bugün

ülkü ocaklarının toplanıp dövmek için yıllarca aradıkları şey.

düzeltme: geçti tabi artık.
(bkz: azalan verimler kanunu)
Örnekle açıklanınca anlanması daha kolay olan ifadedir. Şöyle açıklanabilir " 5 bardak su içtiniz diyelim içtiğiniz son bardağın size sağladığı fayda marjinal faydadır.". Tanımı ise belirli bir malın tüketici tarafından kullanılan ek biriminin o malın toplam faydasında yaptığı değişikliktir.
''ilk öpücük gibisi yok''
kendileri işletme ile ilgili bir kavramdır.
vizelerin yaklaşmasıyla birlikte iktisadi konulara dini açıdan yaklaşarak iman kuvvetiyle derslerinden geçmek isteyen bünyenin okuyup mest olduğu, bilakis ibret aldığı mevzudur.
--spoiler--
halife harun reşid, evliyanın büyüklerinden şakik-i belhi hazretlerini zaman zaman ziyaret eder, duasını alır, nasihat isterdi. yine bir gün ziyaretine gittiğinde, hazret-i şakik buyurdu ki:
-düşün ki, çölün ortasında kaldın, susuzluktan ölmek üzeresin. bir bardak su sizi ölümden kurtaracak. birisi gelip bir içim su satsa, bu suyu kaça alırsın?
-ne isterse veririm. bu halde paranın değerini düşünmem.
-o kimse, bu suya mukabil senden servetinin yarısını istese, yine razı olur musun?
-elbette razı olurum.
-düşün ki, servetinin yarısını verip satın aldığın suyu içtin. bir zaman geçince bu suyu dışarı atmak ihtiyacı duydun; fakat bir türlü idrar yapamadın. öyle ki, çatlayacak hale geldin. maiyetindeki adamlar, hekimlerin senin kıvranmana bir çare bulamadılar. tam bu sırada birisi çıkıp dese ki; "seni bu sıkıntıdan kurtarırım, fakat mülkünün yarısını isterim!" dese ne yaparsın?
-bu acıdan kurtulmak için, malımın hepsini veririm. yeter ki sağlığım yerinde olsun. ben o sıkıntıda iken servetim olmuş ne kıymeti var ki?
şakik-i belhi hazretleri o zaman buyurur ki:
-o halde önce içtiğin, sonra da idrar yoluyla dışarıya attığın bir bardak su kıymetinde bile olmayan şu servetine sakın güvenme! hiç kimseye karşı bununla övünme!
--spoiler--

türkiye takvimi 18.04.2013
bir malın ilave biriminden elde edilen faydaydı hatırladığım kadarıyla.bir de artan oranda azalır mıydı la ?
kişi üzerinde etkisi olmayan, daha çok olgulara hitap eden hede dir.
makro, mikro diye ayrılmaz. ekonomi ve iktisat'ın olduğu her yerde marjinal fayda vardır.
küçük değişimlerim toplam faydaya olan etkisi.

gereksiz bir şey.
iktisatta arz la talep arasında marjinallik olsun diye Çıkmış terim sınavda Çıkmıştı.
(bkz: üçüncü nesil silik)
5 baklava dilimiyle doyuyorsan senin marjinal faydanın 100 olduğu yer oradır yani aynı zamanda sıfırdır; çünkü 6. baklava dilimini aldığında sana yarar sağlamayacak negatife dü$ecek belki de kusacaksındır.
iibf öğrencilerinin ezberlemeye çalıştığı şey.öğrenseler olmaz efenim.
çoğu zaman ezberlenir ve öğrenilmez.

sonra dersle işin bittikten sonra öğrenirsin ya o çok koyuyor be insana...
duygunun törpülenmeden önceki ilk deneyim lezzetidir. tekrar arttıkça sıradanlaşmayla lezzet kaybolur.
daha önce başarılı anlatımlar olmuş ama bi de ben izah etmeye çalışıyim canım çekti:

efendim mesela ramazan ayındayız, oruçsunuz. ama okadar susadınız ki ve dahası okadar açsınız ki anlatılmaz. size de olmuştur kesin; "ulan en az 2 iskender anca keser beni" , "lan on bardak su içsem ancak susuzluğum geçer". lakin hiç bi zaman dediğimizi yapamayız di mi? niye miğdemizde yer sıkıntısı var, niye çünkü ilk bardağı içtiğimizdeki o muazzam doyma hissini ikincide alamayız, üçüncüde birazdaha azalır ve belki dördüncüyü içemeyiz bile. hani on bardak içecektik? içemeyiz ve her bardakta sudan aldığımız fayda daha da azalır. işte olay bu azalmada biter.
aynı şey iskender örneği içinde geçerlidir ki ilk iskenderin sonunda yavaş yavaş tokanmaya başladığımızı hissederiz. ne kadar ayı olursak olalım, 2 iskenderi yesek bile her lokmada aldığımız hazda bi azalma olcak, daha az faydalanıyo olcaz.

işte böyle bişey. bence bi bok anlamadınız zaten ben de anlatamadım.

