bugün

topkapı-taksim hattında, hatalı bulduğu bir aracın durup, içindeki üç gencin kendisine el kol hareketleri yapmasıyla tahrik olabilen şofördür. otobüsten iner, kavgaya tutuşur bu gençlerle. kafasına aldığı darbelerle yüzü gözü kan içinde kalmıştır ama hala girişmek derdindedir. onca yolcu, illet istanbul trafiğini bi kat daha tıkaması hiç mi hiç umrunda değildir. neyse ki yurdum kurtarıcısı polis gelir ama koskoca otobüs hala yolun ortasındadır. şoförden kanlar akmakta ve polisler olayı bu hengamenin ortasında çözmeye çalışmaktadır. ve yolcular önce şaşkın şaşkın beş dakika içinde olan bitene bakarlar, ardından koşar adım olay mahalinden uzaklaşırlar.
bir kavşaktan dönerken sağınızdaki arabanın aynasını biçip geçmenize bile açıklama olabilecek söz öbeğidir.
(bkz: tecrübe konuşuyor)
her durakta inecek var butonunun kırmızı kırmızı yanmasına rağmen bi allahın kulunun inmemesini takiben fıttırmış, ortaköyde inecek onca yolcuyu otobüste resmen mahsur bırakmış ve en son bi otobüs dolusu insanı otobanın ortasında indirip içime dehşetin alasını düşürmüş iett şoförüne tek kelime laf edemememe neden olan asabiyet katsayısıdır.
efendim malumunuz sehr-i istanbul'da toplu tasıma araclarinda söförlük yapmak kişinin psikolojisini fevkalade bozmaktadir. ineceği durakta dügmeye basmayipta, kaptan inecek var diyip basamakta dur otomatik kapi carpar tabelasinin altinda inenler, malak gibi ayakta dikilip ilerleyelim beyler nidasina davar gibi bakanlar, karisina kizip otobus söförüne şarlayanlar neler neler yok ki...

hatta zebellah gibi topkapi yazan levhayi görüpte 'agabey topkapidan geciyor mu' diyen denyolarla karşilasmak, trafikte dur kalk yapip, üzerine üstlük gebes söförlerle ugrasmak evliya sabri gerektirmektedir.

birde bunlarin üzerine gecim sıkıntısı eklenirse iett söförlerinin delirmemesi isten değildir.

ve elbette bir gün delirler. ama cogu sabreder ve ssk'dan emekli olmayi bekler.

binaeylehen istanbul'da iett söförlüğü yapmak cumhurbaskani olmaktan daha zordur.
ondan dolayi söförlere küfür etmeyiniz.