mühendislik öğrencisi

talihsiz bir öğrencidir. ne okuduğundan zevk alır ne mezun olunca yaptığı işten. bildiğin ameledir yani. bir de yukarıda yazanlar yasalaşırsa o zaman kötü amele olmak için bile 2 yıl beklemesi gerekir.

akrabaların ve öğretmenlerin küçük yaşlarda başladığı beyin yıkama seansları sonucu mühendis olmaya karar vermiş * kişi. bölümde seneler ilerledikçe yavaştan kafayı sıyıran insan. özellikle derslerde geçen terimleri günlük hayatta kullanmaya başlarsa dikkat edilmelidir. * *

okulu bitirmesi için yırtınması gereken, kutup ayısı sırtından inmeyecek olan bedevidir.

(bkz: kutup ayısının kankası)

testesteron oranı yüksek öğrenci.

yanından t cetvelini eksik etmeyen şahsiyet.

mezuniyetine yakın tik sahibi olan, saçları dökülmeye ve ya beyazlamaya baslamıs kimselerdir. bahar senliklerinden nasibini alamamıs, cogu zaman ev-okul yasayan öğrencilerdir. iibf'ye ezelden kinlidirler. *

2 çeşit vardır:
1. si : genellike asosyal öğrencilerdir. ev ile okul arasında gelip giden öğrencilerdir. bu öğrenciler abazalıktan kudururlar, tekstil ya da çevre mühendisliği gibi bölümlerin kızları hayallerini süsler. okul 4 yılda biter ama ömürden de ömür gider

2. si : eşşek heriftir. daha 1. sınıftyken sınıfta kalmış ve umudunu yitirmiştir. okula gitmez, derslere girmez, sınavlara hep son gece çalışır. projeleri ise teslim saatine 10 dakka kala bitirir. bu öğrenciler biraz daha aktiftir ama bu aktiviteleri gennelikle gezmek üzerinedir. daha aktif olanlar ise genellikle dağcılık yaparlar. sakal traşı periyotları uzundur.

bu konuda bir de fıkra vardır:

sormuşlar mühendislik öğrencisine, çinceyi ne kadar zamanda öğrenirsin? sınavı ne zaman onun diye sormuş.

autocad yüklü öğrencidir bu aynı zamanda.

dünyanın en talihsiz öğrencilerinden biridir. küçük yaşlarından itibaren telkin edile edile mühendis olması gerektiğine inandırılmışlardır. lisede eşşek gibi çalışıp bir yandan okul notlarını iyi tutmaya uğraşırken bir yandan da üniversite sınavında iyi bir yere girebilmek için kıçını yırtarlar.

iyi veya kötü bir mühendislik öğrencisi olunur. ama olayın asıl kötü kısmı bundan sonra başlamaktadır. sen o kadar çalış didin bir yerlere gel tam her şey bitti derken bir de bak asıl cehennem burası.

buraya girebilmek için bütün lise hayatını asosyal geçirdiğin yetmesin gel bir de burada asosyalliğin dibine vur. projeler sınavlar ödevler canından bezdirsin seni. üstelik okulu bitirdikten sonra bir de iş arama sıkıntısıyla uğraş. Ömrünün sonuna kadar kendini geliştirmek zorunda ol.

bunca şey yetmezmiş gibi bir de bazı anneler çıksın benim kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi de ben vermedim desin. ulan sen o doktora o mühendise kurban ol be. senin kızın karpuz büyüte büyüte evde otururken o mühendis o doktor oralara gelebilmek için ne ecel terleri döktü sen biliyo musun..

ortamlarda sık sık konuşulan şeylere bilimsel açıklamalar getirip muhabbete turp sıkan sıkıcı tip.

muhendislik ogrencisi denince akla emre kacar gelmemelidir. muhendislik ogrencisi derslerden kacar, yan derslikte 15 kişi wow oynar. hoca ders anlatırken arkada counter çevirir. sınavlara son gun çalışır, bazen çalışmaz nasıl olsa hoca formülleri verir. (bkz: bir bilgisayar mühendisinin anıları)

kendini her daim proje, ödev ve derslerde bulan öğrencidir. kendine kalan zamanı o kadar kısadır ki zamanla sevgilisinden de veto yiyip kendi haline terkedilebilir. istedikleri hiç gerçekleşmz, bilir ki çalışmadan hiç bi pok olamaz! sonuç olarak ne çok istediği keman derslerine devam edebilir, ne çok istediği latin danslarına zaman ayırabilir... bir an önce hayata atılmanın hesaplarını yapar.

asosyal olmayanları, bilimum sözel bölümde okuyan arkadaşı ile arabalara doluşur..adana kebabı yemek için dersi asar..

