lisedeyken oynanan basket macları

sanki hersey kurala gore oynaniyormus gibi, topu elinde uzun sure tutana steps steps diye uyarida bulunulan maclardir.

Okulda havalı olan gencin şayet kötü oynamıyorsa daha çok pas alacağı maçlardır. okulda havalı olmayan genç ne kadar iyi oynarsa oynasın pas almak için uğraş vermek zorundadır.

öğle arasında yapılanlarda oyuncuların derslere sucuk gibi girmelerini sağlayan maçlardır.

lisenin başlarındaysanız kendinizi okuldaki büyük abilere kabul ettirmek için en ideal yol.

(bkz: adamda iş var)

ağsız potalara smaç vurmaya çalışılan ve morarmış dirseklerle diğer derse oflayarak girilmesini sağlayan eğlenceliklerdir...

mücadelenin üst düzeyde olduğu ancak isabet oranının olasılık hesaplarını alt üst ettiği maçlardır. örneğin 20 dakika mücadele edilip de maçın 3-2 bittiğine şahit oldum. okulun kapalı spor salonu olduğu halde böylesi bir sonuç çıkmasını yıllar sonra anlamaya çalışırken bir tek çıkar yol görüyorum. sanırım takım savunmaları üst düzeydeydi.

Lebron James forması giymiyorlar mı işte o an ölüyorum. Kendilerini NBA karmasında görüyorlar.

OYNAYAN KiŞiNiN KENDiNi HAVALI, POPÜLER SANDIĞI MAÇLARDIR.