgili imam, bi'de de ki ticaretinizde siyasetinizde dürüst olun çalmayin, rüşvet vermeyin, adam kayirmayin, adaletten şaşmayın. yok bunların hiç biri yok, varsa yoksa namaz, oruç. ulan bunlar kişisel gunahlardir ve yüce allah dilediğini bağışlar lakin diğerleri kamusal gunahlardir, ışte bu günahlar insanı ahir hayatta rezil, eder mahveder. insanlara faydalı din ve ahlak bilgisi vermek istiyorsanız, bunlarla ilgili ayetleri anlatın camilerde ki topluma bir hayriniz dokunsun.bu demek değildir ki namaz vs önemsizdir ama diğer meziyetlere sahip olmaksızın kılınan namaz vs haybeyedir.
tüm yazarlarımızın kandilini kutlarım. hayırlara vesile olmasını dilerim.
Peygamber efendimizi andığımız bu gece onu anmakla kalmayıp anlayalım inşallah kandiliniz mübarek olsun.
mevlid kandili peygamberimiz hz. muhammed(sav) in doğum gecesidir.Hicrî Rebiülevvel ayının onikinci gecesidir

--spoiler--

sen yokken dünyanın heryerini cehalet,zulüm ve ahlaksızlık sarmıştı.insanlık korkunç ve karanlık duruma düşmüştü.
senin tebliğinle dünya aydınlandı.Allah inancıyla kalpler nurlandı.
hoş geldin ya rasulullah
şefaat eyle bu yaralı gönlüme

--spoiler--

ayrıca Dursun ali erzincanlının 40 yaşındasın şiirini de paylaşmak isterim.

--spoiler--

Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle

Ya Rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

işte
Bir yaşındasın,
Beni Sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor Beni Sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.Halime kucağına alıyor seni
Yüzünde bir gölgelik...Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i Münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor

Ya Rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
iniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey Yâr!
Nurdağına davet var

işte
Kırk yaşındasın
Hira Nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' Ah! ' sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen Nebiyullahsın
Sen Habibullahsın
Sen Rasulullahsın

Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin ' diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş Arş-ı Âla
' Bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu

Ya Rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' Beni seviyor musunuz ' diye sormuştun onlara
' Seni çok seviyoruz Ya Habiballah ' demişlerdi
Sen de:
' Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum' demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' Görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver '
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
istendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini bile bile
' Peki ' dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktirdiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre' nin diliyle:
' Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne de evladımız olsaydı diyecekler '
Ve Hz. Enes ile paylaşmıştın özlemini
' Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'

Sultanım!
Ey Medine minberinde ' ümmeti, ümmeti ' diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına ' Allah! ' diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...


