bugün

bir sevinc ve heyecanla yeni yeni ciciler almak icin bir giyim magazasina gidildiginde "hosgeldiniz efendim" dedikten sonra tum alisveris boyunca goz hapsinde tutan gicik elemandir.

askiliktaki tisortler karistirilirken musteriyi bastan asagi suzer. musteri de farkindadir olayin ama malum ses cikartamaz. tisortlere bakilirken kafa tezgahtardadir. orada mal bir sekilde "al artik ne alacaksan dumbuk. beni burda bu kadar beklettin, hele bise almadan cik da ben ebeni sitiim" der gibi dikilir. baktin elemanin gidecegi yok hemen aciklama yapma ihtiyaci duyulur "iii sey biz bakiyorduk oyle yeni modellere, hosumuza giderse alicaz." hemen karsilik verir "tabi efendim ben buradayim." ulan bi git de rahat rahat karistiralim giysileri diye soyluyoruz hala anlamazliktan geliyor armut.

eleman esliginde zar zor bise secildikten sonra denemek icin kabinlere gidilir. hala takiptedir. bari kabine de gel de beraber deneyelim. hem daha yakin oluruz. tisort begenilirse alinir sorun cikmaz ama begenilmezse ezile buzule "biz biraz daha gezelim en iyisi" denilir. tezgahtar da "tabi efendim, iyi gunler" der ama icinden cift vurup tek sayiyor allahsiz. almak zorunda miyim lan begenmedim.
insanlari memnun etmek ne kadar zor yarabbim. kimsenin kalbini kirmayalim diyoruz illa biyerden cikiyolar.
insanın kendini kötü birşey yapıyormuş gibi hissedip, mağazadan çıkmasına sebebiyet verecek tezgahtardır.
demokles' in kılıcı gibidir.
aslında gerçekten birşey almak için gittiğinizde ilgilenmezler.
en parasız, en moralsiz gününüzde kafanızı dağıtmak için gidersiniz, ama ne mümkün, sürekli tepenizde dikilerek ve üzerinizde stres yaratarak daha da feci bir gün yaşamınıza sebebiyet verebilirler.
emir kullarıdır sadece. onlar bunu yapmazsa başlarına dikilecek olan amirleri bir yerlerden onları gözetlemektedir. inan ki o da o saatte senin tepende durmaya meraklı değildir. * * *
en azından bir metreden fazla yakından dikilmemesi arzulanan tezgahtardır.
insanın alacağı varsa bile almaktan vazgeçiren bir tezgahtar modelidir.
birde bunun tam tersi tezgahtar arkadaşlarımız vardır. (bkz: bir şey almak isteyip ortamda bulunamayan tezgahtar)
- modeller konusunda yardımcı olmaya çalışan tezgahtardır.
- paraya sıkışmış bir an önce primi haketmeye çalışan tezgahtardır.
- bir önceki müşterinin dağıttıklarını yeni toplayan ve aynı şekilde dağılmasını istemeyen tezgahtardır.
- bire bir ilgilenmeye çalışan tezgahtardır.

