bugün

Doğumun hemen ardından başlayan ve optimum altı hafta süren vücudun toparlanma süresi, dönemi.
nifas da denilen dönem.
erkekler için 40 gün nasıl geçecek sorunudur.

http://www.jinekolojivege...k.com/2007/09/lohusa.html
"tribal enfeksiyon"
erkeklerin eşlerini en çok aldattığı dönem.
doğum eyleminden sonra başlayan ve gebelik sırasında oluşan fizyolojik değişimlerin gebelik öncesi döneme geri döndüğü 6 haftalık dönemdir. Doğumdan sonra genellikle bütün lohusalık boyunca süren akıntıya loşia denir.

loşia rubra: ilk 1-3 gün sürer. kalan plasental parçaların altıldığı dönemdir. endometriumda gebelik döneminde oluşan damar ağızlarının kapandığı süreç olduğundan gelen loşia daha çok kandan oluşur görüntüsü vardır

loşia seroza: 4-10 gün. damar ağızları kapandığından gelen loşia pembemsi bir renktedir

loşia alba: 10. günden 6. haftaya kadar sürebilir. loşia sarımsı bir renktedir ve miktarı azalmıştır.
%10 ila %15 kadında, postpartum depresyonun geliştiği dönemdir. bu dönemde erkek de dellenebilir.
başa takılan kırmızı yazmayla özdeşleşmiş dönemdir.
hurafelerin havalarda uçuştuğu dönemdir.
kadınların en zor dönemi ve biz erkeklerin ise onların yanında olmamız gereken en hassas dönemleridir. hamile olan kadını aldatmak delikanlılığa erkekliğe sığar mı be? o loğusa dönemindeyken peşinden ayrılmam karstan kaşar getir dese gider getiririm. annelik duygusunu karıma tattırırken o da bana babalığı tattıracaktır. bu mükemmel durumlarda iken aldatmak delikanlılığa sığmaz, iki kızla sevişecem diye sana dünyanın en tatlı varlığını verecek karına haksızlık etmeyin derim.
bilmiyorum belki de baba olmayı çok isteyen biriyim. sebebini ise sormayın, üzücüdür.
annemlerdeyim, Vitrinin üzerindeki düğün fotografima bakıyorum. Ne kadar guzelim. düğün hazırlıkları zamanında bir gün bile mutsuz olmadım. beni çok düşünen ve mutlu etmeye çalışan bir Nişanlım vardı. ailesi de çabası.
zapzayıftim, bakımLiydiM, istediğim gibi alışveriş yapardım, dünya sanki benim etrafımda dönüyordu. Bebek olmadan önce geldiğim , sadece bir kere gördüğüm yerleri özlüyorum. Deniz, güneş, tertemiz hava, sevgilim, aşk, tutku. Bu aralar zaten hep geçmişteyım.
Şimdi de ayağımda salladigim minik kızıma bakıyorum. ayağımda sallandıgi sürece uyuyan, yoksa uyumayan çok nadir kendi kendine duran, minik elli, mis kokulu, mükemmel ağızli, cok lezzetli ayakları olan.
içimden yine ağlamak geliyor. tırnaklarıma bakıyorum en son ne zaman manikür yaptırdım, oje sürdüm.
ellerim saçlarima gidiyor. Doğumdan sonra gidip kısacık kestirdigim, sonra da unuttuğum saçlarıma.
dışarı çıkacağımiz zaman uzun uzun hazırlanırdin eşim beni beklerdi. Şimdi, bebeğin bezi, maması, Termosu, biberonu, pisik kremi, yedek kıyafeti, emzik kabı, battaniye, alt değiştirme örtüsü, aman şapka unutmayalım başı usur, eldiven de alalım. Belki son 5 dk üzerime hiçbir kıyafetim olmadığı için eşofmanimi çeker bebek çığlıklarıyla birlikte dışarı çıkarız. Saç, makyaj hak getire.
kadına çok şey katıyor ama çok şey de alıyor anne olmak.
bi iyiyim bi kötüyüm. Tam iyi oldum derken güneş çıkıyor, yaz geliyor, ben evdeyim kapalıyim. aslında evde bisiklet bineyim iyi olur diyorum bebek ağlıyor.yanına koşuyorum. bisiklet aklımdan uçup gidiyor.
Lohusalik 40 gün değildir. Her annede değişir. Ben hala lohusayim. Ne zaman ayak uydurursun yeni hayatına o zaman normale döner her şey.
gergin sinir bozucu dönemdir. böyle zamanlarda uzak durulması gerekir.
anne adayının bu dönemde duygularının karışık olduğu söylenir, onun için aman erkekler çok ses etmeyin derler.
güncel Önemli Başlıklar