bugün

mesnevi'de geçen bir kıssaya atıfta bulunan sözcük grubudur.Mesneviden bir alıntıya bir göz gezdirelim.

"efendim günlerden bir gün, mevlana'nın dergahına çok zengin bir tüccar gelir. beyimizin karşısına çıkar ve konuşur
-ey yüce mevlana, ben çok zengin bir tüccarım, ancak bir türlü doymaz iştahım; hep daha fazla para kazanmak, daha kudretli olmak isterim. var mıdır bana diyeceğin?
mevlana ise bir hikaye ile cevap verir:

zamanlardan birinde bir konakta bir kadın yaşarmış. bu kadın kocasından memnun değilmiş ve bir türlü cinsi tatmin olmazmış. binbir yol denemiş, şerbetler içmiş, kocasına macunlar yedirmiş ancak hiçbiri fayda etmemiş. bir türlü tatmin olamıyormuş.
lakin bu kadının bir hizmetçisi varmış ki kadın hep güleryüzlü, hep mutlu mesut görünürmüş. kocası olmayan hizmetçinin nasıl böyle mutlu mesut olduğunu anlayamayan kadın ise onu için için kıskanmaya başlamış. bu yüzden hizmetçisini takibe karar vermiş, gittiği her yere peşinden gitmeye, yaptığı her işi izlemeye başlamış.
bir gün kadın uyandığında ahırdan garip sesler geldiğini duymuş. hizmetçinin şuh sesi, bir anırtı ile beraber yankılanmaktaymış. hemen gidip ahır kapısından içeri bakmış ki ne görsün? hizmetçi kadın bir eşeğin altında gidip gelmemekte miymiş?
kadın bağırıp çağırarak hizmetçiyi ahırdan kovalamış. böyle bir şeyin olabileceğine inanamıyormuş.
günler, haftalar geçmiş. kadıncağızın tatminsizlik en sonunda canına tak etmiş. bir sabah usulca ahıra girmiş. eşeğin yanına gidip onu okşamaya başlamış. en sonunda dayanamayıp önünde eğilmiş; ve eşek tenasül uzvunu soktuğu anda kadın oracıkta can vermiş.
gürültüye gelen hizmetçi kadını eşeğin altında yatar bulmuş. ağlayarak,
"ah hanımım, hanımım"
demiş,
"eşşek tamam, sen tamam,
ama kabak eksik kabak!"
hikayenin aslı söyledir ....

