bugün

sol frame de gorunce hah simdi okur vakit geciririm diyerekten bir hisimla actigim, entryi gorunce hayal kirikliğina ugradıgım anılardır! keske kitaptan alıntılar yapsaydi dediğim anılardır bi de!
yazan: nadejda krupskaya
özgün adı: reminiscenses of lenin
bibliotek yayınları
şubat 1990
ingilizceden çeviren mehmet şimşet

Önderler mücadelenin içinde doğarlar ve ölümsüzleşirler. Çünkü önderlik ideolojidir, politikadır, stratejidir, taktiktir. Ve bunların somut ifadesi olan örgüttür. Örgüt, ezilen, sömürülen, halkların emperyalizme karşı en önemli silahlardan biridir.

Lenin, Asya''dan Avrupa''ya uzanan uçsuz bucaksız topraklar üzerinde dilleri, kültürleri, inançları birbirinden ayrı milyonlarca insanı sosyalizm bayrağı altında birleştirmiş ve ezilen halkların kendi iktidarlarını kendi elleriyle kurabileceklerini göstermiştir. Artık bütün dünya görmüştür ki, emperyalizm yenilmez bir güç değildir, görmüştür ki açlık, yoksulluk ve zulüm bir kader değildir.

Bunu başarının sahibi olan Lenin''in, devrimci teoriye katkıları esas olarak emperyalizm, devlet, devrim ve örgüt konularında yoğunlaşır. Bu nedenle de Lenin''i anmak, Lenin''in bu konudaki devrimci öğretilerini hatırlamaktan, bir kez daha kavramaya çalışmaktan ayrı düşünülemez. Elbette bunların hepsine bir anma yazısı içerisinde değinilemez. Bu yazıda daha çok Lenin''in örgüt konusundaki tespitlerine değineceğiz, ama şu kadarını belirtmeliyiz: her kim ki, bugün emperyalizme ilişkin Lenin''in evrensel tespitlerini reddediyorsa, her kim ki, çelik çekirdek anlamındaki bir devrimci örgütü reddediyorsa, her kim ki, mevcut devleti yıkma hedefinden uzaksa, devrimi değil, reformları hedefliyorsa, onun Leninizmle, Leninistlikle bir ilgisi yoktur.

Leninizm onyıllardır reformistler, oportünistler tarafından hem de Leninizmi savunma adına açık ya da gizli tahrif ve inkar edilmektedir. Dergilerine bakarsınız Lenin''in adından, portrelerinden geçilmez ama pratikte Leninizmden bir iz görmek çok zordur. ''Komünistliği'' kimseye bırakmayan bu Leninizm tahrifatçıları her konuşmalarında, her yazılarında Lenin''in adını dillerinden düşürmemekte, kendi oportünizmlerini, reformizmlerini Lenin&den alıntılarla doğrulamaya çalışmaktadırlar. Oportünizm, bu konuda bilinen bütün hilelere başvurur. Zaman-mekan kavramını birbirine karıştırmakta, evrensel olanla özgün olanı ters yüz etmektedir. Yani aslında oldukça açık ve net olan teoriyi bulanıklaştırarak, karmaşıklaştırarak halktan uzaklaştırmaktadırlar. Çünkü teori basit, sade ve özlü bir şekilde ortaya konulduğunda kendi gerçekleri açığa çıkacaktır.

Önderlik Örgütleyebilmektir

Lenin diyor ki:''Bana bir profesyonel devrimciler örgütü verin, dünyayı yerinden oynatayım.'' Kazanmanın yolu oldukça nettir, örgütü yaratmak. Ama herhangi bir örgüt değil, Lenin''in sözünü ettiği profesyonel devrimciler örgütü. Bu Leninin yıllarca verdiği mücadelenin, kavganın özünü oluşturur. Sürgünde geçirdiği yıllar, Rusya''da gizliliğin esas olduğu koşullarda kadrolar yetiştirirken, talimatlar gönderirken, Menşeviklere karşı amansız bir kavga verirken hedefinde hep sağlam bir örgüt yaratma vardır.

Milyonları bulan işçileri, emekçileri, köylüleri, öğrencileri biraraya getirip, tek bir hedefte birleştirip büyük bir güce dönüştürebilmenin tek yoludur örgütlenme.

''Ne Yapmalı'' broşürü Lenin''in örgütlenme için yaptığı çağrıdır.

''Kitap başlı başına örgütlenme için yapılan ateşli bir çağrıydı, geniş kapsamlı bir örgütsel plan içeriyordu, bu örgütlenme içerisinde herkes kendisine bir yer bulabilir, herkes devrimci mekanizmanın, ne kadar küçük olursa olsun, o olmaksızın mekanizmanın çalışmayacağı bir çarkı olabilirdi.''

Rusya-Japonya savaşıyla birlikte halkın yoksulluğu daha da artmış, Çarlığın baskıcı, zalim yüzü iyice görülmüştü. Bu durum işçi sınıfı için yeni bir dönemin başlangıcını ifade ediyordu. Gösteriler, polisle çatışmalar giderek artıyordu.

