bugün

konunun amacından saptığı, melih gökçek'in kendi kendini rezil ettiği bir program oldu.*
(bkz: söz gümüş se sükut altın dır)
akp'li degilim, chp'li hic degilim. bu iki insani siradan vatandas ne kadar tanirsa ben de o kadar tanirim.

tartismayi izlerken bariz birsey gordum. gokcek inanilmaz derece cirkef, bos bos konusup konuyu saptirip alakasiz yerlere cekti, olayi akp-chp savasina donusturmek istedi.

bu adama degil oy, su vermem.
i.melih gökçek i.'nin ne olduğunu gösterdi az önceki tartışmayla lakin tartışma da denilemez,çünkü kılıçdaroğlu'nun konuşması sürekli sayın i. tarafından kesildi, kılıçdaroğlu göstereceği belgelerin çok azını sunabildi ve iddialarını bile tekrar etmesine müsade edilmedi. sayın i. ise halkı tavlamak için getirdiği görsel malzemeleriyle sovunu yaptı. kocaman sayaçları çıkarttı masaya dizdi, özenle hazırladığı kartoncukları da gösterip durdu ama kameralara herhangi bir belge göstermek yerine sürekli aynı şeyleri tekrar etti, ne uğur dündarı ne kemal kılıçdaroğlu'nu konuşturdu, politik etiğe duyduğu "saygı" zaten ortadaydı iddia ettiği gibi... kemal kılıçdaroğlunun efendi efendi sakin sakin sorduğu sorulara da cevap veremeyip kendisi saçma sapan "konudan tamamen bağımsız" bi takım sorular yöneltip "haaa bakııın bakıın kılıçdaroğlu cevap veremedi kiii" triplerine girdi. konuşabilseydi kemal bey belki verecekti ama bir buçuk saatlik programda toplasanız 15 taş çatlasa 20 dakika sesini duyabildik sayın i.nin terbiyesizce üste çıkma çabası yüzünden.
neticede düellonun analizi de şudur ki; sayın gökçek rakamlarla ve belgelerle sunulan "yolsuzluk" * iddialarını hiç bir şekilde çürütemedi hatta cevaplamaya dahi çalışmadan alakasız bir şekilde chp ile ilgili çeşitli iddialar ortaya attı.* Kemal Kılıçdaroğlu kendisine neden gereksiz olduğu halde mekanik sayaç yerine daha pahalı olan elektronik sayacı aldığını sordu sayın i. sayaçları çıkarıp siz hangi sayaç hangisi bilmiyosunuz falan dedi, yine ne alaka anlayamadık. nerede 300 dolarlık sayaç satışı olmuş dünyada örnek yok dedi, sayın i. var dedi ama örneği söylemedi. zaten çok merak ettim şimdi ben de şahıs olarak firmalara başvurup fiyat almayı planlıyorum.
uğur dündar bile dayanamadı sayın i.nin terbiyesiz tavrına "kim demagoji yapıyor, kim saldırgan halk karar verir" dedi, ki kılıçdaroğlunun efendi efendi sessiz sakin konuşmasından kimi kast ettiği belliydi demagog olarak.
işte böyle korkunç bir buçuk saatti hayatımda. zaten konuştuğum bir kaç kişi sinirden izleyememiş bile programı,ben izledim, çok sinirlendim ama güldüm de, traji-komikliğin tanımıydı çünkü durum.
melih gökçek'in 168 euro dışına çıkma da çıkma diye boşuna zıplamadığının anlaşıldığı düello.
vakti zamanında ankara'da 300 dolar sayaç, 150 de bağlanma parası veren birisi olarak sayaç parası üzerinden nasıl da soyulduğumdan geç te olsa haberdar oldum, zaten belediye vergilerini veren biri olarak, ruhum duymadan bu sayaç parasının yarısının aslında belediye tarafından cukka edildiğini öğrendim. gelir elde etmişlermiş bu parayla. fakat ankara belediyesinin en borçlu belediye olması?

ankara usülü diye bir fiyatlandımanın oluştuğu, uluslararası alanda da ankara'nın bu yönde isim yapmış olduğu gerçeği. vak ankaram vah.
temin edici firma ile artık nasıl ballı börek anlaşmalar yapılmışsa pil paralarının da vatandaştan söğüşlenmeye çalışılması mesela. bilmiyordum.

