bugün

yalan hayatlar sürmektir. kim olduğunu nerde olduğunu karıştırmaktır.
başlangıç bir karar anıydı oysa. kimsenin bilmesi gerekmez, kimse anlamaz diye düşündük.
bir maskem olduğunu farketmezler bile. öyle yaşarım, içimden geldiği gibi olmasada kafama estiği gibi.
rahat olurum dedik. beklentiler, ben olmadığım için benden olmaz, onları karşılamak daha kolay olur sandık.
elimizde bir kuklaydı aşk. zorunluluk ya da acımasızlık değildi.
tercih anıydı bu. "eğer maske olursa, görününen ben, bildiğim benden farklı olursa, yaptıklarımdan sorunlu, hissettiklerimden muaf olurdum" diye düşündük. yanıldık.
ben olmayı, biri olmayı bir amaç sandık. güçsüz ve çocuktuk.
bizi biz yapan herşeyin biz olduğunu göremedik, zaten böyle aptal karmaşık bir cümlenin altından kalkamazdık..
olmaya çalıştığım herkes, taktığım her maske sendin, bendim.
seçtiğimiz gibi yaşamak isteyen maskenin altındaydı. olmadığını sandığın insandı işte.
karıştı benlik, kim olduğumuz karıştı.
sevmediklerimiz sevdiklerimiz oldu, düşüncelerimiz ve heyecanlarımz köreldi.
"eğer ta başta seçimden önceki insan olsaydım yapamazdım acır ve kanardım" inancı yok etti içinde var olan insanı. sen değil masken yendi seni.
yazdığın kitabı kahramanı ele geçirdi kurguyu.
hani hep içinden diyorduk ya "böyle gerekti" kandırıyorduk maskemizi. yüze yapıştı artık.
zaman denen boşlukta kaybolduk. en iyisi kim olduğumuzu yeniden tanımlamak şimdi.
ya yeni bir seçim yapmak ve anmak var diye gizli saklı bildiğimiz tüm gerçekleri.
yeri geldiğinde haykırmak, en sonunda içinde kopan biteni kusmak.
nerden geldiğini kim olduğunu unutana kadar kusmak, durup nerden geldiğini kim olduğunu bulana kadar ağlamak. bir kırıntı peşinde yozlaşmaya karşı durmak.
(bkz: batman robin zoro michael jackson)