bugün

olmadığı çok açıktır. çünkü biliyorlar ki orta doğu'da demokrasi ve ya barış gibi kavramların karşılığı hiçbir zaman olmamıştır, olmayacaktır da. bana göre türkiye'nin asıl amacı çekiç güç döneminde olduğu gibi esad'dan arta kalan pisliklerden dolayı terörün, muhtemel olarak kuzey bölgelerde yeniden hortlamamasıdır. 90'lı yıllarda öcalan şam'da oturuyordu, şam'ın en güzel mahallerinin birinde esad'ın babasının himayesi altında hem de. bir arap bir kürdü ne kadar sever? emin olun günahları kadar sevmezler birbirlerini ama aynı kaba bevletmekten geri durmadılar geçmişte.
dolayısıyla türkiye'nin suriye ve esad konusundaki tutumu körfez savaşı sonrasında dirilen, diriltilen pkk'nin yeniden can bulmamasıdır. atilla ateş vardı sanırım korgeneraldi. suriye'yi uyarmıştı o yıllarda. sonrasında ise baba esad öcalanı aniden şam'dan kapı dışarı etmişti.
türkiye suriye'den geçmişe dönük intikamlarını alıyor bana göre ve suriye'nin, esad sahtekarınnı kürt ve alevi kesimler üzerinden yapacağı manüpilasyonunun da farkında olmaları ana etkendir diye düşünüyorum.
genel olarak baktığımızda esad konusunda ''emperyalizme karşı savaşan aslan'' diyen kara cahiller, bugün kürt sorununun çözümünde milliyetçi bir hava veriyor olmaları, bir zamanlar bu toprakların askerlerinin ölümüne sebep olanlardan birinin yani esad'ın avukatı kesilmeleri iki yüzlülüğünü ve çelişkisini ortadan kaldırmamakla birlikte, kendilerinden tiksinmek için yeterli bir sebep teşkil etmektedir.
yani olayın birden fazla boyutu vardır; kısaca hangi özgürlük, hangi demokrasi? bundan bize ne?
tek mesele, radikal islamcı, baş kesen, sokaklarda kadına kıza saldıran teröristleri suriyede iktidara getirmek.
yazıklar olsun böyle insanlığa da, böyle müslümanlığa da...
kendi ülkesinde barıştan eser olmayanların sorduğu çok saf soru.

sen önce kendi götünü topla derler adama.
dışişleri bakanı ahmet davutoğlu nun açıklamalarıyla akıllara takılan soru.

türkiye nin derdi suriye ye barış getirmek mi? yoksa küresel bir oyunun piyonu muyuz?
güncel Önemli Başlıklar