bugün

türkiye'de laiklik adına en büyük ayıplardan biridir. laik bir ülke, ya bütün dinlere vermesi, ya hiçbir dine vermemesi gereken ayrıcalıkları islam dinine vermiştir. fakat, aynı ayrıcalık, bir seferliğine yahudi futbolcu balili'ye verilip, kefaret gününe denk gelen maçın gününün değiştirilmesi büyük tepkiler almıştır.

(bkz: kurban bayramı)
(bkz: ramazan bayramı)

yurdum, olaylara tek yönden bakmaya örnek gösterilebilecek, devlet yüzünden islam'ı yaşamadığını söyleyen güruh, bu gerçeği de hiç göz önüne almak istemez. onun için laikliğin bu şekilde yanlışları olabileceği ihtimali yoktur, aksine; laiklik islam dinine düşman bir kural olarak yaratılmıştır.
tamamen gereksiz bir durumdur. hatta bu ülkedeki tüm müslümanlar başka ülkelere gönderilmeli, avrupadan standart, dini inancı olmayan ve bizim laikçi lerin tam istediği gibi insanlar getirtilmelidir.
italyada paskalyanın tatil olup ramazanın iş günü olmasıyla aynı iştir, laiklikle ilgisi yoktur; gelenekle vardır.
(bkz: tatil olsun da camurdan olsun)

edit: entryi girmemin üstünden yaklasik 2 sene geçti. nasil oluyor da bu entry en begenilen entrylerimde oluyor hala aklim almadi. degisik "guzel" anlayislarimiz var.
anlatayım efendim;

çelişkili olan, devletin dini bayramlar statüsünde tek bir dine ayrıcalık tanımasıdır. devletin dini bayramlar statüsüne din olarak islam'ı koymasıdır. "x de böyle değil ama", "x ülkesi de laik böyle yapmıyor" gibi yaklaşımlar, bu ülkenin laikliğinin belirlenmesinde temel etmen değildir. keza; atatürk'ün muasır medeniyetler seviyesini, batılılaşma olarak anlayan yine bu zihniyettir. "bir kere delinmekle bir şey olmaz" zihniyeti, laikliğe katkı sağlamaz.
(bkz: pozitif ayrimcilik)
(bkz: resmi tatili inancı sanan zihniyet)
(bkz: ben buna gülüyorum)
(bkz: otu boku laikliğe bağlamak)
nufusun çoğunluğunu müslüman kesimin oluşturduğu ülkelerde dini bayramların resmi tatil olmamasına göre daha normal olan bir durumdur.

dini bayramların resmi tatil olmasının laikliği tehtit ettiğini düşünmek ziyadesiyle anlamsızdır. her ülkenin bir dini mevcuttur ve ülke vatandaşlarının inançlarına göre de bu günler, tatil olarak ilan edilir.

misal amerika; christmas tatili, easter tatili gibi bir cok resmi dini tatil soz konusudur. bankalar okullar butun ressmi kurumlar kapalidir. hatta sen musluman olupta desen ki benim inancima gore bugun dini tatilim izin istiyorum calistigin isyeri bu istegini geri cevirmesi yasalara bile aykiridir.

(bkz: hey dostum senin derdin ne)
ülkenin % 99 u müslümansa tatil yapılmaması saçma olandır. bir irdelemediğiniz o kalmıştı. bunuda laikliğe bağlarsak yuh bize arkadaslar denilesi durumdur. laiklik dinsizlik değildir ve laiklikte devlet vatandaşın dininin gereklerini yerine getirmesine engel olmaz. aksıne düzenler özgürlüğü elinden almaz
(bkz: laikliği din edinmek)
türkiye'de laiklik devletin din üzerinde egemen olduğu bir sistemdir, cumhuriyet döneminde din bir süre kullanılmış sonrasında ise toplumu geri bırakan bir olgu olarak ele alındığı için kısmen yasaklanmış, toplum hayatından soyutlanmaya çalışılmıştır. türkiye'nin toplumsal dinamikleri laikliğin sekülarizm olarak algılanmasına, laisizme kaymasına engeldir. 80 yıl önce yapılmaya çalışıldı bu, tutmuyor kardeşim, bu toprakların mayasına fransa'nın laikliği uymuyor, isviçre'nin hukuku bol geliyor, niye onun bunun ideolojisini aynen benimseyeyim ki, alıyorum, kendime uyduruyorum, güzel de duruyor, halkının ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir devlet ne için vardır ki? ha hıristiyanlara da verilsin aynı hak, veriliyor zaten, satanistlere de verilsin, bak o olmuyor işte, bu kadar da bol değil demek ki. diyelim bir kanun çıktı, vekillerin hepsi içti kafa yüzbin iken bir kanun çıkardılar, kot pantolon giymek yasaktır diye, ya da batı'da yasaklandı,vs. biz de bunu aldık, bu bize uyuyor mu diye bakmayacak mıyız, ne kadar meraklıyız soyut tanımlara, herkes kurallara uyarsa kimse hapse atılmaz değil mi, basit bir teori, ama olmuyor işte, çok basit dediğimiz şey olmuyor, canım sıkıldı adam öldürdüm diyor katil, demek ki toplumsal mutabakat şart, toprak, dil, din, ırk, vs. göre değişiyor. hadi hollanda'da uyuşturucu serbest bizde de olsun, oldu olacak eşcinsel evliliklerini de serbest bırakalım ama başı kapalı kızlar başlarını açmadan okuyamasınlar, özgür çağdaş türkiye cumhuriyeti olalım. olaman, olaman.