o kazanmış bu kaybetmiş beni ilgilendirmiyor, anladığım benim kaybetmiş olduğum!
melih gökçek'in çirkef yüzünü tekrar gösterdiği buluşma olmuştur. hakkındaki iddiaların hiç birine cevap verememiş aksine kılıçdaroğluna yönelttiği iddiaları onun da yanıtlamasına izin vermemiş ve sonra da üste çıkmya çalışıp bakın cevap veremedi triplerine girmiş kimsedir. kendisine tanınan sürenin yarısı kılıçdaroğluna verilmemesine rağmen utanmadan "bana söz hakkı vermiyorsunuz, sürekli kemal bey konuştu onu dinledik" gibilerinden sözler sarfetmiştir. kendisi konu dışına çıkılmamasını istemiş fakat iddialara cevap veremeyince işi çirkefliğe götürmüş, başka konuları gündeme getirmiş, ağzını bozup terbiyesizce ithamlarda bulunmuştur. hakarette sınır tanımamıştır. laf ebesidir. tartışmayı bırakın oturup iki kelime bile konuşulamayacak insandır. yaptığı savunmalar siz yaptınız bende ondan yapıyorum cinsindendir. sonuçta kılıçdaroğlu efendiliğiyle artı puan toplamıştır. halkın güvenini kazanan sayılı gazetecilerden olan uğur dündar bile i. melih gökçek'in tavırları karşısında çileden çıkmış ve kendisiyle bir daha aynı oturumda bulunmak istemediğini belirtmiştir. daha bu adam ankara belediye başkanı seçilirse bu türkiye'nin ayıbı olur.
varoşların maddi yardım dışında melih gökçeğe oy vermeyeceğini göreceğimiz tartışmadır.

kılıçdaroğlu soğuk kanlı biri. koç burcu diye tahmin ediyorum. melih gökçek büyük ihtimal aslan ya da başak burcu olmalı. belki de akrep.

(bkz: tartışmayı astronomik açıdan inceleme)
an itibarıyla 271 entry girilen başlık.

bu durum, melih gökçek'in ne kadar sevildiği ve aynı zamanda ne kadar nefret edildiğini gösteren doğal gaz sayacı gibi bir şey.
şüphesiz ki, turgut altınok'un açık ara kazandığı bir tv seyirliği olmuştur. (bkz: oynamadan kazanmak)
--spoiler--
http://www.nethaber.com/P...yacini-satiyorsunuz-sonra
--spoiler--
Melih Gökçek'in Kılıçdaroğlu'nu rezil ettiği bir düello olmuştur. Chp'nin yerinde olsam Melih Gökçek'in karşısına konuşmayı bilen ve elinde net deliller olan birisini çıkarırdım. Kılıçdaroğlu'nun Melih Gökçek'i sıkıştırdığını söyleyenler herhalde başka bir tartışma programı izlemişler. Chp'li resmen rezil kefaze oldu. Güldürmeyin insanı.
sonlarına yetişebildiğim, objektif olabilmek gerekirse de, kemal kılıçdaroğlu nun ankara ile sorduğu sorulara aldırış etmeden, kendi batan gemisini korumak adına, olayı bulandıran, ince dallara giren bir adet melih gökçekbeyfendinin ezildiği karşılaşmadır.

subjektif olmamak gerek, ama o kadar insanın karşısındasın - su anda bizi 70 milyon izliyor lafına da gıcık olurum arkadaş; bebesi var, hastası var, hastanede olanı var; televizyonu olmayanı var, elektriği olmayanı var; o lafı söyleyene de kafam girsin. - bir kere, ankara büyükşehir belediye başkanı sıfatını taşıyorsun ama, çok afedersiniz,