--spoiler--
gönülden edilen her duayı kabul et Ya Rab. cümleten hayırlı kandiller.
bugündür. 2015'te iki defa olacaktır.
Efendimiz (sav) in mübarek doğum günüdür. Rabbim bu gecenin hürmetine biz falsolu kullarını affetsin. Herkese hayırlı kandiller.
rahmetini umarak
günahkar bir dille;
allah azze ve celle
ya rasulallah,
âlemlere rahmet hayatın geçiyor
kalbimizden,
kalbimizden seyrediyoruz seni.
işte
bir yaşındasın,
beni sa'd yurdundasın
sana süt anne olmadı kadınlar
bu yüzden dargın bulutlar
bir damla yağmur indirmiyor
kıtlık hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
minicik bir bulut var gökyüzünde
sana aşık...
ayrılmıyor başucundan
ve insanlar yağmur duasında...
hz.halime kucağına alıyor seni
yüzünde bir gölgelik...seni güneşten korumak
için
oysa minicik bulut gökyüzünde
sana meftun, sana kilitli...
ve dua eden rahibin kucağındasın
dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
ama sen unutmuyorsun
uğruna canlarımız feda o gözlerinle
gökyüzüne bakıyorsun
o minicik bulut ilişiyor bakışlarına
büyüyor, büyüyor...
sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor
buluttan
fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş
sebebini
çoğusu bilmiyor seni...
altı yaşındasın
medine-i münevvere yolundasın
yanında aziz annen ve ümmü eymen
yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
sonra yolda, ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
mekke'ye annesiz giriyorsun
abdulmuttalip bir başka seviyor seni
ebu talip bir başka seviyor
ya rasulallah
mekke çocukları annelerine seslenirler miydi
senin yanında
onlar anne deyince sen yere mi bakardın
mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı
ebva'ya
kaç gece anne diye hıçkırdın
efendim!
senin yerine de anne dedik annemize
senin yerine de baba dedik
yirmi beş yaşındasın
ve bambaşkasın
kimse sana denk değil
şefkat yayıyor kokun
güven veriyor sesin
sen muhammed-ül emin' sin
otuz üç yaşındasın
dalga dalga rahmet var
otuz beş yaşındasın
hadi gel bekletme yar
iniltiler çalıyor kapısını göklerin
hadi gel bekletme yar
sinesi çatlayacak rasul bekleyenlerin...
hadi gel ey yâr!
nurdağına davet var
işte
kırk yaşındasın
hira nur dağındasın
cibril iniyor göklerden
ve nokta nokta her yerden salat, selam
yükseliyor
sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' ah!
' sın
karanlık gecelerimize sabahsın
sen nebiyullahsın
sen habibullahsın
sen rasulullahsın
niye incittilerki seni sultanım
niye işkence yaptılarki sana
ebu talip öldü diye mi bu pervasızca
saldırılar
himayesiz kaldın diye mi
kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin '
diyişin
haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
başına pislikler saçılıyor
başlar feda o mübarek başına
nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
biri koşuyor mekke sokaklarından sana doğru
biri koşuyor ama sanki yere inmiş arş-ı âla
' bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor
boşlukta
bu koşan kim?
ve cevap veriyor biri:
muhammed' in kızı fatımatüz-zehra
velilerin anası...
yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
sana yeryüzünde en çok benzeyen
gülmesi sen, ağlaması sen
' ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
niye çıkardılar ki yurdundan seni
himayesiz kaldın diye mi
onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
seni yetim bulup barındıranı
seni alemlere rahmet kılanı
onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen
susuyordun
'seni bizim elimizden kim kurtaracak'
diyorlardı
sen,
sen ' allah! ' diyordun
allah azze ve celle
semayı haşyet kaplıyordu
sen ' allah! ' diyordun
arş-ı âla titriyordu
bedir' de ' allah! ' diyordun
üç bin melek iniyordu alaca atlarda
yüz yirmi beş bin sahabi:
' anam babam sana feda olsun ' diyordu
ya rasulallah
medine-i münevvere sokaklarında
yürüyordun
neccar oğulları'nın küçük kızları seni görünce
sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' beni seviyor musunuz ' diye sormuştun
onlara
' seni çok seviyoruz ya habiballah '
demişlerdi
sen de:
' allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum'
demiştin
bu gün yaşayan gençler var
neccar oğulları'nın kızları diğil belki
ama seni onlar da çok seviyor
gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok
seviyorlar
senden başka kimseleri yok
allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun
altmış üç yaşındasın
refik-i âla duasındasın
senin için siyah yünden çizgili bir cüppe
dokunmuştu
kenarları beyazdı
onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' anam babam sana feda olsun ya rasulallah,
onu bana ver '
niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
istendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini
bile bile
' peki ' dedin o zata
ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
aynı cübbeden yine yine diktirdiler
ama giyinmek nasip olmadı
haberler uçurmuştun ebu hureyre' nin
diliyle:
' benden sonra öyle kimseler gelecek ki,
keşke peygamberi görseydik de ne malımız
ne de evladımız olsaydı diyecekler '
ve hz. enes ile paylaşmıştın özlemini
' beni görmedikleri halde bana iman eden
kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'
sultanım!
ey medine minberinde ' ümmeti, ümmeti '
diye hüznü giyen sevgili
ey mekke mihrabında alemler hesabına '
allah! ' diyen sevgili
bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük,
bey' at ettik
rabbinden bize ne getirdi isen amenna
duyduk, itaat ettik
ya rasulallah
sen hâlâ kırk yaşındasın
ve hâlâ ümmetinin başındasın...
ismet özel

naat

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar
Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin..
Külden martı doğuran odalıklar
Ve kahyalar
Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili
Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler
Celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan
Ey hayat rengini sazendelik sanan
Yırtlaz kalabalık!
Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi,
Hepiniz kulak verin.