en az dört yılı sürünerek geçirmeyi göze alan öğrencidir. cesareti için tebrik edilmesi gereken kişidir. uykusuz gecelere, günde 2-3 sınava ve bitmek tükenmek bilmeyen kol gibi ödev ve projelere kendini hazırlaması gereken kişidir.

birinci sınıfa başladığında lisedeki sayısal derslerin tekrarını aldığını görünce "mühendislik dedikleri de bu muymuş?" diye küçümseme havalarına giren öğrencidir. ortalama yapma havalarına girer, belki çift anadal yaparım falan diye aklından geçirir.

derken ikinci sınıfa gelinir. "ya biraz zorluyormuş bu dersler." demeye başlar bu sefer. bir önceki yıl olduğu gibi paso gezerek işin içinden sıyrılamayacağını kavrar kısa sürede. hafif hafif kasışlara başlar.bu arada ortalama yapmanın da zor birşey olduğunu öğrenmiştir.

üçüncü sınıfta hayatın acı tokadıyla karşılaşır sonunda. boş geçirdiği zamanlar onun için haramdır artık. ama çalışır çalışır yine de olmaz. kafayı yeme noktalarına gelmiştir artık. bölümdaşlarından başka kimse onun halinden anlayamaz. ne ortalaması canım, bari iki üç dersten kalayım da az hasarla atlatayım diye dua eder. hiçbir hoca acımaz, bindiren bindirenedir. o yıl baya bir yaşlanır.

dördüncü sınıfta artık tek hedef okulu bitirebilmektir. çünkü üçüncü sınıftan kalan derslerin de bindirmeleriyle bir hayli yoğunluk ve zorluk vardır. bunların üstüne bir de bitirme projesi vardır. her anı gerilimle, her anı stresle geçen bir yıldır bu.

beşinci sınıf; öğrenci muhtemelen okulunu uzatacağı için devam edegelen sınıftır.

altıncı sınıf; yorumsuz

yedinci sınıf; son şanstır. bu sınıfta da mezun olunamazsa okul tarafından postalama eylemine maruz kalacaktır.

çoğunluğunu en az bir kere iibf de derse girenlerden oluşturduğu öğrenci güruhu... olayı abartanların, iibf öğrencilerinden 'hocam sen dersleri takip ediyorsun, notların vardır senin, fotokopi çektirebilir miyim?' sözlerini duymuşluğu vardır... söylenenin aksine abazan falan değillerdir, 'iibf nin kızları, metalin erkekleri' * diye ün yapan sözler vardır...

muhtemelen ilk ikibuçuk senesini aşk, vecd, fetih ve hakimiyetle süslemiş son bir senesini dersyolunda kenetlemiş kalan yarım doneminide allahun kuranda "belhüm adal" dediği hayvandan daha aşağı bir hayat sürmüş yumurcaklardır.

yetkin mühendislik oyunuyla kafası karışmış,bir yılda mezun olan mühendis sayısını görünce mühendislik hevesini yitiren öğrenci.

genelde gözlüklü, sırtında t cetveliyle hızlı hızlı derse gidip dersi bittiğinde yine aynı hızla eve koşturan öğrenciliğin nimetlerinden pek de yararlanamayan sıkıcı tiplerdir.** aile içinde sayısal derslerden zorluk çeken miniklere yardım ederler, ders verirler gerekirse.
daha kötüsü için:
(bkz: tıpta okuyan öğrenci)

temel mühendislik dersleri ile hat safhada başı belada olan, mütemadiyen cetvel ve tam fonksiyonlu hesap makinaları ile gezen öğrenci bütünüdür. yüzdelik olarak baktığımızda çoğunluğu erkektir ama tekstil, çevre ve endüstri mühendislikleri bu oranı aşağıya çeker. vize final zamanı başlarını kaşımaya pek vakitleri olmaz. allah sabır versin öğrencileri.

insaat bolumunu bitirip insaat muhendisi olduktan sonra bazi kendini bilmezler tarafindan " amele, amele cavusu " diye anilacak kisiler.
kedi ulasamadigi cigere.. hesabi !

ajdar gelene kadar iyi bişeydi.

hesap makinesini kaybettiği veya unuttuğu anda başından aşağı kaynar sular boşanacak öğrencidir.

okulun ilk senesinde kendini makine , elektronik , hede hödö profesörü sanar. 1 2 sene geçtikten sonra işlerin o kadar kolay olmadığını anlamaya başlar. en son mezun olduktan sonra da bir bok olmadığına kanaat getirir. *

bir dönemin yarısında kısmen,final ve vize haftalarında tamamen kullanım dışı olan öğrencidir.olaylara bakış açısı değişmiştir.