bugün

tanım: bu iki halka mal olmuş insanın, anlaşma beceriksiliği ve isteksizliği sürekli birbirlerini karşı karşıya getirmektedir.

emin çölaşan yazılarında melih gökçek'ten sürekli i.melih gökçek şeklinde bahsettiği için melih gökçek tarafından dava edilmiştir. (bkz: bana ibne demek istiyor)
buna karşılık olarak, emin çölaşan köşesinde;ben ibrahim demek için "i. melih" yazıyorum. neden yanlış anlaşılıyor,"yarası mı var"şeklinde dalga geçerek yaklaşmaya devam etmiştir. bir yolsuzluğunu, suistimalini yakalarsa hiç affetmemekte, yılmamaktadır.
başkent halkının her kapışmadan sonra döner ve bilumum ürünlerle zevke geleceği karşılaşmadır.
melih gokcegin doner dagittigi, emin colasanin para dagittigi duellolar serisi..en cok ankara halkinin isine yaramaktadir.
ilk defa 29 mart 2007 perşembe saat 22:00'de Tgrt haber kanalında karşı karşıya gelecek olan ikili.Melih gökçek, en son emin çölaşan'ın 9 milyon dolar servetinin olduğunu iddia etmiş elinde de belgelerin olduğunu söylemişti.Kesinlikle kaçırılmaması gereken programdır.
GEL BAKALIM MELiH! * *

Dünkü yazısına bu başlığı atan Çölaşan, Gökçek’ten iddialarını kanıtlamasını beklediğini belirterek, "Belgelerini almalı ve gelmelidir. Zerre kadar onuru ve haysiyeti olan bir belediye başkanı, söylediklerini herhalde kanıtlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde karşımda rezil olacaktır" diye yazdı. Çölaşan şöyle devam etti: "Rezil edilmeyi bekliyorum, korkuyorum, uykularım kaçıyor, fakat bir türlü edilmiyorum! Ama o boşa konuşmaz, tehdit etmez, şantaj yapmaz, yalan söylemez! Demek ki elindeki belgeleri ekrana saklıyor. Haydi aslanım, hodri meydan! Önümüzdeki perşembe gecesi TGRT Haber kanalında saat 22.00'de izleyin. El mi yaman bey mi yaman, görün. Hoşunuza gidecektir."

http://www.ankarahaber.com/haber_detay.php?id=5996
emin çölaşan'ın ataklar yaptığı canlı yayında gerçekleşen karşılaşma.Harika bir müsabaka
an itibariyle tgrt haber kanalında.

uydu frekansları;
türksat2a
12015 h 4800-5/6
--spoiler--
melih gökçek: bak emin tıklamazsan seni bir gün tv'de yakalarım tıklarım dedim
--spoiler-- *
reklam arasından sonra ring'in diğer köşesindeki melih gökçek'ten sağlam bir performans beklediğimiz karşılaşma
emin çölaşan'ın 92.000 dolarının bir bankanın şubesinde olduğunu öğrendiğimiz durum.* *
(bkz: seni oyle bir tiklatacam ki 100 yil konusulacaksin)
emin çölaşan'ın belgelerle, melih gökçek'in kelime oyunlarıyla, hikayelerle, hedef göstermelerle dahil olduğu kapışma.
eksisozluge gore colasanin onde goturdugu karsilasma

