bugün

türkiyede var olan siyasi akım. bu akım liberalmişcesine davranıp saman altından diğer fikirleri susturur. hatta bunuda liberalizm özgürlük falan diye yapar. klasik liboşluktan ayırmak lazım bunu. ***
(bkz: atmosferik yarrak metal)
kemalist kişilik bozukluğunun ürünüdür.

(bkz: faşistlerin faşizmden şikayetçi olması)
devrimciliği faşizmle itham eden kürtçü kuyrukçusu amerikan-ab beslemesi faşizm türü.
liberalizm ile faşizm i bir türlü anlayamamış insan bildirgesi.
(bkz: maskeli liberal faşistler)
(bkz: rasim ozan kütahyalı)
Faşist ne desen apışıp kalan kürdofil ve hümanist uzay danalarının her önüne gelene çemkirdiği faşist yaftasını liberalizm ile harmanlayıp ota boka söyleyip ortaya sıçmasıdır...

(bkz: komünist faşist)

Bu bile daha anlamlıdır lan.
çok uluslu şirketlerin yarattığı, globalist, küresel ve dünyayı saran akımdır.

milli olan her şeye karşı çıkarlar ve bu karşı çıkışlarında zoru kullanırlar. Şili de Allende nin pinochet tarafından indirilmesi ardından gelen özelleştirme dalgaları, iran da şahın indirilmesi ve ardından gelen islami rejimin özelleştirme dalgaları, güney ve orta afrika da uygulananların tümü, afganistan da, ırakta, bu gün sahneye konanlar; rusya da yapılan şov ve akabinde gelen özelleştirme dalgalarının tümü bu zihniyetin ürünüdür.

istedikleri için memlekette bulunan kahpelerle iş birliği yaparak milli olan her şeyi global liberal ekonomiye katma maksadı içerisindedirler.

en başarılı oldukları güney afrikayı incelediğinizde; beyaz adam ve onun mantalitesinin içini oyduğu afrika 1990 larda mandela ile kendi liderini sonunda başa getirdiğinde; ne bankası, ne madeni ne de finansal herhangi bir şeyi vardı elinde. sonuç hüsran oldu.

türkiye gibi gelişmekte olan memleketleri kucağa oturtmak için 1980 leri tasarlayanlar, bu gün tasarladıkları günden intikam bahanesiyle kendi cillop yasalarını milletin götüne sokuşturmayı hedeflemektedir.

tekrar etmekte fayda var; liberal faşizm, çok uluslu şirketlerin milli değerleri global ekonomiye katmak maksatlı uyguladıklarıdır.

günümüzde ülkemizde insanları 3-4 senedir sürekli olarak "bir terör örgütü var" konularıyla hiç anlamadıkları "hukuki tartışmalara" sürükleyenler, onları kendilerini entel dantel hissederken memleketin bankasından tarlasından madeninden anasının örekesine kadar satmıştır.

biz, hala daha liberal faşizmin bize gösterdiği dehşetengiz terör tablolarını izleye duralım; acaba 7 senedir global ekonomiye katılan 10 bin şirketimize daha neler katıldı?

türk'ün elinden ekonomik gücünü alıp liberal faşistlere peşkeş çekenler, bop eşbaşkanları, novus ordo seclorum un itaatkar üyeleri; acaba bu gün nereleri sattı?

memuriyette düzenlemeye gidemeyip, memurlarına "sözde" söz geçiremeyip milli kurumları bunun arkasına sığınarak "sözde" kar edecek hale getirten; *ayda 200 bin kar az, yılda 20 bin vergi alırız daha iyi gibi sapık ve sapkınca bir mantıkla devletin başında olduğu halde devletin kokuşmuşluğunun, rüşvetin önüne geçemeyerek bunu kalkan yapıp milli kurumları peşkeş çekenleri tanrısıdır liberal faşizm.

köpeklerin havlaması, yavşakların şakşakçılığıyla güçlenir; ağzındaki salyaları milli değerlerini korumaya çalışanlara bir bir bulaştırır.
Amerika'da yayınlanmış ve büyük yankı uyandırmış bir jonah GoldberG kitabıymış.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=472040

bu da kitaba dair türkiye'den bazı fikirler : http://www.hurriyet.com.tr/pazar/11462834.asp
'özgürlükçü ile baskıcılık' aynı kefede tartılamaz. tartan, daha doğrucası; tartmaya yeltenen liberalizmin anlamını kavrayamamış ya da kavramak işine gelmeyen ve muhtemelen de göbeciğini kaşımakta olan amerikalı bir kapitalistin finanse ettiği, bir yazar müsveddesinden ibarettir.