- dün akşam kıçına niye siyah don giydin? gibi afradan tafradan konularla işi bulandırmaya çalışıyorsun. demek ki, sende bir bokluk var ki, olayı dolandırıyorsun. böyle bir izlenim oluşmuştur efendim bendenizde.
melih gökçek'in kemal kılıçdaroğlu'nun sözünü defalarca kez keserek, bağırarak, sıkıştığında konudan konuya atlayarak kazanacağını kazanacağını zannettiği yüzleşme olmuştur. ancak görülüyor ki melih gökçek 2 kelimeyi yan yana getirerek adam akıllı bir cümle kuramamış, kemal kılıçdaroğlu tarafından ayar arzısı yapılmıştır. yani kısaca, kemal kılıçdaroğlunun sadece gülümseyerek kazandığı yüzleşmedir.
(bkz: beyefendinin terbiyesine hayranız)
ilginç olan i. melih gökçek in doğalgazı ankara lılara peşin satmasına rağmen doğalgaz borcu en , en , en fazla olan belediyenin başında olması.
- kemal kılıçdaroğlu nun tek sorunu çıkarıp 168 euroluk bir fatura gösterememesi olmuştur. sayın ve pek muhterem gökçek kılıçdaroğlu nda fatura olmadığı çaktığı için sürekli o konunun üzerine gitmiş, köşeye sıkışınca ya bu konuya dönmüş ya da konuyu saçma sapan mevzulara vurmuştur.
- melih gökçek kılıçdaroğlu nun sorularını not alıp toptan cevap vermek yerine sık sık söz kesmiştir, uğur dündar ın da tepkisini almıştır. hal böyle olunca uğur dündar ın adı taraf tuttuya çıkmıştır.
- kemal kılıçdaroğlu nun ne olursa olsun ortaya serdiği sakin tavır melih gökçe i çileden çıkarmış bir nevi tahrik etmiştir.
- melih gökçek mahalle ağzıyla tartışma nasıl yapılır pardon tartışamama nasıl yapılır onu bize çok çok güzel öğretmeye çalışmıştır.
- melih gökçek bir ülkenin başkentinin belediye başkanı nasıl olmamalıdır sorusunun cevabını da çok güzel bir şekilde vermiştir bize.

* melih gökçek 300 dolara satılan doğalgaz sayacının 150 doları yatrım için alınmıştır dedi kendi kendini yaktı. bir yolsuzluk bu kadar açık şekilde açıklanabilirdi, bravo diyoruz kendisine.
** melih gökçek köşeye sıkıştıkça ankara chp belediye başkan adayı murat karayalçın a bok atmaya çalışmıştır, yanlış yapmıştır, konudan sapmıştır.
*** murat karayalçın zamanında doğalgaz sayaçlarının çok pahalı alındığını söyledi sayın gökçek ve arkasından ekledi ' teknoloji geliştikçe bu tarz cihazların fiyatı düşer '. murat karayalçın ne zaman başkandı sen ne zaman başkansın. teknoloji senin zamanında daha gelişmiş olduğuna göre senin daha ucuza alman normal değil mi sayın gökçek?

en basit hatlarla tartışılmaya çalışılmış ancak becerilememiştir. melih gökçek belkide çok çok üstün bitirebileceği bir tatırşmayı kendi kendine kaybetmiştir.
uğur dündar ile kılıçdaroğlunun, arka fonda gökçek vır vır ederken, birbirlerine dönüp gülümsemeleri karşılaşmanın en önemli anıdır. bu performansından sonra gökçek'in en kısa zamanda çenesine 300 euroluk sayaçlardan takmasını tavsiye etmeliyim. yoksa bu çenenin bedeli olan faturalarla, soyula soyula bitirilemeyen türkiye bile (!) batacaktır. allah korusun tabiki.
(bkz: melih gökçek vs kemal kılıçdaroğlu/@xargn) ben malımı bilmez miyim!
uğur dündar bu gece kabuslar içinde uykusuz kalacaktır!
melih gökçek : iletişim kurulamaz bir ök.z
kemal kılıçdaroğlu : hin oğlu hin.
Melih gökçek'in bittiği tartışmadır. Tayyip harcıyacağı adamları Kılıçdaroğlu'na yem diye atıyor. gitti bir akp li daha. sıradaki gelsin.
son seçimlerde akp'ye oy vermiş ve yolsuzlıklarını gördükten sonra bundan sonra kafamı kesseler oy vermeyecek birisi olarak, kemal kılıçdaroğlu'nun hakkını teslim ettiğim karşılaşma. haklı olan somut olan tartışmasız kılıçdaroğlu idi.

kemal kılıçdaroğlu'nun melih gökçek'i bitirmesi ile sonuçlanmıştır. adamın sinirleri çelik gibi. melih gökçek ustası olduğu konuyu saptırma ve aşağılama yöntemiyle kemal kılıçdaroğlu'Nu sürekli konu dışına çekmeye çalışmış ancak kemal kılıçdaroğlu bu düzeysizlik tuzağına düşmeyerek çok net ve açık sorularını sıralamıştır.

-izmir belediyesi 50 istanbul belediyesi 140 dolara sayaç veriyorken sen neden ankaralı'ya 300 dolara veriyorsun? bu para kimin cebine gidiyor?

melih gökçek'ten cevap: ama o saatler dijital falan filan!

adam soruyor işte; dijital olmasının kime ne faydası var? sen kamuyu korumuyor musun? dünyanın hangi ülkesinde 300 usd bedelle sayaç satılıyor? ben ister mekanik alırım ister dijital buna benim adına ankara belediyesi'nin karar vermeye ne hakkı var?

