bugün

gayet normal bir davranış ama gel gelelim lise 2'de eşit ağırlık bölümü seçenlere hep gerizekalı muamelesi yapılırdı, uyuz olurdum. çok uzun zaman oldu bilmiyorum hala yapılıyor mu? gerçi şimdi sistem fallafoş oldu. hangi sınıfta hangi bölümler seçiliyor onu bile bilmiyoruz. lise 4 yıl olmuş yeni öğreniyorum. cehalet dedikleri bu olsa gerek.

bir öğrenci fen dersi sevmeyebilir ya da kafası basmayabilir. fizik, kimya, biyoloji ilgisini çekmiyor olabilir. formüllerle uğraşmak, bütün gün ağzından salyalar akıtarak avogadro, vektör, metamorfoz soruları çözmek de istemiyor olabilir. edebiyatı daha çok sevdiği ya da daha kolay geldiği için eşit ağırlık seçme hakkına sahiptir bir öğrenci. fen seçmedi diye bir anda "beyinsiz" etiketini yapıştırmak kimsenin haddi değil.

sayısalcılarda hep bir yüksekten bakmalar, eşit ağırlık ve sözelcileri küçümsemeler, kendilerini ilah sanmalar söz konusuydu. e öss'de ne oldu? benim ilk senede girdiğim işletmeye hepsi ikinci sene girdi. ben işe güce başladım, halen üniversite okuyan sayısalcılar var.

buradan sayın hüseyin çelik'e sesleniyorum. bitsin bu ayrımcılık.
lisede esit agırlık secmek bilinçli oldugunda gayet basarılı bir secimdir. ögrenci eger meslegini esit agırlıktan bir bölümden sececekse bundan daha manttıklı bi iş olamaz. bu öğrenci fizikten cakıyo da olabilir, kimya notları yüksekte olabilir. hedefi vardır onun hedefii. amaa sayısalcıların gözünde sen hiç bir seysindir onlara sorulur en kazık matematık soruları, onlardır en cok zorlanan.
hadi lisede böyleydi durum üniversitede noluyo mühendisler eziyo orda da.
ıyy iibf mii cook kolay yata yata gecersin ya da bizim bi arkadas vardı sarhoş bitirdi bölümü. oof off *
okulun müdür yardımcısı tarafından "ben okulumun başarısını düşürttürmem, gidin sayısal seçin" gibi şahane bir alternatifin sunulmasına sebebiyet veren eylemdir. hayır sayısal seçenlerin hepsi odtü ye girdi de bizim mi haberimiz yok.
lisede yabancı dil bölümünü seçmek kadar alay edilmeyen, aşağılanılmayan durumdur.
feni çok iyi olmayan veya hukuk gibi ea bölümlerini isteyen öğrencilerin seçmesinin mantıklı olduğu bölümdür. * *
fende zorlanmakla genelde alakası olmayan durumdur. çok kitap okuyan *veya ea'da bir bölüm isteyen birinin doğal hareketidir. sayısal öğrencilerine göre şansları daha fazladır.
hala halkımızın bir kısmı için fazla kafası çalışmıyor demeye işarettir..
çünkü efem ne düşünüyorlar??

sayılsalcıysan zekisin, eşit ağırlıkçıysan eeh-şöyle, sözelciysen gerizekalının tekisin.. * *
kendi bölümüm diye söylemiyorum ama alay etmek bir yana, bu bölümün öğrencilerine gıpta ile bakılması gerekir. hem sözel, hem de sayısal bölümle uğraşan bizlerin işi de sayısal öğrencileri kadar olmasa da kolay değildir. geleceğin avukatları, savcıları ve hatta üst düzey devlet görevlilerinin bu bölümden çıkacağı da unutulmamalıdır.
korkak olmayan öğrencilerdir. kimi sayısalcının gönlünde eşit ağırlık yatar. mühendislik, doktorluk, cart curt çekmez ilgisini. ama insanların "sayısallar daha zekidir" görüşünden yola çıkarak eşit ağırlık seçerse aptal gibi görüneceğinden korkar. *sonuç: zevk almadığı, -başkalarının gözünde- iyi bir meslek.

