bugün

--spoiler--
fizik ve sosyal çevremize, kendi gerçekliğiyle dahil olan bir üçüncü çevre olarak katılan medya dünyasının çıktıları, insan zihninin yeni bir kodlama sürcecine girişini de beraberinde getirir. kodlamada, kelime, kavram, gerçek mekan, gerçek kişiler yerine sembolik düzenler ve sembolik unsurlar kullanılır. bu haliyle medyatik hafızanın hatırlama biçimi, çoğunlukla sembollere dayalı bir şekilde gerçekleşir. peki nedir, semboller? "semboller, gerçekliğin dışındadır, semboller gerçekliği tanımlayan muktedir değildir... semboller özel oldukları için gerçekliği etkileyemezler" der, john, w. murhy. bu tanımdan hareketle, sembolik unsurlarla depolanan hafızanın hatırlama biçimleri de semboliktir, denilebilir. böylece medyatik hafıza, sosyal gerçekliğin medya ile sembollere indirgenmiş ve kodlamalarını buna göre yapan, sembolik değer taşıyan bir hatırlama biçimidir. (arka kapak)
--spoiler--
Edibe sözen'in timaş yayınlarından çıkmış kitabı. medyanın sunduğu kodlar iktidarın zayıflatılmış aşısı olabilir mi? isviçreli bir süt firması reklamlarında çayır, çimen, inek, dağ taş teması kullanırken biz neden yüksek teknolojiyle ultra güvenli şartlarda üretimi yapılan 29 katlı nükleer saldırıdan etkilenmeyecek poşette süt reklamı beklentisiyle yaşarız?
bir kadın türbanlı-cahil-fakir, bir kadın mini etekli-aydın-zengin bu kodu bize kim veriyor?