-sayaçlar için pil değiştirme parası 10 trilyon lira. sözleşmede firma bu pil değiştirme ücreti için para alamaz diyor. bu aldığınız 10 trilyon nerede?

melih gökçek'ten cevap: siz asıl chp'nin 1'e 20 kattığı ihalelere cevap verin kılıçdaroğlu! falan filan boş laf!

-epdk'nin insanlardan fazla para aldığınız için hakkınızda açtığı davaların hepsini kaybettiniz ve epdk raporlarına göre 800.000 aboneden fazla para almışsınız. sitenizde mahkeme kararı getirene aradaki farkı öderim diyorsunuz. normal vatandaş nasıl avukat tutup bunlarla karşınıza gelsin? bu kamudan yana tutuma ve ahlakı egemen kılma ilkesine yakışıyor mu?

melih gökçek'ten cevap: baykal'In sağladığı haksız kazançlara cezap verin, sefa sirmen yuvacık barajını 4 katına mal etti falan filan boş laf.

bir de melih gökçek'in kemal kılıçdaroğlu'na attığı iftiraya, kemal kılıçdaroğlu'nun o saatte türkiye'de olduğunu kabak gibi ispat eden belgesini sunmasında melih gökçek'in şakağından akan ter görülmeye değerdi.

kemal kılıçdaroğlu, aynı dengir mir fırat gibi melih gökçek'i de bitirmiştir. bu saatten sonra başbakanın birazcık aklı varsa ankara için altınok'u falan aday gösterir.
10 yılda bir kere 150 euro fazla ödeyen ankara halkı zarara uğratılmı$.
tabi ya her ay %77 kar oranıyla doğalgaz alınca ankara halkı daha çok kar elde ediyordu ya o yüzden.

açıkçası bi saate kadar ciddiyetle dinlediğim, bi saatten sonra götümle güldüğüm versus.

k.k. kendini rezil etti. dese ki tamam ben yalan söyledim kabul ediyorum, gökçek efendi söyleyecek laf bulamayacak.
ama sen tut adama cevap veremeyeceğin bi iftira at, iddiada bulun, adam seni göt edince kar$ısında sus.
ondan sonra melih mahalle ağzıyla konuşuyo.

bence konuşmakta haklı çünkü:

14 yıldır başkanlık yapan, neredeyse köre sorsan tanına birine sen çıkıp yolsuzluk yaptı, şerefsiz, yalancı, haysiyetsiz diyorsun. adam kendini aklayıp sana cevap verdiğinde ve hesap sorduğunda adamı kaale almıyorsun. sallayın melih gökçek'i bir kenara en basit arkadaşınızla olan münasebetinizde arkadaşınız size aynısı yapsa çıldırır kafa göz dalarsınız. kimse çıkıp da sosyete efradıymış gibi yok medeniyiz bizde olmaz öyle arıza gibisinden konuşmasın. daha şu sözlük ortamında görmediğimiz insanlara karşı bi hamaset beslerken biz,
aynı durumu çıkıp milletvekili seçtiğiniz bir insan, iftira atıp suçlamada bulunduğu birisine yapıyor.

açıkçası götümle güldüm bu duruma. halen diyorum yazık bu chp ve oy veren kitlesine.

melih gökçek bana göre çok temiz, dürüst bir insan değil. lakin emin olduğum tek husus ise adamın minareyi çalan kılıfını hazırlar lafını harfiyen uyguladığı. adamın bu güne değin tek açığı bulunamamış, emin çölaşan ankara halkını beleş döner ayran manyağı yapmış hemde elinde çok güvendiği o kadar belgeye ve kanıta rağmen.

sen çık adamı kendince karala, adam seni göt edince "amaan konuşsun o kendince dinleyen kim" adama soracağın sorulara dal budak getir, konuyu bir sorudan 30 soruya çıkar, herkesin beynini bulandır. adam bilgisayar değil ki, sana şak diye her sorduğunun cevabını versin. izleyenleri de aptal yerine koymuştur bu karşılaşma. hem gökçek hem kılıçdaroğlu 5 dakika nerdeyse birbirine suçlamada bulunmuş. lan ne dediniz, ne anladık biz, media playerdan film izlemiyoruz ki, bi tane tane sorun, tane tane cevaplayın.

iki tarafın da bi bok yiyemediği, lakin kılıçdaroğlunun cidden çok aciz bir adam olduğunu, gökçek'in de kızdırılınca kendini kaybedecek raddeye geldiğini gördüğümüz bi program olmuştur.

