bugün
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın21
- pazarda yerden sebze toplayan emekli8
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- sözlüğün en mutsuz 5 yazarı9
- anın görüntüsü13
- sahurdayız uludağ sözlük14
- tuborg10
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite8
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- icardi190528
- ehliyetini yeni almış kadın22
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar24
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil22
- ideal erkek fiziği anketi10
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız10
- çin medeniyetin yeni kıblesidir14
- güzel bir kıza iltifat etmek17
- oyumuzu neye göre veriyoruz14
- taliban dış işleri bakanlığı ofisi fotoğrafı11
- murat kurum19
- hayatınıza tekrar giren eski sevgili12
- zenci bir kız evinize gelse naparsınız19
- fenerbahçeye verilen hissiyatımsı penaltı15
- karabük üniversitesi15
- en ilginç kadın isimleri26
- polat kalafat10
- bu sözlükte moderatör yok mu9
- 45 yaşındaki eskortla randevulasmak26
- türkiye de lise öğrencilerinin durumu17
- kaç kişiyle yattığını bilen kadınlar8
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi18
- zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey16
- yazarların parfüm tercihleri13
- andromeda galaksisinde 100 yaşında sevgilim var11
- sigaradan komisyon isteyen bakkal9
- seküler dindar evliliği15
- rusların teröriste kendi kulağını yedirmesi16
- nervionun kedisi14
- adanada sapık suriyeli12
- dinle kafayı yemiş çarşaflı kadın16
- 2024 yerel seçimleri12
- turgut altınok12
- ekrem imamoğlu9
- yapılmadığı için gurur duyulan şeyler10
- emeklilere zam müjdesi22
Amerikan şair Walt Whitman'a ait 12 şiirden oluşan kitap
"I celebrate myself,
And what I assume you shall assume,
For every atom belonging to me as good belongs to you.
I loafe and invite my soul,
I lean and loafe at my ease....observing a spear of summer grass."
"I celebrate myself,
And what I assume you shall assume,
For every atom belonging to me as good belongs to you.
I loafe and invite my soul,
I lean and loafe at my ease....observing a spear of summer grass."
walter whitman'ın amerikan şiirinin miladı sayılan, serbest serbest -gerek içerik gerekse form olarak- takıldığı kitabının adı.dead poets society filminde en çok anılan eser olmayı da başarmıştır.
Başrolde Edward Norton'un oynadığı 2009 yapımı film. Norton filmde, biri dünyanın en önemli felsefe profesörlerinden birini ve de onun tek yumurta ikizi olan küçük bir orta batı kasabasında yaşayan uyuşturucu üreticisini canlandırıyor.
Önemli bir üniversitede kendi bölümü olan bir profesör olan Bill'e bir telefon geliyor. Telefonda tek yumurta ikizi olan kardeşi Brady'nin öldürüldüğünü söylediklerinde mecburen doğduğu kasabaya gitmeye karar veriyor. Bu onun için oldukça zor bir durum çünkü o kafasında çoktan bu kasaba ve orada yaşayan ailesiyle bağlantısını koparmış durumda. Oraya gittiğinde ise kardeşinin aslında ölmediğini, sadece onu oraya getirtmek için yalan söylediği anlıyor. Önce sadece onu özledikleri için görmek istediklerini düşünürken kardeşinin onunla ilgili başka planları olduğunu farkediyor.
Film aslında, neysen o'sundur. Kendini değiştirmeye çalışabilirsin. Belki sadece cilalayabilirsin de. Ama sen hala o küçük kasaba da doğmuş, büyümüş, kişiliğinin temellerini orada atmış olan o küçük çocuksun tarzında bir film. Ayrıca Edward Norton'u birbirinden tamamen farklı iki rolde ve iki ayrı aksan da izlemek de başka bir keyif. Hele kardeşlerden birinin ne kadar lakayt bir karakter olduğunu düşünce ayakta alkışlamak ta gerekiyor gibi.