Güneşin
Koskoca beldeye suskunluk yaygısını serdiği
Yazlar yok
Yok artık altında suskun yolları saklı tutan
Karla örtülmüş kırların kışı
Gitti giden, yerine gelmedi başka biri
Orada
Duyumsatmadı kendini hiçlik bile
Belli ki son yüzyılımız göğsümüzden
Varla yok harman eden sesi uçursak
Diye bize verildi
Yetti bir yüzyıl böcekler ve otlarda
Soluyuş izlerimiz silmek için

Ne yesek
Lokmaya vurulur gibi değil
Yuduma gelmiyor içtiklerimiz
Dernekler toplanıyor dışta tutmak için
Kanat vuruşlarını yumuşak kılan etkeni
Utançlı sessizliği tanımaz kalemlerle
Kapanıyor bilanço
Top mermisi, kör testere
Defalarca boyanmış çaput parçaları
Sıkıştırdık günlerimiz arasına ki
Serazat kahkahalar atalım
Yapmacıktan nefretimiz
Sebep olsun kavgamıza
Bekleyiş arzından kovsunlar bizi
Ne yemen biraz öncemiz diyelim
Ne biraz sonramız meksika

Canı pek bir dünya son yüzyılda yaşadığımız
Yüzü perdahla kavi, peçesi paramparça
Üstü başı kükürtlü bu dünyadan
Kancıklık
Sıçradı çevirdiğimiz sayfalara
Artık kimse bize haber vermeyecek
Hemen şu tepenin ardında
Saldırmaya hazır ve müsellah
Bir düşman taburu durduğunu
Çünkü gerçekten yok
Böyle bir ordu
Bir düşmanımız kaldı
Kendi
Dudaklarımız
Arasında.

Biliyoruz günden güne çopurlaşan yer yuvarlağında
Bizleri yan çizen birer hemşehri haline sokan nedir
Çırpını çırpını giden atlardan indik
Girmek için patavatsız yurttaşlar sırasına
Zihnimiz, acizlerin şikayetleri sığacak kadar
Kanırtılırken ses etmedik
Öcümüz alınacak korkusuyla irkildik
Kaldıysa bir soru içimizde
O da birşey:
Nerdedir yerle gök arasındaki ulak,
Nerde biz? .

Kimseden bir işaret gelmeyecek
Bir melek kimsenin alnını sıvazlamazsa
Söylemez size kimse dünyadaki ömrü boyunca
Hiçbir insana yan bakışı olmayan kimdi
Kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile
Öğretmek için cephe nedir
Kıyam etti
Torunu kucağında
Dönünce bütün gövdesiyle döndü
Bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda
Bir bilinebilseydi
Nedir veche..

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar
Sıyırın kahkaha sırçasını cildinizden
Omzunuzdan vaveyla heybesini atın
Boşa çıksın reislerin, kahinlerin, şairlerin kuvveti
Güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın
Neydi söğüt gölgesinde gülümsemek
Ağız dolusu gülmeden taşlıkta...


sevgili gecemiz.
sonsuz kez. şükürler olsun
Hz Muhammed. Mustafa Ahmed (sallallahualeyhivesellem) doğdu.
tüm müslüman aleminin kutlu olsundur.
inanmayan arkadaşlar da saygı göstermelidir.
ışid tarafından musul halkina kutlanması yasaklanmıştır.
farklı mezheplerin farklı tarihlerde kutladığı kandildir.

sünniler rebiülevvel ayının 11.sini 12.sine bağlayan geceyi, şiiler 17. günü mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de mevlid gecesi olarak kabul eder.
bu sali.

yine gelmis ya tovbe estagf..
güncel Önemli Başlıklar