bir kaç söz de uğur dündar'a.

murat karayalçın konusunda gösterdiği hassasiyet ve kararlılıktan dolayı kendisini tebrik etmek lazım.

lakin kanaatimce gökçek'i davet ederken bahsettiği hususları başka yönlere çeken kılıçdaroğlu'na bu konuyla ilgili fazla gevşek davranması kendisinin karizmasını çizmiştir.

fırın, pastane baskınlarındaki o hesap soran adam gitmiş, bi anda kendi karizmasını kurtarmaya çalışan bi adam gelivermiş stüdyoya. sen milletvekili de olsa sor adama,
siz bu vatandaşa bunları bunları itham ettiniz değil mi diye. bi onay al, bi görelim iddialar neler, cevaplar neler.
sen telefonda gökçek'e iddialar bunlar deyip programda iddiaları doğru dürüst mevzu bahis etme, karizman çizileceği zaman acıların çocuğu emrah rolüne bürün. ee nerde kaldı senin 50 yıllık gazeteci kariyerin, sözü geçerliliğin, objektifliğin. fena halde çizdirdin karizmayı uğur dündar. bu programdan anladığım benim iki adamı da çıkartıp ne mal olduğunu gösterdin bizlere lakin, birini yayından önce diğerine, birini de yayın esnasında herkesin gözüönünde hakaret ettirdin.

yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ettiğimiz versus'tur.
izleyemeyenler için tekrarı gece 2 gibi verilecek olan oturumdur.
her ne kadar kemal kılıçdaroğlu'nun melih gökçek karşısında bu kadar büyük bir hezimetle galip geleceğini tahmin edemesemde, inanılmaz bir politikacılık dersi verdi kılıçdaroğlu.

melih gökçek kılıçdaroğlu hakkındaki sözde belgelerini sinirden hız kesmeden ardı ardına okurken, kılıçdaroğlu rakibi gibi mahalle ağzı takınıp çemkirmeden "konuşalım" "olur" diyerek ayrı bir psikolojik galibiyet kazanmıştır. efendim melih gökçek bildiğiniz kendi kalesine attığı golleri telafi etmek yerine hükmen yenilmeyi kabul etti. koskaca başkentin belediye başkanı olan bu zat, programda oturup ağladı, ne hallere girdiğini saklayamadı. bir daha uzun bir süre açık oturuma katılabileceğini sanmıyorum. iddaalar oldukça net ve kesindi.

!!! bazı arkadaşlar kemal kılıçdaroğlunun dolar ve auro konusunda ikileme düştüğünü düşünebilir. melih gökçekin ağzından çıkan "300 dolara satıyoruz çünkü 150 dolarını başka şeylerde kullanmak için alıyoruz" herşeyi açıklıyor zaten.

!!!gökçek hele birde çok bilmiş tavırla iftiralarını sayarken, kılıçdaroğlu bu iftiralara THY imzalı belgelerle cevap verdi,buda gözümden kaçmadı. ama yine gökçekin çirkef tavırları sayesinde onuda dinleyemedik.

halk gördü kimin ne olduğunu. kimin yüzünün kızarıp, kiminin başı dik çıktığını. ama işe yarar mı orası bilinmez.
tartışmanın ana konusu 3 kuruşa doğalgaz sayacı alabilecekken melih gökçekin çok pahalı olan ve montajı , pili bitince değiştirilmesi(para karşılığı) ve bilimum dezavantajlı özellikleri olan bir sayacı ankaralıya dayamasıdır. peki nedir bu sayacın avantajı- bu sayaç ile belediye %80 lere varan tassarruf sağlıyor sattığı maldanda kendine kar miktarı ayırıyor, hep aynı firmanın ihaleyi almasıda ayrı bir başlık konusu , olan yüzlerce dolar veren doğalgaz kullanan ankara halkına oluyor, peki melih gökçek buradan elde ettiği büyük tasarrufu nasıl kullanıyor,büyük ihtimalle varoşlardaki halka oy avcılığı amaçlı bedava kömür dağıtmakta kullanıyor, yani doğalgaz kullanan çoğunluğu ortasınıf alın terinin karşılığını kazanan insanlardan çıkan paralar gökçeke 'e oy olarak dönüyor fakat parayı vereninde dünyadan haberi yok- yıllardır bedavaya alıştırılmış fakir fukaralarla hazırcı tüketici böyle gelmiş böyle gider toplumu yaratılmak isteniyor.
Tartışmadan ise başkentimizin büyükşehir belediye başkanının daha olgunlaşamamış bir insan olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.