Başlangıçta bir hareket vardı ve artık Bolşeviklerin görevi bu hareketin yanında olmak ve sonuna kadar götürmekti. Hazırlıklar da bu yönde olmalıydı. Artık görev silahlanmaktı ve savaşı yükseltmekti. Petersburgda bir savaş komisyonu kurulur ve Lenin acil görevler için şunları söyler:

''Bu sorunda şemalar, savaş komisyonunun işlevleri ve hakları üzerine uzun uzadıya tartışmalar son derece yersizdir. Burada gereksinimi duyulan şey, büyük bir enerji ve yine enerjidir. Altı aydan fazla bir süredir bombalardan sözedildiğini ve hala bir tek bombanın bile imal edilemediğini dehşetle, sözcüğün tam anlamıyla dehşetle görüyorum! Bunu yapanlar da aydın insanlar... Gençliğe gidin beyler! tek çare budur. Aksi halde gerçekten treni kaçıracaksınız... Geç kalacaksınız ve bütün o bilgili tasarılarınız, planlarınız, krokileriniz, şemalarınız ve mükemmel reçetelerinizle, fakat örgütsüz ve eylemsiz olarak oturup kalacaksınız bir köşede... Hemen mücadele grupları kurun... 3 kişiden on kişiye, otuz kişiye vb. kadar olan bu birlikler, vakit geçirmeksizin kurulmalı, tabanca, bıçak, yangın çıkarmak için gaza batırılmış bez parçalarıyla elden geldiğince iyi silahlanmalıdırlar... Formalitelerden vazgeçin, tanrı aşkına bütün şemaları bir yana bırakın, bütün o işlevleri, hakları ve ayrıcalıkları cehennemin dibine gönderin.''

Bu ayaklanma yenilgiyle sonuçlandı. Bu yenilgi geçiciydi. işçi sınıfının devrimci dinamiklerinin ne kadar güçlü olduğu görülmüştü. Ve eksiklerin nerede olduğu da görülmüştü. Şimdi daha kararlı bir şekilde örgütlenmeyi sürdürmek gerekliydi.

Gerçeklerin gözünün içini bakmaktan korkmayalım. En son mücadele biçimlerinin kazandırdığı deneyimleri benimseme ve deneyimleri özümseme, güçlerimizi, hareketin ana merkezlerinde hazırlama ve örgütleme yönleriyle karşı karşıyayız.(Lenin s. 139)

1905 yenilgisinden sonra Rusyada devrimcilere karşı baskılar iyice yoğunlaşmıştır. Bu koşullar illegal mücadelenin zor yıllarıdır. Ve ideolojik mücadelenin öneminin son derece arttığı dönemdir. Çünkü yenilginin ve çarlığın baskılarının sonucu ortalığı gerici, sapkın ideolojiler doldurmuştur. Gündemde ideolojik mücadeleyi yükseltip örgütü sağlamlaştırmak vardır. 1910 yılında Lenin yoldaşlarına şu çağrıyı yapıyordu

Yoldaşlar, görev başına: Her yerde örgütlerinizi kurmaya, Sosyal Demokrat Partili işçi Birliklerini yaratmaya ve bunları güçlendirmeye, ekonomik ve siyasal ajitasyonları geliştirmeye başlayınız. ilk Rus Devriminde proletarya, kitlelere özgürlük için dövüşmeyi öğretti, ikinci devrimde ise onları zafere götürecektir.(N. Krupskaya, Leninden Anılar, c.2, s.45)

Devrim Rusyada iyice yakınlaştığını ayaklanmalarla gösteriyordu. Çarlığın karşısında olan yanlızca öncü bir güç değildi, artık bolşevik parti önderliğinde iktidara yürüyen bir halk vardı. Rusya’daki halklar devimin arifesindeydi ama görev yine daha fazla örgütlenmeydi. Böylesi koşullarda mevcut duruma göre örgütlenmeler hızla yeni biçimlerle, yeni yöntemlerle ele alınması gerekiyordu.

Önderlik gelişmeleri hızla değerlendirebilme, kitleleri yeni duruma hızla hazırlama yeteneğidir. Lenin talimat verirken rahattır. Çünkü biliyor ki, artık yalnız partili kadrolar değil halk talimatları yerine getirecek politik olgunluğa ulaşmıştır. Halka ne verdiğini bilmektedir. Ama örgütlenme yine temel sorundur. Örgütsüz kitlelerle devrim gerçekleştirilemez çünkü

Gündemde örgütlenme görevi var, ama bu görev kesinlikle şabloncu bir şekilde kavranmamalıdır, salt eski şablonlara uygun örgütler geliştirme anlamında değil, ezilen sınıfların en geniş kitlelerin örgüt içine çekilmesi ve bu örgütün askeri, politik ve ekonomik görevleri üstlenmesi anlamında kavranmalıdır. (Leninden Anılar, s. 318)

O, her süreçte temel halkayı doğru yakaladığı için, süreç zaferle sonuçlanmıştır. Temel halkalardan birisi hep örgüttür devrimi hedefleyen, iktidar iddiası taşıyan bir örgüt!

Rusya''da halkların mücadelesi Lenin''i yaratmış, Lenin Ekim Devrimi''ni yaratmıştır. Lenin bugün de dünya halklarına öncülük

ediyor, ulusal, sınıfsal kurtuluş mücadelelerine yol gösteriyor ve Dünyayı Bir Kez De Türkiye''den Sarsacağız derken bize güç veriyor. *