sonuç olarak,

- liberal faşizm, dombili bir söylemdir.
liberalizm ve faşizmi aynı kefeye koymak başlı başına bir hatadır. çünkü; birbirleri ile hemen hemen zıt kavramlardır. liberalizm bireyin özgürlüğünü savunur. faşizm tam tersi devlet eliyle bireyi kontrol eder. tarihte örnekleri çoktur. bir liberalin faşit olması ve de bir faşistin liberal olması düşünülemez. anlayacağınız yoktur böyle birşey. sevgili kemalistler, hadi başka kapıya!
götten akım uydurmaya bir örnek daha.
liberal faşizm ne lan?
kanımca demokrasinin ve çoğulculuğun en büyük düşmanlarındandır.
-- alıntı --
Liberalizm yanlış olarak algılanıyor. Liberal düşüncenin özgürlükler hakkında söyledikleri bazı solcuların kafasını karıştırıyor ama işin bir de 'Liberal faşizm' yönü var. Bu kavram hakkında yazılmış sadece tek bir kitap bulunuyor. Jonah Goldberg'in yazdığı 'Liberal Fascism: The Secret History of American Left', adından da anlaşılabileceği gibi Amerikan solu üzerine laf etse de edilen lafın evrensel değeri var.

Birçok insan faşizmi toplama kampları ve Nazizm ile eşdeğer tuttukları, faşizmi totaliter-otoriter ve baskıcı tutumlar toplamı olarak anlayamadıklarından, 'liberal faşizm' onlara bir oksimoron olarak gelebilir.

Ama faşizmi doğru tanımlarsak o zaman liberal görüşte faşist eğilimlerin hayli fazla olduğunu anlayabiliriz.
Liberal görüşün, 'liberal faşizm'e evrilmesi şu şekilde oluyor...

ilk önce hayatın her alanının aslında siyasi olduğu tanımı yapılır. Yani söylediğiniz her laf, iç duygularınız, dış görünümünüz, spor, ağlence ve seks temelde politiktir. Sadece alanlarda veya Parlamento'da tavır alınarak politik olunamaz. Hayatın her alanında ve detayında tavır almak gerekir.

Bu kabul edildiğinde ikinci adım olarak doğru tavrın ne olduğu tanımları da yapılmaya başlanır ve bu aşamada 'siyasi doğruculuk' (political correctness) fikri devreye girer.

Görünürde politik olmasalar da bazı tavırlar, düşünceler ve fiziksel görünümler kabul edilemez sayılabilir ve o tavırlarda israr edenler ya ıslah edilmeli ya da dışlanmalı ve ötekileştirilmelidir.

Slavoj Zizek 'siyasi doğruculuğun korku politikasının liberal versiyonu' olduğunu söylüyor.

Bu, kurbanı tek bir gruptan oluşmayan ve toplama kampları bulunmayan bir tür faşizmdir. Türkiye'de liberal insanlarla 'yol arkadaşı' olabilmek ancak onlar gibi düşünmek, giyinmek ve konuşmakla mümkündür.

Onların kuralları da hayli katıdır. Liberalizmin faşizme meyilli versiyonu ayrıca Taraf gibi bir gazetede devletin bazı kurumlarıyla iktidar çatışmasına girildiğinde hayli tehlikeli sonuçlar da doğurabilir.

* serdar turgut, akşam, 3 mart 2009.
-- alıntı --
sadece dünyanın yüzde 1'lik kesiminin bütün haklardan, özgürlüklerden yararlanmasını isteyen, ağır sömürü sistemi olan, emperyalizmin önünü açan, liberalizmin bizzatihi kendisidir.
Yanlış liboşların kendini "insan" sandığı faşizmdir! Şevanyanputları da mevcuttur!
Jonah Goldberg' in kitabıdır. Geçenlerde kitapçıda gezerken rastladım. Kitabın adı ilginç ve saçma geldi. Bakalım yorumları paylaşacağız.
sahip olduğum ideolojidir , her anlamda dünya egemenliğini bu ideoloji ile kolay ve hızlı yoldan kazanabilir milli gelir ve refahı uçurabiliriz.