bugün

--alıntı--
Gülcemal geçiyor gözümün önünden
geçip gidip boğaza dalıyor
arkasından bir sürü martılar
bir ilkyaz sisi
ve bir sürü gözyaşları.

nereye böyle nazlı gemi?

Toplayarak geçmişin bütün izlerini
bordasına yığarak anıları ve acıları
daldın yine boğazın karanlık sularına
nereye böyle yine
yine Beykoz'daki evine mi?

görüyorum gidiyorsun bütün güzelliğinle

ey Gülcemal!
adınla yaşa emi! geçmişin bülbülleri
Çamlıca tepesinden seni gözlüyor
türküler söylüyorlar, seni seviyorlar
ey nazlı gemi.. ey hayalet gemi
geçmişte bıraktık bütün gidenleri..

Gülcemal...

adınla çok yaşa emi!

Gülcemal şiiri-Erdal Ceyhan...
--alıntı--

Şayet Türk denizciliği için tarihte bir sayfa açacaksak, bu sayfanın en nadide yerine yerleştirilmesi gereken birtakım kahramanlar vardır...
Barbaros Hayrettin gibi, Turgut Reis gibi, Piri Reis gibi, Çaka Bey gibi, Rauf Orbay ve Hamidiyesi gibi, Rüsümat no4 gibi...
işte bu kahramanlardan biri ya da bir kaçı da bu mübadele gemileridir.
Evlerini, yurtlarını, doğup büyüdükleri toprakları ve en önemlisi de yaşanmışlıklarını, anılarını ardında bırakarak aslında çok bilindik olan ve bir o kadar da bilinmeyene yelken açan evlad-ı fatihan torunlarının hikayelerine tanık olan kahraman gemilerdir onlar...

Türkiye ile yunanistan arasında 30 ocak 1923 yılında imzalanan mübadele sözleşmesi, henüz emekleme aşamasında bulunan türk denizcilik sektörünü, ege'nin karşı kıyısından yarım milyona yakın bir insan kitlesini getirme zorunluluğu ile karşı karşıya bırakarak, bir diriliş öyküsünü de başlatıyordu...bu olay ile birlikte türk denizcilik sektörü, sınırlı olanaklarıyla bir muazzam kütleyi, özgür iradesiyle ve gönüllü olarak türkiye'ye taşımak zorunda kaldı. türkiye o dönemde kabotaj hakkını kullanabilecek gemi sayısına bile sahip değildi. buna karşın türk denizcileri ortaya atılarak, ülke sermayesinin dışarı gitmemesi için gönüllü olarak bu yükün altına girdi. onca yetersizliğe karşın, sayıları yarım milyona çıkan perişan insan kitlesini türkiye'ye taşımak, türk denizciliğinin tarihteki en büyük başarılarından biridir...

görsel (drama'da hilal-i ahmer cemiyeti göç edecek mübadillere çorba dağıtıyor)

1. dünya savaşı başlarında 130 bin tona ulaşan türk deniz ticaret filosu, savaş yıllarında önemli kayıplara uğrayarak, cumhuriyet türkiyesine 35 bin tonluk filo aktarabildi.
bu sırada türkiye, tarihte çok ender yaşanabilecek bir durumla karşılaştı. 30 ocak 1923 tarihinde lozan'da imzalanan türk-rum nüfus mübadelesi ile batı trakya dışındaki yunanistanlı müslümanlar ve istanbul dışındaki türkiyeli ortodoksların zorunlu değişimi öngörüldü.
demiryollarından yararlanma olanağı bulunmayan ülkede, göçmenlerin deniz yoluyla getirilmesi, pratik ve ucuz olacağı için tek yol olarak görüldü. bunun için imar ve iskan vekaleti tarafından açılan taşıma ihalesine, italyan, yunan, ermeni ve türk vapur birlikleri katıldı.
yabancı işletmelere bağlı gemilerle göçmen getirilmesi halinde çok sınırlı olan sermayenin başka ülkelere gideceği endişesiyle devreye giren türk vapurcular birliğinin, lloyd triestino kumpanyasının ihaleyi kazandığının duyurulmasına rağmen istanbul sanayi ve ticaret odası ile hükümet nezdindeki girişimleri olumlu sonuç verdi.
hükümete bağlı seyri sefain idaresi ile türk gemi kumpanyalarının güçlerini birleştirerek, yükün altına girme isteği, hükümetten onay aldı. böylece ilk başta 12 vapur olarak belirlenen filo, bakanlar kurulu kararıyla göçmen taşımayı üstlendi. gemi sayısı sonraki görüşmelerde değişti, yenileri eklenerek, filo büyütüldü. böylece ilk aşamada adları üzerinde uzlaşılan gemilerin yedeklerle birlikte tonajı, 27 bini buldu. sonra filo, 50 gemiye ulaştı...

