merkez bankası bağımsızlığı

Kavramsal olarak merkez bankalarının kararlarında dış faktörlerden (çoğunlukla politik) etkilenmeden, kendi öngördükleri para politikası araçlarını serbestçe kullanabilmelerini ifade eder. Bağımsızlık kavramının içeriği ve kapsamı son derece geniş olup, tanımlanması zordur. Bu kavramı sayısallaştırmak, bağımsızlığı ölçmek amacı ile, yasal bağımsızlığı temsil eden Merkez Bankası Kanunu (hedefleri ve araçları kimin saptadığı, diğer kamu kurumları ile ne türden bir ilişkiye sahip olunduğu, başkanın seçilme ve görevden alınma süreçleri vs), ile uygulamadaki bağımsızlığı temsil ettiği düşünülen, o ülkedeki kurumsal ve kültürel yapı ile kişisel faktörler kullanılmaktadır. Enflasyonla Merkez Bankası bağımsızlığı arasında gözlemlenen yakın ilişki bu kavramın önemini artırmıştır.

turkiye cumhuriyeti merkez bankasi degil de turkiye cumhuriyet merkez bankasi olarak kullanilmasindaki sebep de bundan kaynaklanmaktadir. *

televizyon kanalım olsa her gün sabah akşam yayınlatacağım zeitgeist belgeseli bu bağımsızlığın neye hizmet ettiğini son derece açık bi şekilde göstermişti. örnek olarak abd'yi veriyordu tabii ki ama sanıyorum bizde de durum pek farklı değil.

savaş çıkar. ya iç savaş, ya başka ülkeye farketmez. savaş için bütçe gerekir. hükümet merkez bankasından borç alır.

diyelim ki 100 lira borç alır. bu parayı geri ödemelidir ama merkez bankası (mb) bu parayı hükümete faiz işleterek borç verir. yani hükümet mb'a 125 lira ödemelidir.

para basma yetkisi sadece mb'nın elinde olduğundan o ekstra 25 lira nereden gelecektir o zaman. tabii ki yine mb'dan. mb 25 lirayı hükümete borç verir, kendisine olan borç faizini ödemesi için. ama hükümetin geri ödemesi gereken yeni borç 30 liradır çünkü yine faizle borç almıştır.

ekstradan 5 lira daha borçlandığından aynı işlem devam eder ve mb hükümet için bi daha 5 lira basar. geriye 6 lira ödemek zorundadır hükümet. bu döngü sonsuza kadar devam eder ve hükümetin mb'a olan borcu hiç bitmez.

savaş devam ettikçe daha nice 100 liralar mb'dan borç alınacağı için mb'a borçlanma gün geçtikçe artar ve mb o borcun faizinden kısa sürede milyarlar götürür.

sonuç nedir; hükümetlerin eğer ellerinde bi savaş varsa o savaşı bitirmeyi kesinlikle istememeleri sonucuna varırız. çünkü hiç yoktan para kazanma yolu bulunmuştur. bu ekstra borç faizleri tabii ki halktan alınır ve almak için de hiç zor kullanmak gerekmez. bi iki vatan millet sakarya edebiyatı cahil halkı kandırmaya yeter.

pkk bitirilmek isteniyor ama o ayrı canım. bu dediklerim sadece abd ve farazi ülkeler için geçerli, yoksa bizim memleketin böyle hilelere bel bağladığını hiç düşünmüyoruz*.

Merkez Bankalarının paranın istikrarı sağlama görevini yerine getirirken siyasi otoriteden tirektif almamaları olarak tanımlanır.

nihai hedefi fiyat istikrarını korumak olan merkez bankasının, bunu korurken uygulayacak olduğu para politikası rejimini ve kullanacağı parasal araçları kendi kararı ile seçmesi ve uygulamasıdır.

Diğer bir deyişle, politik müdahalelere maruz kalmadan para politikasını uygulayabilmesidir işte.

Bağımsızlığının bir ölçüsü olarak,
(bkz: mali ve idari özerkliğinin olması)

dünyadaki paraların güvenilirliğini bitirecek bir aksiyon olmadan (dünyanın en büyük şirketlerinin, varlıklarını kendileri altın olarak depolamak istemesi gibi) veya fakir insanlar birlik olacak cesarete erişmeden (ki zihin kontrolü altında gibiler, bundan daha iyi bir hayat olabileceği akıllarının uçlarından bile geçmiyor) bu işin değişmesi mümkün değil.

bir gerçek varsa, insanların bir çoğu, kraldan çok kralcı. o yüzden fazla takılmadan ömrü tamamlamak gerekiyor, bizim dönemde bu tarz işler değişmez kolay kolay, bizden sonraki devirlerde olabilmesi için uğraşırız en fazla.

cumhurbaşkanı erdoğan: "bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece, faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir. kimse bize bu konuda akıl vermesin."

hani merkez bankası bağımsızdı?

bu tarz ülkelere asla yatırım gelmez, olanlarda arkalarına bakmadan kaçarlar. sonra mum ışığıyla dolar ararsınız her yerde, haliyle TL'de gün geçtikçe değer kaybeder.
sonra bunu yapanlar çıkıp "bize ekonomik saldırı yapıyorlar" gibi trajikomik açıklamalar yaparlar.