cebinde beş kuruşu yokken zevk için insanları meşkul eden zevzek müşteriden daha hayırlı insandır.
Alacaginiz varsa bile,dellenip bisey almadan çikmaniza neden olan insanlardir.
Musteriye ozgurluk talep ediyoruz!!!!
(bkz: müşteriyi takip eden satış görevlisi)
(bkz: biz beraberiz arkadasla)
"yani bi beden ararken lazım oluolar geri kalanında dibimize girmeseler olmuo mu bişi çalacak diiliz ya" cümlesini her zaman söylettiren insanlar.çok sinir bozucu olmakla birlikte ukala olmaları da hiç çekilcek şeyler diil..
önce kibarca "düşündüğünüz bişey var mı? yardımcı olayım" diye yaklaşır. "bakıyorum gözüme çarpan bişey olursa deniycem" dersiniz, hafiften gülümsemeye çalışarak. ve amansız takip başlar böylece huzursuzluğunuz bakışlarınıza yansır şöyle bir bakış atarsınız "hadi ikile" der gibi. anında yanınızdan sıvışır bu ters bakışla diğer arkadaşının yanına gidip fısıldaşmaya koyulur bu dakikalardan sonra artık o mağazada beğenebileceğiniz bişey kalmamıştır gelenler gelmiştir ani bi hareketle terk edersiniz olay yerini.
sadece, hususi bana böyle yapıyorlar heralde dediğim elemanlardır. çok nadiren olur ki "hoşgeldiniz buyrun, ben yardımcı olabilir miyim?" demesinler. demezlerse mağazada gönlümce kalır alışverişimi yaparım. "hoşgeldıniiiiıız.." diyen biri çıkarsa(%98) soğukça hoşbulduk derim ve kaçarım. o beni gözetledikçe ben saklanbaç oynarım. birbirimizi kovalarız.
müşteri gözetlerken uygulanacak taktik, tepesinde dikilip adamı hasta etmek değildir, hele benim gibi birine çatarsa uğraşacaktır. adamı göz hapsine almanın hiç bi anlamı yoktur. bişey çalacaksa da kamera kaydetmektedir. bakacağım varsa da sırf vitrinin önündeyken diklenen bi tezgahtar beni ekştip kaçırır yaahuı!..
sinir bozucu tezgahtarlardır. kardeşim ben niye senin göz hapsinde alışveriş yapmak zorundayım? çekil git, ben istediğim zaman sana haber vermesini akıl edemez miyim!?
böyle yapmalarının başlıca nedeni ürün başına prim almaları diğer nedeni de müşterinin yanında durmadıklarında amirlerinin müşteriyle ilgilenilmediğini düşüneceğidir.ama çözümü vardır.müşteriye yardım isteyip istemediği sorulur,isteksiz görünüyorsa ama sizde prim alma konusunda ısrarlıysanız,en güleryüzlü halinizi takınıp peki dersiniz ve yakın bir mesafeden takip edersiniz.Almaya karar veririse atlarsınız.Ne o rahatsız olmuş olur ne de siz priminizden olursunuz.
Yaptım, ordan biliyorum.
işini yapmaktan başka bir şey yapmayan insandır.
bir şey almaktan vazgeçirten tezgahtar.
bu durumun müşterilerde ters etki yarattığından bihaber mağazaların tezgahtarıdırlar. zira bugün büyük mağazalar satış elemanı alırken müşteriye 'bu size çok yakışır, bir de üstünüzde görün isterseniz.', 'evet bu size çok yakıştı. zaten bu sene hep bunlardan satıyoruz.' diyenini istemiyorlarmış. devir cool tezgahtarlar devridir..
işverenin gözüne girmek için müşteriyi bir av olarak gören avcı hemen atlıyor . Aslında güzel birşey hiç ilgilenmeyen bir tezgahtardan daha iyidir.
huzursuzluk yaratan saticidir. özgür olmak ister insan keza. bir sorumuz olduğunda zaten seni çağırırız değil mi?
prim üzerinden çalışan satıcı olabilir pekâla yada aç gözlü bir patronun baskılarından dolayı herkese bir şeyler satmak zorunda olan satıcıdır.

ha unutmadan bir de
(bkz: mağaza)
"bana tezgah atma, ben de mağazacıyım, beğenirsem alırım, senden izin istemeyeceğim" denilmesi halinde bir daha karşılaşılmayacak satıcıdır.
tam bugun kendimden uzak tutmak için * surekli elim belimde dolaştıgım abladır. esek kadar ayakkabıyı bit kadar dukkanda ya calacagımı sandı ya da bu onun normal haliydi.
baskıdan sıkılıp orayı terk etmeme sebep olur. ne dikiliyorsun kardeşim, işimiz olduğunda çağırıcaz heralde seni.