uludag sozlugu goreyse gokcek in onde goturdugu karsilasma

(bkz: yorum farki)
melih gökçek 'in -güya- " aslı astarı olmayan iddaalar " dediği noktada çölaşan çoktan belgelerle gökçek'e asıllı bir astar gibi döşemiştir.
i. melih'in yüzündeki "sentetik" gülümseme ile, ki bakınca görebilenler, o gülüşün nelere kadir olduğunu rahatlıkla idrak edebilirler, şuursuzca ataklarda bulunduğu karşılaşma. bu kanıya, i.melih'in "baak tüm paramı açıklayabiliyorum, istersen mal varlığımı da açıklarım" temayüllü cümleciklerine mukabil, emin çölaşan'ın "istemedim ki?!" demesiyle vardım, onu da belirteyim.
adam, "bana çamur attın benim 9 milyon dolarım yok işte" diyor, karşısındaki hala "benim param şu, yok senin paranı aydın doğan veriyor, ben senin patronlarınla konuştum" vs diye geveliyor.
(bkz: oeehh)
zamanında rahmetli ecevitin mistik şiirlerine kafayı takan "bak bak burada şunu demiş demekki ateist" gibi cümleler kuran bir başkan ile emin aganın maçı, tıpkı cassius clay foreman maçı gibi.
melih gökçek'in okuduklarını anlama ve yorumlama konusunda büyük eksiklikler yaşayan biri olduğunu anlamamızı sağlayan program.
çölaşan sinan aygün, hisarcıklıoğlu, armada connection'ı ve imara açılan arazileri, keçiören spor kulübünü sorsa diye beklediğim program.
i. melih gokcek'in trubunlere nasil oynadigini ve bir tarsisma programini nasil?... show'a cevirdigini izlemekte oldugum emin colasan'dan rovasatalar bekledigim program.
gökçeke göre millet çölaşanın servetini merak ediyormuş, hiç umrumda değil benim. ama yaşadıgım şehrin belediye başkanının servetini connectionlarını merak etmek hakkım.
imfye peşkeş çekilen bir ekonomide türk lirasına törkiş lira demenin derinliğini anlamak anlamak anlamak.
kahvehane kültürüne hitap eden üslupla tartışan gökçek güya bu tartışma sonrası emin çölaşan'ın gazetecilik hayatını bitirecekti ama ne oldu. çölaşan, başbakanın ve gemici bakanların da banka hesaplarını açıklamayı kabul etmesi halinde bu işe dahil olacağını belirtmesiyle birlikte i melih nedense tutuşmuştur. gökçek bu üslupla sadece, tribünlerdeki serserileri kendine inandırabilir.
an itibarıyla melih gökçek in biryandan suratında sinsi bir sırıtma ile, emin çölaşana laf yetiştirirken, diğer yandan sözlüğe entry girerek şamata yaptığını farkettiğim maçtır.
bu ülkede yaşayanlar bir gazetecinin banka hesaplarını bilme ya da öğrenme gibi zorunluluğu yoktur. fakat hepimiz başkenti yöneten adamın hesaplarını bilmek isteriz. sonuç itibariyle halkın parasını nereye götürdüğünü bilmediğimiz bir belediye başkanının asla ciddiye alınmaması gereken kapışmadır. melih gökçek'in üslubu, öyle bir hal aldı ki, çamur at izi kalsın ayarında, çocuksu bok atmalar, müstehzi gülüşlerle aklanacağını sanıyor. kendisine sadece ekmek ve top verdiği gecekonducular inanıyor, onlar da mecburen inanıyor. işin acısı bunu kendisi de biliyor.
olayın esasını ele almak yerine, tartışmanın ortasından cümleleri seçerek haklılığını göstermeye çalışan kitlenin de sözlük civarında çoklukla bulunduğunu anlamamıza vesile olan "karşılaşma".
madem olay bu kadar güzel, ben de naçizane, i.melih'in konuşmalarından bir "karma" yaptım.

'Ben kaybettiğim davaların parasını kendim ödüyorum, belediyeye ödetmiyorum, ama siz gazetenize ödetiyorsunuz. Onun için kazandığım parayı tabii ki ben alacağım..."

mealen, "ben adam değilim."
öncelikle bu iki adreste linkini verdiğim amblemlere bakalım..
görsel
http://www.ankara.bel.tr/logo/logo2.jpg

bunlardan ilki melih gökçek ankarasından önce ki logomuz; diğeri ise büyükşehir belediye başkanlığını aldığı dönemden sonraki logomuzdur. bu iki kişinin arasındaki husumet konusu buradan kaynaklanmaktadır.

melih gökçek gelene kadar logomuzla* mutlu mesut yaşarken, günümüzde kullanmakta olduğumuz büyükşehir belediyesi logosuna geçtik.*

buradan sonra i. melih gökçek ile emin çölaşan arasında patlak veren kavga günümüzde insanların evlerinde çekirdek çitleyerek bir maç izler gibi izlediği bir hale döndü.

sayısız ilimizde bu logolar yıldızlar ve minarelerle süslü duruma geldi. bursa, istanbul..vb. bütün kentler nereli olduğunu unuttuğu için bu logolar üzerinden yapılan dini içerikli tartışmalar bile günümüzde yerini para hesapları üzerine bıraktı.keşke bu konuyu tartışsalar da arasında ilk günlere geri dönsek.