bugün

3231. Peygamber de onun içine doğanları aynen söylerdi. O herzevekil, bu kadarcık bir şeyden azdı. Yoldan çıkıp.
3232. "Tanrıdan nur alan Peygamber, ne söylüyorsa o söylediği şey, benim gönlümde, o hakikat benim de gönlüme doğmakta" dedi.
3233. Düşüncesinin ışığı, Peygambere vurdu, kâtibin canına Tanrı'nın kahrı gelip çattı.
3234. Hem kâtiplikten çıktı, hem dinden. Kinlenip Mustafa'ya ve dine düşman oldu.
3235. Mustafa "Ey inatçı kâfir! Nur sendense, niçin şimdi kapkara kesildin?
3236. Eğer Tanrı ırmağının kaynağı olsaydın böyle bir kara suyun bendini açmaz, akıtmazdın" dedi.
3237. Şunun, bunun yanında namusum bir paralık olmasın düşüncesi, ağzını bağladı.
3238. Bu yüzden içten yanıp yakılıyordu. Fakat şaşılacak şey şurası ki tövbe de edemiyordu.
3239. Ah ediyordu, fakat ah etmesi faydasız. Kılıç gelmiş, kelleyi uçurmuştu.
3240. Tanrı, namusu, ar ve hayayı yüz batman ağırlığında bir demir yapmıştır. Nice kişiler, görünmez bağlarla bağlanıp kalmıştır!

devamı için:

(bkz: mesnevi 3241-3250)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 3221-3230)