bugün
- yigitzsche16
- icardi190511
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı14
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- junkman13
- anın görüntüsü17
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği15
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
hiçBir yerde görüntülerine rastlayamayacağınız, 17 ağustos depremi'nin sonrasını yansıtan, dramatik sahnelere sahip youtuBe'da dönen Bir video serisi. 9 seriden oluşan Bu videoları herkes izleyip dersler çıkarmalı.
ilki için; http://www.youtube.com/watch?v=0I8PhK1k7X0&mode=related&search=
depremden sadece 10 dakika sonrasının görüntüleridir.
ilki için; http://www.youtube.com/watch?v=0I8PhK1k7X0&mode=related&search=
depremden sadece 10 dakika sonrasının görüntüleridir.
daha ne olduğunu anlayamadan, artçı depremlerle yeniden paniğe kapılmak...
kargaşa, ne oldu hali. vebu görüntüler izlenince depremi unutmadık halide gerçekleşmiyor. hatırlamamız gereken başka şeyler nitekim. her zaman işin show kısmı bizde kabul görür.*
sadece izleyip kalınmaması gereken görüntülerdir. olası deprem/depremler için önlem almaya başlanması, deprem bilincinin oluşması gerekir.
hiç düşündünüz mü mekkenin medinenin deprem kuşağında olmadığını, hiç düşündünüz mü türkiyenin yeni oluşmuş bir ülke olduğundan yer sarsıntıların çok olduğunu ve hiç düşündünüz mü bilimselliğin örümcek kafalılar tarafından nasıl hiçe sayıldığını...bak sen ya deprem bile ne kadar büyük bir cezamışta biz anlayamamışız...
karanlık, devam eden sarsıntılar, şaşkın bakışlar, korku, korku, korku............
hatırlamak istemediğimiz anlardır. ya da 72 saat boyunca enkaz altından en yakınlarını çıkarmaktır.
devam eden sarsıntılarla beraber korku üzerine korku yaşanması. elektrik kesik olduğu için ne olup bittiğini bilememe. korku, endişe ve yine korku.
iran'da deprem olmadığını sanan yobazların işgal ettiği başlıktır.
(bkz: #2794426)
geçen sene yüzlerce kişinin iran'da kerpiç evlerde deprem sonrası boğularak öldüğü günlerde bu entry'sini hatırlamıştır umuyorum.
ayrıca, marmara depremi gibi bir felaketin ardından günahlar sebebiyle böyle bir facia yaşandığını ima edenlerin sürekli olarak lanetlenmesine sebebiyet verecek anlardır.
ayrıca "dini bütün" iktidar zamanında inanılmaz bir vurdumduymazlıkla zorunlu deprem sigortası dışında deprem konusunda hiçbirşey önlem alınmıyor olması ve kimsenin de bu konuda sesinin çıkmaması, aynı hastalıklı tevekkül fikrinden kaynaklanmaktadır.**
(bkz: #2794426)
geçen sene yüzlerce kişinin iran'da kerpiç evlerde deprem sonrası boğularak öldüğü günlerde bu entry'sini hatırlamıştır umuyorum.
ayrıca, marmara depremi gibi bir felaketin ardından günahlar sebebiyle böyle bir facia yaşandığını ima edenlerin sürekli olarak lanetlenmesine sebebiyet verecek anlardır.
ayrıca "dini bütün" iktidar zamanında inanılmaz bir vurdumduymazlıkla zorunlu deprem sigortası dışında deprem konusunda hiçbirşey önlem alınmıyor olması ve kimsenin de bu konuda sesinin çıkmaması, aynı hastalıklı tevekkül fikrinden kaynaklanmaktadır.**
sokağın bir anda caddebostan plajına dönmesi. henüz olayın vehametinden bihaberken boxer altına postalla mahallede dolaşmanın tadı.
(bkz: kan kokusu)
Önce korku, sonra telaşdır...
Hiç huyunuz olmadığı halde o gece bir yakınınızda kalmaya karar verirsiniz. Yakınınız Avcılar'dadır ve gece herkes uykuya çekilmiştir sizden başka. Geceleri seviyorsunuz ya siz biraz daha takılmışsınızdır televizyon başında ve başlar o korkunç uğultu ve sarsıntı...
Deprem bitmiştir, artık ne ordan burdan düşen cam kırıklarının sesleri ne de ağır eşyaların sesi vardır. Zifiri karanlıkta, o şok anında tek ses, yere düşmüş bir müzik kutusundan gelen love story'dir... inanın kanınızı dondurur.
Sonra toparlanırsın dışarı çıkman gerekir o karanlıkta... Bina'da yaşlısından yatalağına herkes vardır, ayılan bayılan... Taşırsın herkesi dışarı diğer komşularla. Biri daha kaldı mı diye son kez daldığında içeri aileni hatırlarsın o karanlıkta. Telefonu açarsın, çalar çalar çalar çalar... Açan yok... O zaman daha büyük bir korku başlar "ya onlara birşey olduysa..."
ve Balkondasınızdır yorucu bir günün ardından son bir keyif sigarası yakıp sonra yatacakken... Deprem başlar... Eşinize ulaşırsınız ve sığınırsınız bir kapı aralığına, elinizdeki sigara hala yanıktır bu arada. Hayatın en uzun 45 saniyesi bitmek bilmez...