(bkz: boyumu aştı napim)
ilk girilen entryinin bilmem kaçıncı nesil yazar hoşgelmiş şeklinde olmamasına hayret ettiğimiz başlık.
efendim istanbul üniversitesi sbf de bu konu çay örneğiyle açıklanmıştır biz öğrencilere, genç dimağlara. demiştir ki sn. Ali Osman BALKANLI , " ilk çaydan aldığınız hazzı sonrakinden alamazsınız. bu beğeni azalarak ilerler." biz ise bunu şu şiirle anlatmıştık..

Her dersten sonra
Teselliyi buluruz çayda
ne kadar çay içersek ancak,
düşer o kadar marjinal fayda.
malın değerinin ölçülebileceğini düşünen ekonomistler bir malın değerini marjinal faydasının belirleyeceğini düşünürler. neden insan yaşamı için gerekli olan suyun fiyatı çok azken elmasın çok fazla? * acayip susamışsınız. bir bardak su sizin için acayip değerlidir. her şeyinizi verebilirsiniz bir bardak su için. suyu içtiğinizi varsayın. ikinci bardağın değeri sizin için düşecektir. içtiğiniz üçüncü bardak suyun değeri daha da düşecektir. elmasta ise böyle bir durum söz konusu değildir tabi ki.. *
(bkz: marginal utility)
öncelikle hayırlı olsun, sonrasında da bol bol yazsın dediğim yazardır. entryleri ile yarmakta ancak bunu boş geyiklerle yapmamaktadır. güldürürken düşündüren yazardır.*
çok hırpalanmış..çok ağlamış..
mezun olmuş..artık mutlu olmalı..
yazar..
7777. entrymi kendisine ithaf etmek istediğim yazar.

hala burada bir şeyler karalıyor olursam ve tabi ömrüm yeterse 77777. entrymi de bu başlığa yazarım kuşkusuz.

7'nin önemi var zira, bir sihri var üzerimde.

çok yorulduk. inat etmekten yorulduk, kavga etmekten yorulduk, kıskançlık krizlerinden yorulduk, emrivakilerden yorulduk, sinirlenmekten yorulduk. dinlendik mi bilmiyorum, hala yorgun muyuz bilmiyorum, dinlendiysek tekrar koşsak yorulur muyuz bir kez daha onu da bilmiyorum.

bildiğim bir şey var, ondan kalan hiçbir şeyi atmadım. telefon rehberim hala onun rehberi, telefonumun fotoğraf albümünde hala onun fotoğrafları var.

bildiğim bir şey var, ben gelecek için mantık dedim, o duygu dedi. ben "benim şehrim" dedim, o "benim şehrim" dedi. inatlaştık...

bilemiyorum tekrar bir araya gelecek miyiz, tekrar biz, tekrar bir olabilecek miyiz?

hayat akıyor, zaman her şeyi gösterecek.

ben, yine aynı benim. o, benim için her zamanki o.

ha o yine kızacak. neden buraya yazdım da aramadım diye... öyle işte.
diyelim ki hoşlandığınız, beğendiğiniz yada tensel içgüdüler beslediğiniz iki farklı kız var. farz-ı mahal birinin adı melis ve çok seksi, tam bir afet ama biraz kilolu. farz edelim ki diğerinin adı da ecem ve çok tatlı,sempatik bir kız ama fazla çocuksu. eğer amacınız sadece tensel içgüdüler, hormonal istekler ise melis ile ilgilenirsiniz ve melis her kilo verdiğinde sizin için marjinal faydası artar ve ecem onun alternatif maliyetini oluşturur. eğer amacınız seviyeli bir ilişki ise ecem ile ilgilenirsiniz ve ecem her geçen gün daha da olgunlaştığında sizin için marjinal faydası artar ve melis onun alternatif maliyetini oluşturur. eğer tam bir odunsanız ve ikisini de elinizden kaçırırsanız üzülmeyiniz çünkü dünyada 7 milyar insan ve bunlarının yarısını dişi kabul edersek bu iki kızın ikamesi 3.5 milyar kıza eşittir.
güncel Önemli Başlıklar