(bkz: insanı yaşat ki devlet yaşasın)
birçok entry girilmiş, sağolsun arkadaşalar kendi fikirlerini yazmışlar. ancak, zaten laik olmayan bir ülkede yaşıyoruz ve bunu bin tane de örneğini verebilirim. diğer bir konu da türban, laiklik türbanı falan yasaklayan bir düşünce değil ki, ikiye bir laikliğe yükleniyorlar. evet, "birileri çıkıp türban laiklik ile ters düşüyor o yüzden yasaklanmalı" derken, bir diğeri çıkıp bu tezi destekler gibi "evet, laiklik yasaklıyor sizin türbanınızı, namusunuzu" diyor ve her iki şekilde belli kesimlerden oy toplanmaya çalışılıyor! türbanı laiklik falan yasaklamıyor, türbanı düpedüz politikacılarımızın bir bölümü laikliğe atıfta bulunurak yasaklama yoluna gidiyor malı buradan vuruyor, bir diğer açık göz de bu politikacıdan almış olduğu pası değerlendirerek türban özgürlüğüne soyunup gol atmaya çalışıyor, bu kadar açık.
ikincisi, biz laikliği fransa'dan falan almadık, fransa laikliği ya da avrupa'daki laiklik çok farklı hem de çok, bir örnek: sen fransa'da ya da başka bir avrupa ülkesinde kilise yaptıracağım diye devletin ya da belediyenin sosyal yardımlaşma fonundan beş kuruş alamazsın, cemati bulursun ve aranızda para toplarsınız (belediye bir müfettiş atar, toplanan paraları hortumlamasınlar diye) uygun araziye, mimardan geçmiş projenizle kilisenizi yaptırısınız, elektirik ve su paralarını da kilise cematinden toplanan paralarla ödersiniz, öyle bizim buradaki gibi caminin elektirik ve su paraları belediyeye havale edilmez, yani beleş değildir! ayrıca, bizdeki gibi papazlar ya da diğer din adamları devlet kasasından maaş almazlar (bazı durumlarda değişir), ya gönüllü olarak kilise de dururlar (emekli ya da işinde arta kalan zamanlar da vardiyeli olarak) ya da cemat tarfından hibe edilne para ile papazlar vardır! öyle avrupa devletlerinin incil belletme kursları da yoktur, çocuğuna incil ve hıristiyanlık tarihi öğretmek isteyen anne babalar belli zamanlarda evlatlarını kiliseye gönderirler ve karşılığnda da yardım da bulunurlar! şimdi, bu laikliğin fransa ya da herhangi bir avrupa devletinde olan laiklikle ilgisi var mı? (kaldı ki bu farklı örneklerden yüzlercesi çıkar), hangi laik avrupa ülkesinde hadi bütün avrupayı bırakın, o fransa'dan ithal ettik dediğiniz laiklik bizdeki laik uygulamaya benzemekte midir? bu laflar, yok fransa laikliğini almışız da yok bilmem avrupalılar zaten kendileri üretmiş de bu ideolojileri! laiklik batı icadı birşey değildir, belki demokrasilerin olmazsa olmazı olarak avrupa'da uygulanmaya başlamıştır ama laikliğin temeli de kökeni de doğu'da başlar ve uygulaması avrupa'dan çok öncelerine dayanır ve buna türkler de dahil!
ne olacaktı yani tüm dinlerin bayramını mı kutluyacağız, bunun laikle alakası yok örf ve adetler halkların yaşayışlarını belirler, hamursuz bayramı kutlansa 5000 musevi bayram yapacak diye 65 milyon yatsın mı ?
paskalya ve noel, nüfus çoğunluğu hristiyanlara ait devletlerde ne statüdeyse ramazan ve kurban bayramları da nüfusunun çoğunluğunun müslüman olduğu bir devlet de odur. bunun laiklik statüsüyle herhngi bir bğlantısı yoktur. tamamen toplumun genel sosyal talep ve ihtiyacına göre (bkz: sosyoloji) bu günlerin tatil olup olmaması o toplumu yönetimince sorumlu devlet tarafından sağlanmaktadır. bu dünyanın her yerinde gayet doğal bir şeyken bizde niye sorgulama konusu olmaktadır merak edilmektedir. zaten pratikte bu bayramların tüm günleri özel sektörde bayram olmamakta, byram günlerinde çalışanlara 1 ya da 2 günlük izin verilip sonra tekrar işlerinin başına dönmesi de istenmektedir. son olarak söyleyeceğim müslüman bayramarının niye tatil olduğunu sorgulayan kim varsa onun bir zahmet * almanyaya gidip orada "ya paskalya niye tatil bu ülkenin yarıya yakın nüfusu göçmen nerden bakılsa dörtte biri müslüman siz niye hristiyan bayramını kayırıyorsunuz" desin rica ediyorum. ya türkiyede çalışan yabancılar dahi noelde genelde izinli olur hatta sırf noel izni olabilsin diye lig fikstürleri bile olabildiğince ona göre düzenlenir bu neyin tartışmasıdır biri bana anlatsın.
bu başlığın konusu aklına gelenlerin işi gücü olmadıgını dusundurur. her ülkede dini niteliği sebebiyle resmi tatil olan günler vardır. kaldı ki bu resmi tatillerde çalısan cok sayıda insan vardır. polisler askerler otobus soforleri hemşireler, turizmciler, işletme sahipleri, eczacılar, doktorlar.. bu liste uzar gider.
mantıklı olan durumdur. nitekim tatil olmasa millet işine, okuluna gidecekti. bayramın bir anlamı kalmayacaktı. sürekli kendinizi diğer ülkelerle karşılaştırıyorsunuz, bu yüzden söylüyorum "evet, bu yurt dışında da böyle". noel falan resmi tatildir bildiğim kadarıyla.