göçmen taşımada kullanılan gemilerin en büyüğünü 5062 gros tonluk "akdeniz", en ünlüsünü ise atatürk'ün de birkaç kez bindiği, orhan veli'nin, bedri rahmi'nin eserlerinde geçen "gülcemal" oluşturdu.
cumhuriyet, dumlupınar, sadıkzade, giresun, sakarya, diğer önemli gemiler arasında sayıldı. çoğunluğu 50 yaşın üzerinde gemilerden "ümit", yaşlı olduğu için şanssızlığın da etkisiyle karaya oturdu.

görsel (girit'te gülcemal vapurunu bekleyen mübadiller-dedemin insanları filminden)

büyük ölçüde açıkta kalmış, başta selanik olmak üzere yunanistan'ın büyük kentlerine yığılmış, kara kış koşullarında aç bekleyen türklerin durumunun önceliği, mübadele gemilerinin 1923 kasım ayı olarak belirlenen hareketini, 1 ay erkene aldı.
gemiler, bütün gerekli önlemler alındıktan sonra, 1 doktor, 2 sağlık görevlisi eşliğinde ekim ayı ortasında denize açıldı. türk kıyılarını, yunan iskelelerine bağlayan ege, göçmen taşıyan gemilerin aralıksız gidiş gelişine tanıklık etti.
çiçek, veba, dizanteri aşıları uygulanan göçmenlerden hastalar ve çocuklar, kamaralara yerleştirilmeye çalışıldı. yolcuların çoğunluğu güvertelerde, koridorlarda, ambarlarda taşındı, hayvanlarının yanında yolculuk yapmak zorunda kalanlar oldu.

görsel (mübadele gemilerinden sandallarla karaya taşınan mübadil atalarımız)

görsel (mübadil atalarımız böyle zorlu bir yolculukla ve telafisi mümkün olmayan kayıplar vererek anavatan'a getirildi.)

göçmen taşımada en korkulan, bulaşıcı hastalıkların kol gezdiği dönemde, veba salgını riski oldu. bir ara yunanistan'da vebaya rastlanınca selanik'ten kısa bir süre göçmen getirme işine ara verildi. mübadele bakanlığı göçmen taşıyan gemiler için 40 günde bir fare itlafını zorunlu kıldı.

görsel (mübadillere verilen hüviyet cüzdanı)

girit, kavala, drama ve selanik'ten 1924 temmuz ortalarına kadar 314 bin 52 muhacir, taşınabilir malları ve hayvanlarıyla birlikte gemilerle türkiye'ye getirildi. mübadele kapsamındaki yunanistan türklerinden 300 kadar sabıkalı da bir vapurla taşındığı istanbul'da, emniyette parmak izleri alındıktan sonra izinsiz ayrılmamak üzere serbest bırakıldı.
türkiye'ye muhacir getiren gemiler için indirme iskeleleri, izmir, istanbul-tuzla, ayvalık, mudanya, samsun, trabzon, antalya ve mersin oldu, her iskelenin yanında karantina oluşturuldu. (izmir'deki "karantina" semtinin ismi buradan gelmektedir...)
imar ve iskan bakanlarından refet bey'in (canıtez) verdiği bilgiye göre, yükleme ve boşaltma iskeleleri arasında 269 kişi öldü. 9 kişi, vapurdan indirilip misafirhaneye götürülüşünde, 870 kişi de misafirhanelerde hayatını kaybetti.
mübadillerin taşınmasında, seyri sefain idaresine gemi alımıyla birlikte 620 bin 800 lira harcandı...

işte mübadil Türkleri doğdukları topraklardan Anavatan'a getiren kahraman mübadele gemileri;
hacıpaşa
Sadıkzade
sakarya
rumeli
bahr-i cedit
nilüfer
dumlupınar
timsah
rize
istanbul
canik
sürat
sulh
ankara
kırzade
salih
reşit paşa
ismet paşa
Karabiga
Reşadiye
altay
arslan
millet
cumhuriyet
mahmudiye
akdeniz
türkiye
kartal
giresun
bozkurt
teşvikiye
mahmut şevket paşa
ümit
trabzon
gülnihal
gülcemal

mübadilleri taşıyan bu gemilerin içinde en meşhur olanı ve bütün mübadillerin hatırladığı geminin adı gülcemal'dir. belki de ençok seferi yaptığı için adı en çok bilinen bu gemidir.

görsel (mübadil taşıyan "kurtuluş" vapuru)
görsel

http://tarihturklerdebasl.../10/09/mubadele-gemileri/
bir mahalle kuracak kadar çok giritliyi mersine taşımış gemilerdir.