bugün

Arkadaşımı kamil koçun 403 ünün altında sürüklenirken gördüğüm an...
haberleri izlemeyemez dinleyemez iken son dakika haberlerinde kötüyü daha kötüsünün takip ettiği anlardır.
su an ki gibi anlardır.
"Şirketimize göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür eder, çalışma yaşamınızda başarılar dileriz" anıdır.
top ne zaman hasan ali'nin ayağına gelse donup kalıyorum acaba bu sefer ne aptallık yapacak diye.
kendimi şoka uğratacak bir mallık yaptığım an.
"böylesi bir mallığı yapabiliyorsam gidip kendimi öldürmeliyim." dediğim an olur kendisi.
kendimden soğuduğum andır.
Her türlü olumsuzluğuna rağmen, birilerinin canhıraş savunulduğu anlar.
Ayrıca saç baş yolduran anlardır.
Görgüsüzün biri karşımda yemek yerden ağzını şapırdatmaya başladığında.
Bütün dikkatim dağılıyor, birkaç saniye donup kalıyorum öyle.
Sanki karşımda bir köpekle yemek yiyormuşum da her an ağzındakileri dökecekmiş gibi geliyor. Ama insan işte.
Sinir bozucu bir his.
Ölüm haberi aldığım zamandır.
(bkz: arkadaş olarak çok iyi birisin)
4 saat aralıksız uğraştığım protez ödevinin teslim anında yere düşüp kırılması.
2 ay boyunca konuştuğun kızın bir anda, benim erkek arkadaşım var bir daha rahatsız etmezsen sevinirim, diye mesaj attığı andı.
Lise son. Yürüyüşteyken bir labrador cinsi siyah köpek gördüm bir sevimli kerata 6 aylık civarı. Sevdim biraz neyse takıldı peşime. 1 sene öncede babamın 9 senedir kurtulmak isteyip de kurtulamadığı canım arkadaşım köpeğim ölmüştü. Apartmanın dibine gittim sesleniyorum

Düzensiz: Babaa babaaaa

Babam: Efendimm!! Anahtarımı unuttun yine yahu.

Düzensiz: Yok baba. Babaaa baksana şuna ne güzel dimi alalım mı bunu valla sen eğit çapkın gibi sorun yaşamazsın söz..

Babam: tamam olur getir yıkayalım baksana ne tatlı çok akıllı bir şeye benziyor.

Düzensiz:valla mı tamam ehehe благодарю татко (burası yalakalık tabii bulgarca rusça konuştuğumda mest oluyor ırkçı pe... Neyse)

Babam: tabii tabii ama sen kendine kalacak yer bul güzel kızım tamam mı?

Düzensiz: O ne demek baba yaa hani kabul etmiştim bu ne şimdi?

Babam: Ben hala istiyorum şimdi senle bu güzel çocuk aynı evde hayvan ne kadar akıllı olsa da psikolojini bozarsın yazık değil mi?

Bu diyalog 4. Kattaki babamla aramızda geçerken son cümlesinde anonslu anonslu kaldığım andır. Bir soru.
iddaada son maçın 90. Dakikasında yenen gol anı.
Onumde aniden bir kavga cikmasi. Resmen donup kaliyorum. O an beynim duruyor adeta sonra kendime gelebiliyorum.
95 beklediğim sınavın sonucunu 32 olduğunu öğrendiğimde yaşadığım andı.
Günün son otobüsünü kaçırdığım andır. 12den sonra 2 saatte bir otobüs mü olur lan?
Hani tanıdık birini görürsünüz de, selam vermek için elinizi kaldırırsınız, (sırıtmayı da ihmal etmeden) ve o sizi görmez, işte o anın adıdır.
Onun başkasıyla samimi olması. Hem de ne samimiyet. Aklıma geldi bak yine ...
Ücretli öğretmenlik yaptığım zamanlardı, nöbetçi öğretmenim, birinci sınıflardan birinin dersi boş, sınıfta kıyamet kopuyor, girdim sınıfa kavga dövüş gırla, beni görünce hepsi yerlerine oturdu...

Açın kitap okuyun, gürültü yapmayın dedim... saçları iki yana örgülü gözlüklü şirin mi şirin bir kız çekine çekine elini kaldırdı...

Söyle! Dedim,

-örtmenim ama bis okuma bilmiyoski dedi!

işte o an kitlendim kaldım, bişe diyemedim mala bağladım!
eski sevgilimin bizi en yakın arkadaşıyla bastığı andır.
Biraz hazırcevap bir tarafım var özellikle hiç tanımadığım insanlar karşısında,haksızlık edilmeye kalkışılınca kendim bile şaşırıyorum söylediğim şeyler için,otomatik olarak açılıyor çenem.Ama tanıdığım,özellikle çok vakit geçirdiğim birileri bana kötü şeyler söylediğinde işte tam bu başlığın hakkını verecek şekilde mal gibi kalıyorum.Şu “laf sokma” olayı hele bitiriyor beni.Yüz yüze baktığın bir insanla bu hale geleceksen ısrarla neden bu Sürekli iletişimde olayım ama üstünlüğümü de eksik etmeyeyim çabası? Neyse konu başka yerlere gidiyor,bir şeyleri hatırlayıp sinirlendim yine sjdj.
(neyse sanırım bu mal gibi kalma olayı hayatımın lanetinden “O bana yaptı ama onun kalbi kırılmasın”.)
güncel Önemli Başlıklar