bugün

tek kelimeyle acıklı. ilk dinlediğimde kendimi bi an o şarkıyı yazan insanın yerine koymuştum ve ağlamıştım. * * insanın içini acıtır, ama bu o şarkıyı tekrar tekrar dinlemene asla engel olmaz.
No,never. Please, don't wait here, go away. if you won't go i will call155
800 kere ard arda dinleyebileceğim tek şarkı.
yabanci kizlara soylemesi hos kelime.
önce müziği alır götürür insanı, sonra nihayet sözleri dinleyebilirsin.o sözler morrissey'in eşsiz yorumuyla seni şarkının içindeki aşka sürükler.sen de aşık olursun.sen de karşılık bulamazsın. sen de acı çekersin.sen de ağlarsın.
tarifsiz duyguların şarkısı.karamsarlık mı dersiniz en başta.sonra kendine acımak olur.şarkıda let me kiss you nakaratı söylendikçe umudunuz artar.sonra yine tarifsiz duydular.defalarca dinleyebilirsiniz ama ne hissetiğinizi bir türlü anlamazsınız.bir gün çok hüzünlü bir gün çok umutlu bir şarkı olabilir.sizlede alakalıdır aslında.hiç bitmesin istersiniz.
(bkz: let me love you)
muhteşem bir morrisey şarkısıdır. moda bağlı olarak ağlatabilir. içki içme sebebidir. çok ağırdır çok..
duyduğum anda başımı bir yere yaslayıp, derin derin iç çektirip, o'nun geleceğine beni inandıran şarkı...
birine yalvaracak hale gelmenin doruk noktasıdır. ne tuhaf içten geçendir, söylenilesidir.
geçmişe döndüren bir makine gibi. huzurlu ve sakin.
bu şarkıyı dinlerken yaşayabilecekleriniz:
*buruk bir gülümseme.
*Hafif ağlamaklı bir eski aşk hatırası.
*Biraz pişmanlık.
*biraz mutluluk.
*Yeniden aşık olma arzusu.

bütün hepsini aynı anda yaşatabilecek başka bir şarkı var mıdır? **
çok güzel bir morrissey şaheseri.her bünyede farklı etki yapabilir, ruh hali de etmendir tabii bunda.sevmemek işten değil.
süffer morrissey şarkısı. çok naif, böyle uçuş uçuş...
guzel bir morrissey $arkisidir.

ayrica tatil yorelerinde abazan genclerimizin en cok kullandigi cumlelerdendir.
"please please baby one more time let me kiss you.." diye devam etmek istediğim söz öbeği.
kırık şarkı.
insana iliklerine kadar acı veren şarkı.*
sözleri itibariyle biraz aşağılık kompleksi taşıyan platonik aşk şarkısıdır. ama dinlenilesidir.
sarışın amerikalı bir kız söylediğinde:
-of course!
diye cevap verilecek cümle.
her dinlediğimde garip bir hüzün bırakan parça. sözlerinin bana uyduğundan da değil, aşkın tek kişilik yaşanabileceğini ve onun için neler yapılabileceğini anlattığından. şarkı tamamlanmamış bir hikaye anlatıyor. bittiği anda insan ''ee sonra?'' diye soruyor insan kendi kendine. ya öptükten sonra karşı tarafta onu severse, ya duyguları değişirse diyorsunuz. belki de şarkının anlatmak istediği şey bu. birazcık umut..
'ne tatlısı yahu acıdır şarkının aslı acı' dediğim yorumlara konu şarkıdır.
acıtır.
kendimi jiletlememe sebeb olan derin yara bırakan şarkı. *
hayat kalk üstümden işim gücüm var diyesim geliyor her dinlediğimde..
"aşağılığım kompleksliyim ama hissediyorum"
evet evet işte bu.
şüphesiz ki morrissey'in en yavan şarkısı, uzun mp3 listelerinin olmazsa olmazı. bu şarkıyı çok sevenlerin morrissey'in diğer şarkılarını bilmemelerine şaşmıyorum.
psikolojinizin amına koyan şarkı. ister böyle bi'şey yaşamış olun, ister yaşamamış ruhunuzu sikip atan şarkı. şarkı değil başka bi'şey. mnskym hüngür şakır ağlatıyor lan böyle şarkı mı olur? bi' başladınız mı dinlemeye, saatlerce ama saatlerce dinleten şarkı. hele varsa bi' derdiniz falan aşka, muhtelif sevgililerinize dair; her nefes alışınızda bi' kez daha kanıyorsa kalbiniz, beyinsel fonksiyonlarınızı servis dışı bırakan bi' ağıt, bi' türkü bu, buram buram arabesk kokan. yaranızın içine tuz zerk etmek, yüz göz dağıtacak kadar ağlatan, kahreden, mahveden bişi bu. başka bişey değil.
güncel Önemli Başlıklar