bugün

yeni nesil aşırı yaramazlığından kaynaklanmaktadır.
ağzının orta yerine sıçılası ergenler.

ek: ne yani ben mi suçlu oldum yine, yine mi gol değil ulaaaanyeah.
liseli genclerin icinde bulunan hayvani disari cikartmasi ile ünlü olan diziler buna neden olmus olabilir. yoksa tek suc dizilerin degil.
aile müessesesinin zayıflaması.
günümüz gencinin kabadayılaşıp delikanlılık yaptım sanmasından ileri gelen hadisedir zira hocalara karşı bile aynı tavrı takınırlar.
(bkz: 1 dereceden tanık).
Kızların gittikce Ruhuspu * olması. Kız kavgalarının temel çıkış sebebi.
kurtlar vadisi'ndeki sahneleri izleyip, izlenenlerin sadece bir dizi olduğunu kavrayamamak. lakin bu yüzden okullarımızda birçok olay yaşanmıştır.
(bkz: racon kesmiyorum kafa kesiyorum)
nesil farkı azizim. bizim zamanımızda böyle miydi? 2 dirhem 1 çekirdek çıkılırdı beyoğlu'na. bizim zamanımızda saygı vardı; saygı! şaka bir yana, biz de o sıralardan geçeli çok süre geçmedi. * fakat biz hiç bir zaman birbirimizle "yha", "chooq küsel" falan diye konuşmadık. yani anlayacağınız tek neden dejenenarasyondur.

(bkz: tehlikenin farkında mısınız) * *

hamiş: ergen olmaları yaptıklarını haklı çıkartmaz! şiddet her zaman suçtur!
(bkz: lise anısı olsun diye sene sonu müdürü sikmek) diye başlık açan ergen, insanlıktan bi haber liselilerin var olması.
(bkz: anket) olsa bile boyle onemli bir konuda yorum yapmakta zarar yoktur. en onemli sebebi genclerin olaylari siddetle cozecegine inanmasidir. bunun sebebi olarak aileler gosterilir fakat degildir efendim, bunun sebebi kurtlar vadisidir, arka siradakilerdir, sadece bu ikisi degildir bunun gibi bircok ornek oldugunu hepimiz bilmekteyiz.

gelelim ikinci sebebe; genclerin daha kisa surede kendini olgun hissetmesidir, herseyin ustesinden gelebilecegini sanmasidir. bunun sebebi yine televizyon yayinlaridir, 15-17 yas arasi bir genc israil-filistin, amerika-irak savaslarini izlerse, universitelerde hala var olan tekme tokat kiran kirana gecen sag-sol kavgalarini izlerse tabi ki siddete yonelir olaylarin bu sekilde hallolacagina inanir.

ucuncu sebep; okumamaktadir efendim. okumamak derken liseye gidiyorum okuyorum olayi degildir, kitap okumamak, deneme okumamak, makale okumamaktir. montaigne in denemelerini okuyan bir kisi, ya da hergun bir gazetenin, derginin, internet sitesinin makalelerini takip eden bir genc, bir olayla karsilastiginda nasil halledecegini, olaya yaklasacagi on farkli yontem gorur fakat siddet en son siradadir cogu zaman, fakat siz genclere glikoz+glikoz=maltoz+su derseniz cikista kavga eder... once egitim gelmelidir pesinden ogretim mecburen gelir. suc sistemindir.

bunlar gibi bircok sebep vardir oturup cay, kahve esliginde saatlerce muhabbet edilebilecek konulardir fakat klavyeden bu kadar oluyor*. saygilarimla...
(bkz: çünkü eşşeğin zikinden dolayı)
*
aile ve öğretmenin öğrenci ile iletişim kurmaması-kuramaması.
bunu da yapmak için öncelikle öğretmenliğin geçerliliği olmalı.
Gençleri hayata değil de sınava hazırlamanın getirdiği yan etkilerden biridir.
toplum olarak gitgide disiplinden uzaklaşmamız en temel nedendir. 90'lı yıllara kadar öğrenciyi disipline etmenin yegane yolu olarak aşağılama, rencide etme, dayak gibi teknikler uygulanırdı. ancak yıl 2009 dayaktan vazgeçtik artık dövmüyoruz ki bu gerçekten olumlu bir gelişmedir, lakin dayağın şiddetin yerine disiplini ve otoriteyi kuracak yeni modern çağdaş bir teknik bulamadık. kısacası aile ve eğitimciler olarak pedagojiyi hiç sallamadık. "gençtir delidoludur" deyip geçiştirdik. sonuç ne peki kulağında küpe acaip saç şekilleri ile okula gelen erkekler. sabahın körünü buçuk geçe okula gelmeden kuaföre gidip fön çektiren tırnakları ojeli kızlar, tüm dünyada disiplinin simgesi olan kravatın boyundan iki karış aşağıda gezinmesi, peder beyin ruhsatsız silahını kapıp sınıf basmalar. ülkücü gençlik; devrimci liseler, tuvalet kabininde esrar partileri, hocaya ayar vermek adına otoriteyi sarsıcı hareketler, gizli çekim liseli pornoları, vs vs...

sorun saymakla bitmez çözüm ise en basitinden yazacak olursak muhtarın görevlerini ezber etmekten, solucanın sindirim sisteminden vazgeçip akılcı, modern, daha fazla entellektüel, bilime dayalı oto-güncellemeye açık, eğitim sistemi geliştirip sıkı ve yönetmeliklerle sabitlenmiş disiplin kuralları ile otoriteyi sağlamaktır. ve işin aile ayağı olarak "benim oğlumun/kızımın canı sağolsun" mantığını bir yana bırakarak gençliğe yeni atmış olan bireyleri daha anlayışlı, saygılı, çevre duyarlılığı olan gençler olarak yetiştirmektir.
güzel kızların azalması.
şiddetin televizyonlarda filan iyice meşrulaştırılması. kopuk kol bacakları sansürlemeye zahmet etmeyen bazı televizyon kanalları yüzünden de olabilir.
siyasi görüş ayrılıkları. bazen de öğretmenlerle ayrı fikirde olmak.
en başlı sebep;
ocaktı
örgüttü
gruptu
misyoner faaliyetti
kuala lumpura yardım kampanyasıydı*
şimdi canım kardeşim sen önce önünde bi 'bok' var. yiyeceksin onu. ama siyaset kaşığıyla değil.

bitir liseyi ülkücü, devrimci, fordcu veya hernesikime kondom oluyorsan ol. ama şu güzelim liseyi arkadaşlarınla geçir. örgüt, ocak köşelerinde değil.

git ayşenin saçını çek, ahmetle yakalamaç oyna, yazılı da kopya çek, müzik öğretmenine aşık ol, derste 31 çekerken hocaya yakalan...
son zamanlarda gündeme gelmeyen konu... kurtlar vadisi artık pek iplenmiyor malumunuz...

tnt fazla iplenmiyor sanırım.

(bkz: çok iyi oldu çok iyi güzel oldu)
şiddetli öğrencilerin olması.
sadist ve psikopat kızların hoşlarına gitmesi.
şiddetli sevgisizlik tohumunun meyvelerini vermesi.
nasıl sokacaklarını bile bilmedikleri vajinalara dayalı yapılan kavgalardır.
kurtlar vadisi gibi diziler ne yazıkki ölümsüz olması.
son zamanlarda yaygınlaşan ve lise yıllarını konu alan dizilerdeki karakterlere benzemeye çalışmaları.
güncel Önemli Başlıklar