laik olmak dinsizlik değil, dini devlet işlerinden ayırmaktır. müslüman bayramlarının resmi tatil olması, hiçbir şekilde laikliğe aykırı değildir. eğer ki resmi tatil olmasa bayram ziyareti olmazdı, bayramın bir manası kalmazdı. türk geleneklerimizden biri olan bayramı, laik olacağım diye kötülemeyelim lütfen.
islam düşmanlığı üzerine bina edilmiş, riyakar türk laikliği henüz bu bayramlara elini uzatacak cesarete sahip olamadığı ve ümid ederim ki olamayacağı için mevcud olan durum. halbuki türkiye'deki bu bodoslama laiklik anlayışını kendi mantığı içinde değerlendirince bu bayramların da kaldırılması gerekir ama bu iş için edirne'den kars'a kadar genişleyebilecek büzük de gerektiği için laik depresif arkadaşlarımıza bu bayramlarda bireysel olarak çalışmaya devam etmelerini ve böylece bu iddiadan sonra tatil yapma riyakârlığına düşmemelerini tavsiye etmekden başka yol görünmemektedir.
istanbul büyükşehir belediyesi'nin ramazan ve kurban bayramlarında otobüsleri bedava yapması, ancak cumhuriyet bayramı, ulusal egemenlik bayramı gibi bayramlarda yapmaması da laiklik anlayışımızın bir göstergesidir. paskalyada, şabatta falan da bedava olsun otobüsler bari.
bu ülkenin %99 müslüman eğerki sen laikliği öne sürerek bu günleri resmi tatil yapmassan adamı ipte sallandırırlar. bizim örf, adet, gelenek ve göreneklerimiz bize bunu benimsetti ama sen x ülkesinde böyle değil y ülkesi böyle yapıyor dersen biz bu gecmişimizi nasıl koruyacagız. x ülkesine y ülkesine benziyecez derken bacılarımız, kardeşlerimiz göbegi acık kıyafetler giymeye başladı. eğer bu zihniyetli kişiler bunlara devam ederse belki biz goremeyiz ama afedersiniz * gezmeye bile başlayacaklar. lütfen örf, adet ve geleneklerimize sahip cıkalım bunlar yozlaşırsa millet olmaz.*
efendim %99'u müslüman halkın, %1'i dininden çıkarmasını normal karşılayan insanlar olan bir ülkede, ne denilse boş olacak olgu. yine de belirteyim;