Bir Hanımefendi Bir Hizmetçi ve Bir Eşek… ihtirasın acı sonuçları Bir halayık (hizmetçi) şehvetin çokluğundan hırsının fazlalığından bir eşeği kendisine alıştırmıştı. O eşek kendisine yakınlaşmayı adet edinmiş insana yakın olmayı öğrenmişti. 1335. O hilebaz halayığın bir kabağı vardı. Eşek kendisine ölçülü yaklaşsın diye kabağı eşeğin aletine takardı. Yakınlaşma zamanında aletin yarısı girsin diye bu işi yapmaktaydı. Çünkü eşeğin aleti tamamı ile girse rahmi de parçalanırdı damarları da. 1340. Onda hiçbir illet görünmedi kimse bunun iç yüzünü haber veremedi. Kadın bu işin aslını adamakıllı araştırmaya başladı. Eşeğin haline dikkat edip dururken bir de ne görsün? O halayık eşeğin altına yatmıyor mu? Bunu kapının yarığından gördü bu hale pek şaştı. 1345. Eşek erkekler kadınlara nasıl yakınlaşırsa aynen onun gibi halayığa yakınlaşmış işini becermekteydi. 1350. Sustu halayığa hiçbir şey söylemedi. Bu işe tamah ettiği için işi gizledi. Halayık bütün fesat aletlerini gizleyip kapıyı açtı. Yüzünü ekşitip gözlerini yaşartarak dudaklarını oynatmaya başladı güya oruçluyum demek istiyordu. Eline sapı yıpranmış bir süpürge aldı develerin yatması için ahırı süpürüyor göründü. Elinde süpürge kapıyı açınca kadın dudak altından seni usta seni dedi. 1355. Yüzünü ekşittin eline süpürgeyi aldın iyi. Fakat yemeden içmeden kesilmiş eşeğin hali ne? işi yarıda kalmış öfkeli aleti oynayıp durmada. Gözleri kapıda seni beklemede.. Bunu dudağı altından söyledi halayıktan gizledi. Onu suçsuz gibi ululayıp Dedi ki: Tez çarşafını başına al. Filan eve git benden selam söyle. Şunu söyle böyle yap şöyle et. Neyse ben kadınların masallarını kısa kesiyorum. 1365. Şehvet isteği gönlü sağır ve kör yaptı mı eşeği bile Yusuf gibi nurdan meydana gelmiş bir ateş parçası gösterir. Nice ateşten sarhoş olmuşlar vardır ki ateş ararlar kendilerini de mutlak nur sanırlar. Yalnız Tanrı kulu böyle değildir. yahut da Tanrı birisini çeker çevirir de yola getirir yaprağı döndürür bu da başka! Böyle olan o ateş hayali bilir o hayalin yolda eğreti olduğunu anlar. Hırs çirkinleri güzel gösterir. Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur. 1370. Şehvet yüz binlerce iyi adı kötüye çıkarmıştır. Yüz binlerce akıllı fikirli adamı şaşkın bir hale getirmiştir. Bir eşeği bile Mısır Yusuf’u gibi güzel gösterdikten sonra o çıfıt bir Yusuf’u nasıl gösterir? Pisliği afsunu ile sana bal göstermede iş inada bindi mi balı nasıl gösterir? Bir düşün artık. Şehvet yemeden olur az ye. Yahut bir kadın nikahla da kötülükten kaç. Yedin içtin mi şehvet seni harama çeker. Ele gireni elbet harcetmek gerektir. 1380. Kadın kapıyı kapadı sevine sevine eşeği kendisine çekti cezasını da tattı ya! Eşeği çeke çeke ahırın ortasına getirdi. O erkek eşeğin altına yattı. O kahpe de muradına ermek üzere halayığın yattığını gördüğü sekiye yatmıştı. 1385. Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı. Eşeğin aletinden kadının içine bir ateştir düştü. Alışmış eşek kadına abandı aletini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi. Eşeğin aletinin hızından ciğeri parçalandı damarları koptu birbirinden ayrıldı. Soluk bile alamadan derhal can verdi. Seki bir yana düştü o bir yana. Ahırın içi kanla doldu kadın baş aşağı yıkıldı öldü. Kötü bir ölüm kadının canını aldı. 1390. Kötü ölüm yüzlerce rezillikle gelip çattı babacığım. Sen hiç eşeğin aletinden şehit olmuş insan gördün mü? Kuran’dan rezillikle azap edilmeyi duy da böyle kepazelikle can verme. Bil ki bu hayvan nefis bir erkek eşektir. Onun altına düşmekse ondan daha kötü ve ayıp bir şeydir. Nefis yolunda benlikle ölürsen bil ki hakikatte sen de o kadın gibisin. Tanrı nefsimize eşek sureti vermiştir. Çünkü suretler huylara uygundur.
7. Entry edit: bitki turu olarak siniflandirmasi 15. Yuzyilda yapilmistir. Kullanimi milattan oncedir.
Mevlana'nın üzen hayal dünyasıdır.
Maalesef ki büyük islam aliminin fantezi dünyası baya çalkantılıdır.

Eşekler falan yani bilemiyorum.
michael sikkofield'ın yazılarında bahsettiği hikayedir.
yazının da şu olması lazım sanırım: http://michaelsikkofield....ikatlardan-tek-dunya.html
(bkz: cool story bro)

bir başka mevlana sözü ;

görsel
tüylerimi diken diken eden Mevlana hikayesi.
buradan ne çıkarmalıyız yani, kendimizi eşeğe silktireceğimiz zaman kabağı unutmayalım mı ana mesaj.
neden baştan çıkarıcılık örneği olarak eşek siki vermiş insan şaşırıyor.

öyküyü okuyunca, kafamda çok çılgın sorular oluştu:

acaba mevlana eşekleri çok çekici mi buluyor?
ya da eşek penisinin büyük olması o zamanın halkını tahrik mi ediyordu?
o zamanlar zoofili norm muydu?
şems aslında eşek miydi?
(bkz: mevlana nın aslında sapık olması)
(bkz: ) sapık senin babandır.
Mevlanayı savunanlar, bu erotik hikayeler hakkında ne düşünüyor acaba.
Evlat katili mevlana'dan normal hikayeler bunlar.
Sevgi pıtırcığı gibi anlatılan mevlana aslında anlatıldığı gibi biri değil ve kendisi tam bir türk düşmanıdır. Türklerden nefret eder..
Kabak orda normal kabak değildir nurdur ışıktır. insanı insan yapan değerlere ışık tutuyor öyle olmasa batılılar sever miydi hazreti mevlana hazretlerini.