bu mu zeka?
iktisat işletme gibi bölümleri istememe rağmen zorunlu sayısalcı olduğum için yapamadığım hededir. fen lisesine gittiysek suç mu?. orta 3 e giden çocuk gelecekte bu bölümlere giremeyeceğini hayatının ona göre şekilleneceğini nerden bilsin. yapmışız işte bi hata. senelerde öyle geçmiş.
freud a gore guzel olan her seye dokunulmalidir. buna gore esit agirliklara bakiniz ohhhsss iste esit agirliklar diyebiliyoruz. secim sizin ya avuclarsiniz, ya sikarsiniz.
uluslararası ilşkiler okumak isteyenler de secebilir.
tek kasilmasi gereken dersler matematik ve geometridir. eger bu iki dersede zorlamayan hocalar girer ise 3 yil boyunca yatmak demektir.
fen okuyanların o bolum çok kolay keşke bende onu seçseydim sözlerine maruz kalmak sonrada o lafı soyleyen fenci arkadaşlarının eşit ağırlık bolumlerınden birine girdiğini görüp kopmaktır.
bölüm seçimleri söz konusu iken bir hocamız şöyle bir konuşma yapmıştı bize;
"sürü mantığıyla hareket etmeyin. herkes sayısal seçiyor diye bu sizin sayısal da başarılı olacağınızı göstermez. ha zeka konusu mu? kim demiş sayısallar daha akıllı diye? siz hepiniz bu okula sınavla gelmediniz mi? hepiniz yaklaşık olarak aynı konumlarda değil misiniz zeka konusunda? tek bir tercih mi etkiliyor zekanızı?

biliyorum bu sınıfın çoğu sayısalcı olacak. işte onlara bir tavsiyem; eşit ağırlığa giden arkadaşlarınıza iyi davranın. siz işsiz bir biçimde ortalıklarda dolaşırken, onlar devletin her hangi bir idari biriminde bakanlık ya da benzeri bir görev alırlarsa eğer utanırsınız yaptığınız bu zeka küçümsemelerinizden."
pek çok kişi tarafından kolaya kaçmak olarak yorumlanan, velakin hiç de öyle olamayan eylem. kolaya kaçmak için seçenler %20 ise bilinçli seçenler %80'dir. ama dershanede, okulda, diğer insanların gözünde, çok afedersiniz, eşşek olarak yer alırsınız. çünkü eşit ağırlık salaklar içindir, sayısalcılar zeki olur, zoru sever. nahh sever! eşit ağırlıklı dersleri sıkıcı, yorucu ve dayanılmaz buldukları için sayısalı seçer birçok öğrenci, fen bilimleri dersleri iyi olduğu için ya da zoru sevdiği için değil. ayrıca buna rağmen küçümser eşit ağırlıkçıyı, alay eder.

not : burda sözüm gerçketen isteyerek sayısalı seçenlere değildir.
ayrıca biraz hiddetlendim, evet ama kanayan yaramdır bu.

(bkz: sozlukteki esit agirlikcilar rahatsiz)
fen lisesinde okuyorsanız yapamayacağınız tercih meselesidir.
güzel sanatlar lisesinde okuyorsanız yapamayacağınız tercih meselesidir.
sözel ve sayısal bölümün harmanlanmasıyla ortaya çıkan bölümdür. bu bölümü seçenler hukuk, siyasal bilimler, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, psikoloji, vb. bölümleri hedeflemektedir*.

diğer okullarda durum farklı galiba ama bizim okulda* eşit ağırlıklar ezici çoğunluk olduğı için kimse sesini çıkartmazdı. daha doğrusu hiç bir sayısal süper değildi. bilinçli olarak seçilme oranı %75-80di. bazen sayısallar eşit ağırlığa kaçardı. sözeller ise hak getire, bilinçli seçilme oranı belki %10 bile değil. sırf matematikten kaçış bölümüydü bizde * *. * * *
kabul etmek gerekir ki sayısal, eşit ağırlık ya da sözel bölümlerinin gercekten öğrencileri olanların ilgi alanları farklı olduğu gibi kafasının iyi çalıştığı alanlarda farklıdır. bu durumda bu öğrenciler arasında kimin daha zeki olduğuna karar verilemez. ki bu yüzden çok saçmadır eşit ağırlıkçının sayısalcıdan ya da sözelciden hakir görmek. ilgi alanıdır. sırf bu yüzden seçmişse de saygım sonsuzdur.
sosyal bilimler lisesinde okuyorsanız, seve seve(!) yapacağınız tercihtir.
son zamanlarda sayısal ögrencilerinin kacmak rahata kavusmak icin * gecis yapması üzerine esit agırlıgın artık kacıs alanı konumuna gelmesini sagladıkları eylem.

(bkz: esit agırlık yatma yeri degildir)
Genel olarak terazi burclarinin ragbet gosterdigi agirlik merkezini ortaya alma durumu.
Gayet yerinde bir seçimdir. sayısala gidip güzel yılları mahvetmek ve sözele gidip her derste uyumak istemeyen gençlerin buluşma noktasıdır. Uluslararası ilişkiler bu bölümdekiler için iyi bir alternatiftir.
(bkz: lisede sözel bölüm seçmek)