ne demek oluyor şimdi bu %99. anlatayım efendim. sevgili başbakanımız tayyip'in yaptığı şirinliklerden biri. müslüman ülke diyemiyor ya, sokuyor bize %99 u müslüman ülke. sadece islama yönelik yapılacak düzenlemelere de kılıf hazır oluyor. lan seni sadece müslüman mı seçti. sana her dinden insan oy verdi bre gafil. diyor ki; bana oy veren çoğunluk müslüman, ben sizin dininizi korumam, savunmam, ona göre düzenleme yapmam kardeşim. yapmayalım güzelim, çoğunluğun müslüman olması, diğerlerin dininin korunmaması, savunulmaması demek değil.
(bkz: bütün dinlere resmi bayram yapalım)
(bkz: 2 gün çalışıp 363 gün yatalım)
(bkz: biraz akıl yarabbi)
--spoiler--
(bkz: bütün dinlere resmi bayram yapalım)
(bkz: 2 gün çalışıp 363 gün yatalım)
(bkz: biraz akıl yarabbi)
--spoiler--

--spoiler--
neden ülke bayramları herkesin dinine göre düzenlemiyor?
--spoiler--

(bkz: okumayı bilmeyen yazar)
(bkz: türkiye bir islam ülkesidir)
(bkz: türkiye cumhuriyeti laik bir devlettir)
bu ikisinin birlikte olabileceğini içine sindiremeyen, ülke ve devlet arasındaki farkı bilmeyen bireyin dert ettiği durum. bunlar, dini bayramların tatil olmasının sebebini, laik devletin islam dinine, kendiyle tezat oluşturarak öncelik tanıması olduğunu sanırlar. halbuki, bu bayramların tatil olmasının sebebi, millet iradesinin bu günleri tatil yapmak istemesinden başka birşey değildir.dini bayram olmuş olmamış devleti ilgilendirmez. millet tatil olmasını istiyorsa tatildir, bitti. eğer millet iradesi azınlıkların bayramlarını da tatil yapmak isterse onlar da tatil olur. istememiş ki olmamış. laiklik ve demokrasi birbirlerinden ayrılamaz iki kavramdır. laiklik düşüncesinin çıkış temeli demokrasi isteğidir. halka dini tahakkümde bulunan kilise kurumuna bir başkaldırı olarak çıkmıştır. yani laiklik demek; devletin herhangi bir dini empoze etmemesi, kayırmaması, evrensel hukuk ölçülerini bırakıp dini veya dinleri anayasa kaynağı olarak belirlememesi demektir. bunun dışında halk, istediği yasayı getirebilir veya değiştirebilir. bu istediği yasa dinde varmış yokmuş kimin umurunda. bu mantığın varacağı nokta; "adam öldürmek dinde günah, anayasada da yasak, öyleyse anayasa laik değil" demeye kadar gider.
ilk bakışta "laikliğe aykırı olduğu su götürmez bir saçmalık bu" diye düşündürtse de laikliğin tek tipi ve tanımı bulunmadığı gözönüne alındığında sonuç vermeyecek bir tartışmanın başlatıcısı olabilecek sözdür. denilebilir ki bu toplumun hukuku, laikliği, demokrasisi ve sosyalliği ikiyüzlüdür.
devletin bu uygulamasının müslüman olmayanları dışladığı, onların dışlanmış hissine kapılmasına zemin hazırladığı gerçek...
"yüzde x i müslüman bir ülke" şeklindeki savunuysa laikliğin özüne aykırı olması yanında, ülkedeki dini dağılımı çarpıtması bakımından da tehlikeli.
yirmi milyona yakın türk,kürt,türkmen ve arap alevisinin büyük çoğunluğunun islamiyeti veya islamiyetin hakim (resmi) sünni yorumunu kabul etmediği ve din hanesini değiştirme ihtiyacı hissetmeyen çoğu ateist farklı inançlara mensup insanlar hesaba katılırsa durumun vahameti daha iyi anlaşılır. çok sayıda insanı dini anlamda dışlayan türk devletinin, örneğin aleviler hak arama mücadelesi başlattığında bunu dış destekli bir provokasyon gibi suçlamalarla mahkum etmesi ise acı...
(bkz: türkiye bir çelişkiler ülkesidir)