bugün

dünyada hakkında pek bir bilgi sahibi olunmayan, kendi devrine göre az bi şey okumuş olan birinin abartılmasıdır. bakıyorum bazen sağda solda mevlana etkinlikleri düzenleniyor. yanlış. dünya tarihine mal olmamış biri çünkü mevlana. yani düşünün ki, bazı yerlerde artık "mevlana kebapçısı", "mevlana pide salonu" gibi yerler var. işte durum ortada.

dünya tarihine mal olan insanlara yönelmek gerekir biraz. ne bileyim, bi maradona, pele gibi isimler adı altında etkinlikler düzenlenebilir pekala. attım tabi bu isimleri. sonuçta bunlar da dünya tarafından bilinen, saygı duyulan isimler. keza shakira da öyle.

çağı yakalamak, çağdaş olmak önemlidir.
Mevlana kelimesinin "efendimiz" anlamına gelmesinden de anlaşılabilecek durumdur. O kim ki efendim olsun?
kesinlikle haklı önermedir. kişisel olarak aletta ocean güzellik merkezi, johnny sins nikah salonu, rocco siffredi adana kebap gibi yerlerin olması taraftarıyım *.
iki tane göğsü yok diye mevlana'ya çamur atmaktır. ayrıca, beğenmiyorsun ama dünyada "rumi" olarak biliniyor haberin var mı?
mevlana seni görseydi "sen de gel..." derdi eminim.
beyoğlunda mevlana kebapçısı veya mevlana pide salonu göremezsin. dini duyguları sömürü üzerine verilmiş işletme isimleridir bunlar. mevlananın abartılması ile alakası yoktur.
mevlana'nın nasıl bir insan olduğunu dünyaya, tanıtmayı düşünemeyen kişi söylemidir. o mesnevi'nin sadece yazılışındaki hüner bile, adı bilindik postmodern yazarlara sıçırttıracak kuvvettedir.
duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme
başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun, etme.
mevlana' nın gereksiz abartıldığı iddiasıdır.
nereden başlayacağımı bilemedim...
hayatında bir kez " mesnevi" açıp okumamış insan söylemi.
haksızlık etmeyeyim belki okumuştur. anlamamıştır.
anladıysa da ben malım.
yazarın kendi görüşüdür. görüşler farklıdır ama şu "şems" olayı da olmasaymış iyiymiş.
(bkz: aşuk ile maşuk)
şems ile tanıştıktan sonra dimetiltriptamin kullanarak bir daha geri dönülemez bir yola giren allah yolunda bir insandır. abartıldı denilen tarafı neresidir onu anlamadım..?
bir düşünce adamının hoşgörü ve tevazusunun dünyaca tanınmasının onuruna hoşgörü yılı düzenleniyor, adına üniversite açılıyor, sözlerinden etkilenen binlerce hristiyan islamı araştırıyorsa o düşünür fazla abartılmıyor demektir. ne kadar abartılsa yeridir. o ki ''ne olursan ol yine gel'' diyebilmiş bir düşünür. bunca şeye rağmen mevlana'nın abartıldığını düşünenlere sormak isterim; siz bu kadar cesur bir cümleyi* karşınızdaki herhangi birine söyleyebiliyor musunuz? hayır mı? o zaman konu kapanmıştır..
mevlana'nın aslında hiç tanınmıyor olmasından kaynaklanır. mevlana'ya atfedilen ama mevlana'ya ait olmayan gel gel ne olursan ol yine gel gibi sözleri facebook ya da twitter'de paylaşıyor olmak mevlana'yı tanıyor olmak demek değildir. mevlana deyince aklınıza ne geliyor? hoşgörü; sadece bu değil mi? bir de tasavvufi zırvalar. mevlana'nın iç yüzü bundan çok daha farklı oysa ki.
mevlana yılı düzenleniyor olması ya da hristiyanların mevlana felsefesini tanıyor olmaları islam adına pozitif bir değer değildir çünkü mevlana felsefesi islam teolojisi ile bir çok noktada çatışıyor. kaldı ki islam'ı mevlana ile tanısın diğer dinlerden olan insanlar. ayrıca mevlana'yı türk sananlarımız da çoğunlukta, yalnız bunu bir iran'lı meşhed'de ya da tehran'da duyduğunda katıla katıla gülüyor haklı olarak. mevlana uzak doğu felsefelerini pazarlamaktan zevk alan bunu sektör haline getiren tüccar şarkiyatçıların bir balonudur. çünkü biz pazarlamadık mevlana'yı avrupa'ya unesco'ya. sadece potansiyeli kullandık, hem uzak doğu mistik felsefeleri ve sufi anlayışlar üzerinden ticaret yapanlar kazandı hem de türkiye. olay bu.
mesnevi ise kelile ve dimne başta olmak üzere hint menşeili anlatılardan ve mişnalardan intihal ettirilmiş şeylerdir. çünkü mevlana'dan 2000 yıl önce bunlar yazılmıştı hem de hindistan'da; mesnevi'nin de abartılaca bir yanı yok maalesef, ayrıca kendisinin ahi evran yani nasreddin hoca'ya olan düşmanlığı ve efendileri olan moğollara karşı anadolu'da yaptığı faaliyetleri de tarih yazmıştır. yani mevlana o kadar da ''hoşgörülü'' bir adam değildir, akıllı bir ajandır hem de sufi kılığında.
mesnevinin herhangi bir sayfasında geçen bir cümleye denk bişiy yaz biz seni abartalım.
"Abartmaktan kasıt nedir acaba" diye düşündürten durumdur.

Mevlana ultra-mükemmel mi dedik?
Mevlana her sözü %1500 doğru ve geçerli olan adamdır mı dedik?
Mevlana Mesnevi'yi oturduğu yerden yarım saatte mi yazmış dedik?
Dünyadaki tek düşünür Mevlana mıdır dedik?

Siz kafanızda bambaşka şeyler isnat edip şekilden şekile soktuysanız, sonra da "ulan abarttık haa" dediyseniz, tabi o zaman ayrı.
mevlana bu başlıgı görse "kim olursan ol ,yine gel" sözünü geri alıp "sen gelme hacı" diyecektir. kesin.
güncel Önemli Başlıklar