Sonunda bittiğinde hemen oğlunuz gelir aklınıza ve hiç birşey almadan arabanın anahtarını kaptığınız gibi son sürat düşersiniz Avcılar yoluna... Yol sakindir, trafik açık ama sadece önünüzde, arkadan gelen bir ışık yağmuru vardır adeta... Eşiniz arabayı kullanırken siz yanında diğer pencereden dışarıya baktığınızda yıkıkları görürsünüz ardı ardına, aklınızdaki tek şey çocuğunuzdur ama eşiniz görmesin diye bütün kendi tarafınızı kapatmaya çalışırsınız boydan boya...
bir yandan gaza basarken neler olabileceğini düşünürsünüz bin bir ihtimal 1 saniyede geçer aklınızdan ve tekrar eder her saniye ardı ardına... Kendi solunuzda görürsünüz yıkıkları ama umut etmek istersiniz, "ilerisi belki yıkılmamıştır..." Bir tanesini alan Allah bunu da almamıştır inşallah...
Eşinizi konuşturmaya çalışırsınız bu arada düşünmesini engellemek istersiniz... "Zehra" dersiniz, araya radyo girer: "bu gece olan depremde avcılar yerle bir oldu..."
nitekim bizim basit hikayemiz güzel bitti. Birbirimizi kaybetmedik ama bu ve buna benzer pek çok hikaye gözyaşıyla bitti... Onlar bizim kadar şanslı olamadı... ve görünen o ki yarın, öbürgün veya bir zaman sonra belki benim hikayemi bir başkası yaşayacak ama değişen hiç birşey olmayacak isimlerden başka... Yine ölüm, yine ölüm olacak hikayelerin birçoğunda...
Hiç huyunuz olmadığı halde o gece bir yakınınızda kalmaya karar verirsiniz. Yakınınız Avcılar'dadır ve gece herkes uykuya çekilmiştir sizden başka. Geceleri seviyorsunuz ya siz biraz daha takılmışsınızdır televizyon başında ve başlar o korkunç uğultu ve sarsıntı...
Deprem bitmiştir, artık ne ordan burdan düşen cam kırıklarının sesleri ne de ağır eşyaların sesi vardır. Zifiri karanlıkta, o şok anında tek ses, yere düşmüş bir müzik kutusundan gelen love story'dir... inanın kanınızı dondurur.
Sonra toparlanırsın dışarı çıkman gerekir o karanlıkta... Bina'da yaşlısından yatalağına herkes vardır, ayılan bayılan... Taşırsın herkesi dışarı diğer komşularla. Biri daha kaldı mı diye son kez daldığında içeri aileni hatırlarsın o karanlıkta. Telefonu açarsın, çalar çalar çalar çalar... Açan yok... O zaman daha büyük bir korku başlar "ya onlara birşey olduysa..."
ve Balkondasınızdır yorucu bir günün ardından son bir keyif sigarası yakıp sonra yatacakken... Deprem başlar... Eşinize ulaşırsınız ve sığınırsınız bir kapı aralığına, elinizdeki sigara hala yanıktır bu arada. Hayatın en uzun 45 saniyesi bitmek bilmez...
Sonunda bittiğinde hemen oğlunuz gelir aklınıza ve hiç birşey almadan arabanın anahtarını kaptığınız gibi son sürat düşersiniz Avcılar yoluna... Yol sakindir, trafik açık ama sadece önünüzde, arkadan gelen bir ışık yağmuru vardır adeta... Eşiniz arabayı kullanırken siz yanında diğer pencereden dışarıya baktığınızda yıkıkları görürsünüz ardı ardına, aklınızdaki tek şey çocuğunuzdur ama eşiniz görmesin diye bütün kendi tarafınızı kapatmaya çalışırsınız boydan boya...
bir yandan gaza basarken neler olabileceğini düşünürsünüz bin bir ihtimal 1 saniyede geçer aklınızdan ve tekrar eder her saniye ardı ardına... Kendi solunuzda görürsünüz yıkıkları ama umut etmek istersiniz, "ilerisi belki yıkılmamıştır..." Bir tanesini alan Allah bunu da almamıştır inşallah...
Eşinizi konuşturmaya çalışırsınız bu arada düşünmesini engellemek istersiniz... "Zehra" dersiniz, araya radyo girer: "bu gece olan depremde avcılar yerle bir oldu..."
nitekim bizim basit hikayemiz güzel bitti. Birbirimizi kaybetmedik ama bu ve buna benzer pek çok hikaye gözyaşıyla bitti... Onlar bizim kadar şanslı olamadı... ve görünen o ki yarın, öbürgün veya bir zaman sonra belki benim hikayemi bir başkası yaşayacak ama değişen hiç birşey olmayacak isimlerden başka... Yine ölüm, yine ölüm olacak hikayelerin birçoğunda...
uğultu, şaşkınlık, panik, korku, umitsizlik, hezeyan.
hiçbir zaman unutulmaması gereken anlar bütünüdür. unutanların gözüne sokulmalıdır. ama vicdanını çoktan özelleştirmiş olanlar anlamazlar, anlamayacaklar; orası ayrı.
(bkz: sesimi duyan var mı) !
(bkz: sesimi duyan var mı) !
güncel Önemli Başlıklar