bugün

atraksiyon meraklısı gencimizin türklerden öyle şeyler çıkmaz diyerekten kurgu arayışı içerisinde soluğu amerikan sineması ve hollywood yapımlarında almasıdır.

al sana atraksiyon:
aslan bey - ortadoğu projesi

not: başlık bana kaldı arkadaşlar ama benim değil.
insanın özgür seçimi olduğu sürece en doğal hakkıdır. kurtlar vadisinde beş dakikada bir adam vurulurken, lost ince ve detayların saklandığı senaryosuyla sürükleyicidir. onun da payı vardır mutlaka.
valla iki diziyide izlemiş biri olaraktan, ikiside birbirinden sürükleyicidir.
lost başında saatlerce oturduğumu biliyorum ancak, kurtlar vadisi daha bi hoştu be.

+ burası ananızın damı değil mapus damı
+ tozum kadar beyazsın necmi
+ benim herhangi bir kesmeye karşı olduğumu gördün mü?
+ benim adım deniz. benimkide çöl. nihahaha
+ bütün bunları yapan adam karşımda duruyor, üstelik hala yaşıyor
+ dostum olmaz, düşmanım yaşamaz.
+ emir,emir kemir oğlum kemir.
+ seni 7 parçaya bölersem, 7 tepeye sığdıırım.

şimdi diceksinizki, ay ne kadar kro, ay mafya özentisi falanda filan. emin olun, şu yazıyı okuyan birçok kişiden daha "bilmiş"im. lost başka, vadi başka. ikisinide izledik kardeşim.
polat'ın racon kesmeyip kafa kestiğini unutarak yapılmış eylemler silsilesidir.

(bkz: ölmeye değer öldürmeye değer)
gayet normal bir durumdur. kurtlar vadisini kötülemek için lost izlemeye bile gerek yoktur aslında. bilinçli olmak kafidir. tabii yurdum insanı yapamadığı şeyleri televizyondan izleyince, kendi yapmış gibi mest oluyo. magazin programları ve bazı dizilerle bunlar fazlasıyla ekrana gelince insanım izlemekten başka bir çare bulamıyo. izlemekle yetinmiyo tabii, ertesi gün bunları tartışıyo, bunları taklit ediyo, sonuçta mafyacıklar ortaya çıkıp büyük iş yapmış oluyolar.
patlıcandan nefret edip bamya yemek gibidir. olağandır.
(bkz: hem lost hem kurtlar vadisi izlemek)
kendi ırkını banal gören batılı özentisi gençlerin kabuklarını beğenmeme hadisesidir.
birbiriyle hiç alakası olmayan iki yapım oldugu düşünüldüğünde, gayet normal karsılanması gereken durumdur. 'zevkler ve renkler tartısılmaz' tartısması atlanıp, 'bir türk olarak nası türk dizisini begenmezsin de, yabancı özentisi olursun'a ne hızla ve ne sebeple getirildiği, nasıl becerilip de milliyetçiliğe baglandıgı anlasılamayan bir elestiridir. *
son iki yıldır izlemekten olduğum iki dizi vardı onları da 12'den vurdun sözlük takdire şayansın. lost'a bayılan bir insan evladı olarak hiçbir zaman kurtlar vadisi'ni de kötülemedim bilakis çok sevdim sabaha karşı süt verdim. michael'a duyduğum hisleri abdülhey'e de yaşadım, ömer babanın insan sevgisini mr eko'nun uçak kazasında ölen kardeşinde gördüm, sawyermemati'de buldum. ben benden içerü lostlar vadisi kara pusu oldum.
başlığı bırakıp kaçan yazarın muhtemelen bu entryleri okuyup kıs kıs güldüğü saptama. sıkma portakal suyu yerine absolute içmekle eşdeğer bir saçmalıktır bu.
(bkz: mahmut u cok cilginlastiran davranış türleri)
sapla samanı birbirine karıştırmaktır. lost izleyenlerin amerikan kültürüne sempati duyduğunu iddia etmek ne kadar saçma ise, kurtlar vadisini izlemeyenleride kendi ırkını yavan ya da basit görüyorlar demek de o kadar abestir. zaten bunu bu zemine oturtanlara bu diziyi yasaklamak lazım, zihinsel gelişim çapları henüz iki diziyi de kaldıramayacak düzeyde gibime geliyor.
lost ve diğer kaliteli yabancı yapımları izledikten sonra istisnalar hariç değil kurtlar vadisi tüm türk yapımlarından nefret etmiş bir bünye olarak peşinen; değerlerine sahip çıkmayan dangalak, sen ne biçim türksün lan, özenti mal, ya sev ya terket, bikbikbiksin hakaretlerini kabul eder gerek milliyetçilik duygularını sömüren vadiyi gerekse tuvalet ürünü olan sitcomlarımızı, aşk meşk hikaylerimize tahammül edemediğimi beyan ederim.
dizi kalitesini ayırt edebilen izleyici eylemidir. çünkü iki kıyaslamak bile dünyanın en gereksiz işidir.
lost'un daha az şiddet unsuru barındırdığını düşünen insanın tavrı.
(bkz: elma)
(bkz: armut)
amerikan hayranlığından kaynaklanan bir durumdur. kurtlar vadisi daha gerçekçi olmasına rağmen lost'daki egzantirik olaylar daha çok beğeni toplar.
(bkz: polat alemdar ın the others ı dagıtması)