Önemli bir üniversitede kendi bölümü olan bir profesör olan Bill'e bir telefon geliyor. Telefonda tek yumurta ikizi olan kardeşi Brady'nin öldürüldüğünü söylediklerinde mecburen doğduğu kasabaya gitmeye karar veriyor. Bu onun için oldukça zor bir durum çünkü o kafasında çoktan bu kasaba ve orada yaşayan ailesiyle bağlantısını koparmış durumda. Oraya gittiğinde ise kardeşinin aslında ölmediğini, sadece onu oraya getirtmek için yalan söylediği anlıyor. Önce sadece onu özledikleri için görmek istediklerini düşünürken kardeşinin onunla ilgili başka planları olduğunu farkediyor.
Film aslında, neysen o'sundur. Kendini değiştirmeye çalışabilirsin. Belki sadece cilalayabilirsin de. Ama sen hala o küçük kasaba da doğmuş, büyümüş, kişiliğinin temellerini orada atmış olan o küçük çocuksun tarzında bir film. Ayrıca Edward Norton'u birbirinden tamamen farklı iki rolde ve iki ayrı aksan da izlemek de başka bir keyif. Hele kardeşlerden birinin ne kadar lakayt bir karakter olduğunu düşünce ayakta alkışlamak ta gerekiyor gibi.
kanadalı besteci matthew whittall bu kitaptan yola çıkarak piyano prelüdleri bestelemiştir. performansı 1 saate yakın sürmekle birlikte, tarzı minimalist olarak değerlendirilebilir.
tim blake nelson'ın (ki kendisini "o brother, where art thou?" ya da "syriana" gibi filmlerden tanıyoruz) yazdığı ve 2009 yılında yönettiği şahane bir hikaye.
afişten görüleceği üzere baş rolde edward norton oynuyor. ki o'nun oynadığı kötü bir film henüz izlemedim zaten.
--spoiler--
neyse, film 2 farklı hayat yaşayan ikiz kardeşlerin hikayesi. ikizlerden biri felsefe profesörü, diğeriyse esrar satıcısı. eğlenceli gibi başlıyor film, hatta memleketi oklahoma'da yaşayan kardeşin aksanı çok komik ve şirin geliyor insana. profesörün memleketine gittiğinde esrar içince ki tripleri ise şahane. ancak filmin ortalarında ne oluyorsa oluyor, birden silahlar çıkıyor. her yer kan oluyor. film hareketleniyor. o zaman da bunun tipik bir amerikan aile filmi olmadığını anlıyorsunuz. aslında film hakkında çok şey yazmak istiyorum ama o kadar süprizli ki, spoiler bile vererek izlemeyenler için bu süprizleri mahvetmek istemiyorum.
--spoiler--
kısacası; izleyin, izlettirin.
afişten görüleceği üzere baş rolde edward norton oynuyor. ki o'nun oynadığı kötü bir film henüz izlemedim zaten.
--spoiler--
neyse, film 2 farklı hayat yaşayan ikiz kardeşlerin hikayesi. ikizlerden biri felsefe profesörü, diğeriyse esrar satıcısı. eğlenceli gibi başlıyor film, hatta memleketi oklahoma'da yaşayan kardeşin aksanı çok komik ve şirin geliyor insana. profesörün memleketine gittiğinde esrar içince ki tripleri ise şahane. ancak filmin ortalarında ne oluyorsa oluyor, birden silahlar çıkıyor. her yer kan oluyor. film hareketleniyor. o zaman da bunun tipik bir amerikan aile filmi olmadığını anlıyorsunuz. aslında film hakkında çok şey yazmak istiyorum ama o kadar süprizli ki, spoiler bile vererek izlemeyenler için bu süprizleri mahvetmek istemiyorum.
--spoiler--
kısacası; izleyin, izlettirin.
güncel Önemli Başlıklar