bugün

Melek Ahmet Paşa rivayete göre sonları sancak beylerbeyliğinde bulunmuş olan Can Mirza Paşa'nın Abaza memleketinden çalıp sattığı çocuklardan biridir. Silahdar tarihi babasının deniz ümerasından Pervane Kaptan ve validesinin de Abaza olduğunu yazar. 15 yaşında Harem-i hümayuna (Enderuna) alınıp yetişerek IV. Murat zamanında hasodaya geçip silahdar iken Bağdat'ın geri alınması şükranesi olarak çıkma yapıldığı sırada 1638 Aralık'ta bu da Diyarbakır valiliğine tayin olunmuştur; daha sonra Erzurum valiliğine gönderilerek 1644' de IV. Murat'ın kızı Kaya Sultan ile evlenmiştir.
Melek Ahmet Paşa bundan sonra Şam ve Halep valiliklerinde bulunup istanbul'da kubbe veziri iken (1650 Ağustos) Bağdat valiliği ile acele istanbul'dan çıkarılıp Üsküdar'a geçirilmiş iken Kara Murat Paşa'nın istifası üzerine onun tavsiyesi Valide Kösem Sultan ve zevcesi Kaya Sultan'ın tesiriyle sadrâzam olmuştur.

Melek Ahmet Paşa bu makamın ehli olmadığını yapmış olduğu düşüncesiz icraatıyla göstermiştir. Melek Ahmet Paşa sadaretine kadar memuriyet tevcihi dolayısıyla sadrazamların tâyin olunanlardan caize ismiyle memuriyetin derecesine göre bir para almaları kanun olduğu halde Melek Ahmet Paşa hazinenin darlığı dolayısıyla tevcihlerden aldığı parayı hazineye irad kaydettirmiştir.

Ayarı bozuk geçmez para yüzünden esnafın ayaklanması neticesinde sadaretten azlolunup Silistre valiliğiyle istanbul'dan çıkarılarak yerine Siyavuş Paşasadrazam olmuştur (1651 Ağustos). Bir müddet sonra istanbul'da kubbe veziri olan Melek Ahmet Paşa ibşir Mustafa Paşa'nın makamına gelmesine kadar sadaret kaymakamlığında bulunup vezir-i âzamin mesuliyeti altına bırakılması îcabeden işleri "vekil olduğum için yaparım" demesi ve icraata kalkışması ibşir mustafaPaşa' ya "sadaret makamını istiyor" şeklinde anlatıldığından yeni vezir-i âzam istanbul'a gelir gelmez Melek Ahmet Paşa'yı evvelâ Van valiliği ile istanbul'dan çıkarmışken sonra bundan vazgeçerek Malkara'ya sürdürmüştür.

Melek Ahmet Paşa daha sonra bazı valiliklerde bulunarak 1662'de istanbul'da vefat edip Eyüp'te Yalı hamamı yakınına defnedildi. Ölümünde 60 yaşında idi sadareti 2 ay kadardır. Rivayete göre Enderunda bulunduğu sırada boylu poslu olduğu için kendisine Malak Ahmet denilirken sonradan Malak lakabı Melek olmuştu; güzelliğinden dolayı da Melek denildiği söyleniyor.

Meşhur Evliya Çelebi'nin validesi Melek Ahmet Paşa'nın süt kardeşi imiş bundan dolayı Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde senelerce hizmetinde bulunmuş olduğu Melek Ahmet Paşa'dan çok bahseder.

Melek Ahmet Paşa doğru ve cömert idiyse de aceleci ve asabiydi akıllıca davranmayı ve ihtiyatı bilmezdi lüzumsuz inadı da vardı; bu halleri ve dar görüşü dolayısiyle başarılı olamamıştır. Sadareti zamanında bedel-i tımar adıyla her tımarın senelik gelirinin yarısının hazineye alınması hakkında yapılan kanun Anadolu'da karışıklıklara ve Girit'te düşman karşısında bulunan tımarlı sipahilerin isyanına sebeb olduğu gibi hazineye gelir bulmak için vezirhaslarının iki seneliğinin hazineye bırakılmasını istemesi de büyük itirazlara yol açmıştır. Sadareti zamanında reisü'l-küttab Mevkufatçı Mehmet Efendi ile Diyarbakırlı Gadde Kethüda'nın tesirleri altında idi.

Müverrih Abdi Paşa vekayinâmesinde vezir-i âzamların arz günleri pâdişâh tarafından kabullerinde hükümdarın karşısındaki kırmızı kadifeli sedir kenarına ilişmeleri kanun iken Melek Ahmet Paşa fazla hürmet îcabı olarak oturmayıp ayakta durduğunu yazmış ve bundan sonra sadrâzamların pâdişâh huzurunda ayakta durmaları âdet olmuştur. Bosna ve Van valiliklerinde bazı başarıları görülmektedir. Vefatında 60 yaşında idi. *
büyük büyük büyük büyük dedem