bugün

Türkiye'nin lozan maddelerini ihlal etmesi durumudur. Bu ülke de dini duyguları baskı altına alınmış aleviler var. aleviler düne kadar cem ayini yapamıyordu. bugün hala cem evlerini ibadethane olarak kabul etmeyenler var. orası kültür evleridir diyorlar. bunu devlet söylüyor. yahu sanane! adam orada hem ibadetini yapıyor hem kültürünü yaşıyor ve buraya ibadethane diyorsa bıraksana onu. sen neden onun yerine geçip tanımlama yapıyorsun? Ama devletin anlamadığıda bu işte. sonra avrupa çıkıp alevilere azınlık diyince biz bozuluyoruz. iyi de sen azınlık haline getiriyorsun, kabul etmiyorsun. aleviler azınlık olduklarını reddediyorlar. ama sen onlara azınlık muamelesi yapıyorsun. Hıristiyanlık'ta ruhban olmadan ibadet yapılmaz. Biz Heybeliada Rum Ruhban Okulu'nu, Ermenilerin ve Musevilerin okullarını kapattık, ruhban yetiştirmelerini engelledik. Bu adamlar nasıl ibadet yapacak ruhban olmadan? Vakıflarının mallarını ve hatta cemaatleri kalmadı diye kiliselerini de ellerinden aldık. Lozan'ı ihlal ediyoruz biz. Dini ve kültürel hakların engellenmesi sürüyor.

(bkz: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=132225)
http://www.odatv.com/n.ph...-suc-mu-isledi-1804111200

--alıntı--
Başbakan Erdoğan Strasburg'da yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Lozan Anlaşması'na göre Ortodoks patriği Türk vatandaşı olmak zorunda ama biz açık söylüyorum yabancı bir patrik seçilmesine göz yumduk." dedi.

Lozan Anlaşması Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası meşruiyetinin belgesidir. Onun herhangi bir maddesinin ihlali savaş nedenidir. Dahası Başbakan'ın bu konuşmayı yaptığı ülkeler bu anlaşmanın taraflarıdır. Onlar bu anlaşmayı imzalamak zorunda kalmışlardır. Şimdi Başbakan Erdoğan onları memnun etmek için Lozan'ı ihlal ettiğini söylüyor.
--alıntı--

menfaatperverlikte daha ne kadar uç noktaya gelinebilir?
güncel Önemli Başlıklar