bugün

özellikle bizim memlekettekilere uyuz olmamak elde değil.

evet hamidolar; sanki londra metrosunda seyahat ediyoruz; sanki; fransa'da gar dö les'ten bindik metroya da bizim millet kültürlü olduğunu göstermek için kitap okuyormuş tandansı yaratmaya çalışıyor.

ulan metro hıncahınç dolu nereye kitap okuyorsun; okusan bile ne anlayacaksın antoni quinn? kimi kandırıyorsun yani, allah'ın dangozu? hiç işte. acayip acayip tripler var ırgatlarda. ulan boş koltuk bulsan üzerine atlaycaksın neredeyse; kültürlüyüm izlenimi vermeye çalışıyorsun.

ne ziyan adamlar var lan memlekette, ehe.
esasında boşa vakit geçirip ayakta dikileceğime okur iki kelime bir şey öğrenirim diyen akıllı, tebrik edilesi insandır. kaldı ki hiçbir şey öğrenmese bile bu okuduğundan, hiç birşey anlamasa bile, yol boyunca dikilip metronun camlarına, tünellerin duvarlarına bakacağına, kağıda, mürekkebe kitaba bakması daha evladır ve bunun bilincinde olan insandır. diğer taraftan her kitap ağır kitap değildir. bir öykü ya da bir roman, şartlar ne olursa olsun, okunduğu zaman okuyucuyu içine çekiyorsa, ki bir çok kitap için bu çok rahatlıkla söylenebilir, amacına varan bir okuma yapan kültürlü insandır.
boş vaktini en güzel değerlendiren adamdır . bazı insanlar aynı eylemi entel ya da bilgili gözükmek için yaptıklarından herkesi aynı sanmaktadırlar .
doğru olanı yapıyordur. Şöyle ki özellikle sıkışık metrolarda gözlerini bir yere sabitleyebilmek zordur ve aksaray metrosunda bundan dolayı çok tartışma çıkmıştır sen bana mı baktın bilmem ne mi yaptın diye. okunulan eser cin ali bile olsa en azından tavanlardaki klima deliğini saymaktan ya da reklam ezberlemekten ya da yandaki hatunun poposunu kesmekten iyidir.görüldüğü gibi maksat entel görünmek değil gayet doğal bir sıkıntıdır.
hiç bir kötülük yoktur bunda. belki sahiden okumak istediği için elindedir o kitap. sen nereden bilebilirsin de, hemen yargılayabilirsin bu kişiyi? eğer bunu yapmasının sebebi özentilikse, iyi ki buna özenmiş. üstelik etrafta özenilebilecek envai çaşit saçmalık varken. esas yavşaklık, insanları işin hakikatini bilmeden yargılamaktır.
kitap okuması normal bi şey..ama metroda olması yaptığı işin saçmalığına delalettir..ders kitapları haricinde tabi..yani dini kitaplar harici..roman okuyorsa etrafa hava atıyordur..
kızılay-demetevler arasındaki koskoca 20 dakikayı millete aval aval bakmak yerine kitap okumakla değerlendirmeyi tercih eden insandır.
önermeyi doğrulayanlardan daha az yavşaktır .. kesin net..
fransa'da bilmem ama türkiye'de bunun asıl amacı ''kültürlü piç'' statüsüne girmektir.
özentiyle alakası olmayan durumdur. bütün yol boyunca boşa geçireceği vaktini kitap okuyarak değerlendirmek isteyen kişi davranışıdır. ülkemde okuma oranının oldukça az olmasından dolayı, yavşaklık olarak nitelendirilmesi doğaldır.
okuduğu sayfanın arasına parmağını koyarak arada bir kitabı kapatıp saatine bakar birde kulağında mp3 çalar veya telefondan dinlediği müziği değiştirir. okumaya pardon göz gezdirmeye devam eder. iş olsun artslik olsun işte maksat o.
kitap okumanın bir ihtiyaç değil de gösteriş yapmak olduğunu düşünen bir zihniyetin içinde var olmaya çalışan tiptir.

okumak iptiladır, müptelalara selam!
yavşağın tekidir.
Onca gurultunun, kalabaligin arasinda konsantre olup, okudugunu anlayabiliyorsa birakiniz okusun efendim. Biz inanmis gibi yapariz...
(bkz: gay)
Kitap okumayi ozentilik, artistlik sananlarin elestirdigi tiptir. Metroda milyarlik telefonlariyla oynasmadan ya da sikimsonik radyo kanallarinda gezinip muzik dinlemeden seyehat edemeyenlerinki artistlik degilde, 10 liralik sahaf kitabini okumak mi artistlik ?
(bkz: metroda kitap okuyan artist)

(bkz: metroda kitap okuyan özenti yavşak)

aramaya inanmayan tiple ölümüne kapışırlar. ama kelime değiştirip olan başlığı açan tip kazanır bence.
sadece metroda değil her yerde okurum efendim. ve merakını gidermek için söyleyeyim; daha hiçbir yerde kitap okuyorum diye yanıma gelen bir kız görmedim. e durum buyken 4 5 yıldır sürdürdüğüm bu alışkanlığı sen istersen yine karşı cinsi etkilemek, dikkat çekmek için yaptığımı düşünebilirsin. lakin biraz kitap okusan dünyanın vajina etrafında dönmediğini anlardın işte.

ve ayrıca sevgili kardeşim; kitap, okunduğu sırada karşı cinsle iletişim konusunda sana pek de yardımcı olamaz ama sonrasında bir gün bir kızla konuşurken mesela, ona yıllardır duyduğu basit iltifatları yapmak yerine hayatı boyunca duymadığı şeyleri söyleyebilirsin o kitaplar sayesinde. ilişkiler üzerine, dünya üzerine, yaşam üzerine düşüncelerini paylaşırsın onunla ve bunu yaparken, kendi fikirlerinin çok orjinale olduğunu zanneden ama herkesle aynı şeyleri söyleyen erkeklerin cümlelerine kıyasla çok daha etkili cümleler kurabilirsin o kıza. dahası bunu da kızı etkilemek için yapmazsın aslında, çünkü bunlar senin kendi fikirlerindir ve başka türlü ifade etme şansın yoktur. kitap okumanın böyle bir yararı vardır bak, yalan değil.
durak aralığı fazlaysa toplu taşımada adetlerce kitap bitirilebilir,hemen çemkirmeyin.
en azından kitap okuyan tiptir.
Kitap okumasına bir şey demiyorum da.

O ses, o gürültü içinde o konsantrasyon auuuuuv.
bi beats kulaklığıyla müzik dinleyen tip değildir.
kitap okuman artistlik sayıldığı ülkemizin cahilliğine inat okuyan tiptir.
kitap okurken not alınmıyorsa, kitaptaki önemli cümlelerin altı çizilmiyorsa,okuduğu her önemli şeyi hafızaya da atamayacağına göre kitap okuduğunu düşünmediğim tipik.
metro geldi mi, kapıları açıldı mı, e o kalabalıkta içeri girilebildi mi, hadi girdin oturmaya yer var mı gibi sorunları olmayan, okuduğu kitabın dünyasında yaşamaya çalışan insan prototipi.