bugün

Merhaba hanımefendi,işaret parmağınız ne güzel. Dip boyası gelmiş saçlarınız, çıkartıp kenara attığınız kalbiniz ve siz komple sezon boyunca ardı ardına yaptığı bütün maçları kazanmış barcelona kadar kadar güzelsiniz. Sizi izlemek için kombine bilet almak için 3 kişi bıçaklayabilirim. kırk numara ayaklarınız ve parmak arası sandaletiniz gördüğüm andan beri aklımdan çıkmıyorsunuz, tahmin edersinizki ayakkabısını çorapsız giyen benim gibi çirkin bir adam sizin gibi şarkının en güzel nakarat kısmı birine yakın olabilmek için göğüs kafesini bile satabilir. Atomu parçalayabilir, uluslararası bir kaç kriz doğuracak cümleyi 10 saniye içinde sarf edebilir. Neyseki ailem bu tip abuk subuk şeyler yazdığımı bilmiyor.Yoksa babamı bir dağ köyünde kaçıran annem başıma orakla müdehale edebilir. Hala bekar olmam da aynı nedenden, benim bu halimi kimse sevmiyor.
Sizi kendi angutluklarımla oyalamak, zamanınızı çalmak istemem ama insan kendinden bahsettiğinde karşısındaki ile aynı otobüs sırasında bekliyormuş hissi yaşıyor bu da bir tür samimiyettir neticede. Bakın benim üzerimde ya da çantamda üşümeniz durumunda sizi ısıtmak için kullanılmaya hazır bir kapşon ve intihar etmek istemeniz durumunda kalbinize sıkacağınız bir çift dudak sürekli bulunacaktır. Bizim mahallede bir bakkal vardı, pek samimiyetimiz yoktu ama ne zaman ekmek almak için gitsem beni gördüğünde uzun zamandır tanıdığı birini görmüş olmanın memnuniyetini yaşardı. O dolabın arkasına zeytin tartmaya gittiğinde ben bir tadelle çalardım. Ahmet amca hala hayatta ama bakkal dükkanı battı, kendimi suçlamalı mıyım bilmiyorum ama sizinle en az 25 yıl yaşamadan dünyaya neden geldiğimi anlamayacağım.

Eğer beni ciddiye almazsanız kendimi ön iki diş arasında kalmış çekirdek kabuğu gibi hissedeceğim. Ben ağlamayı babam istediği kanalı açmadığı için ağlayan kızkardeşimden öğrendim, işe yarayan bir ağlama biçimidir.

Lütfen sizi tehtit ettiğimi düşünmeyin.

Sadece şunu bilmenizi isterim..

Şu an içinde bulunduğunuz boktan ruh haliniz ve geçmişte yediğiniz ön çarpraz bağlarınızı zedeleyen tekmeler yüzünden "ben bu maça çıkamam"demeyin.
Geçmişinizde Sürekli steps yaptınız diye turnikeye girmekten korkmayın.
Tadı kaçıyor diye sakız çiğnemekten, çok kalabalık diye taksime gitmekten vazgeçmeyin. Geçmişte yaşadığınız kötü şeyler için geleceğinize testere serisi film gibi bakmayın.

Unutmayın ki Yeşilçam filmlerinin yüzde doksanı mutlu son ile bitmiştir.
Unutmayın ki, iki elin sesi var, birlikte Leonard Cohen şarkıları söyleyebilir, çok zorlarsak bir Boing -747 nin penceresinden tükürebiliriz. Yoldan geçen arabaları sayar, güneyde bir sahilde çekirdek çitleyebiliriz.

Hanım efendi beni ciddiye almadığınızı biliyorum, alın çünkü napalm bombası nasıl yapılır biliyorum. Alın çünkü Müslüm Gürses öldü.
Alın çünkü yarın öbür gün yaşlanıp götünüzü kaldıramadığınızda size çorba pişirecek, Ssk hastanesinde elinizden tutacak birine ihtiyacınız var.

Doğam gereği olmadık zamanlarda tuhaf hareketler yapıyorum ama sizin yanınızda Tatar Ramazan gibi duramam, ben daha çok CNBC komedi dizilerindeki adamlara benziyorum. Türkçe dublajım yemin ederim.

Hanım efendi ben bazen araba kullanırken bariyerlere sürmek istiyorum. Arkadaşlarla içerken yan masadaki yakışıklı adama sırf ondan daha çirkin olduğun için sataşıp dayak yemek istiyorum.
Hanımefendi ben 43 numara ayakkabı giyiyorum ve deriniz çok müsait görünüyor sıcağına uzanmaya.
Hanım efendi biraz daha salata alır mısınız ?
Rakınızına buz?
yanına şalgam ?

Yaranıza melhem?

Biraz nefes?