laikliği en başta getirenlerin çiğnediği gerçeği

laiklik siyaseti dine, dini siyasete alet etmemektir. ezanı türkçeleştirmek siyasiden ziyade anlamsallık içerir. ezan bir çağrıdır ancak hiç kimse bu çağrının ne anlama geldiğini bilmemektedir.

Okuma yazmanin %3 olduğu yıllarda yapılan doğru adımdır. Anlamadıktan sonra ne söylediğinin önemi yok. Bi caps vardi duvarda arapça allah yok peygamber yalan yaziyordu. Bunu gören muminler duvarda kutsal bişe yaziyor herhalde diyip önünde dua ediyorlardı. Kuran evrensel olduğunu söylüyor. Hem evrensel olduğunu savunup hemde arapçadan başka okunamaz demek evrenselliğini çürütmüş olur. Bir japonun kuranı görmeden ölmesi gayet doğal. Ama japoncada okunsaydı karşılasması daha kolay olurdu. Kuran benim resmi dilim arapçadır demiyor. Sadece oku diyor.

ekşide bir tane p.ç vardı. Atatürk düşmanlığıyla popüler olmuştu. buda uludağ versiyonu işte.

türkiye gibi 80 milyonluk devletlerde laiklik olmazsa olmaz. bu ülkede belki peynire tapan adam bile vardır. devletler insanların dini doktrinlerini öğrenmelerine falan destek verirler, ama tutup da dini sembollerin devlet kurumlarında yer almasını önlerler.

mesela bir okulda hristiyanlık dersi veren bir papaz okula tutup da papaz kıyafetiyle gelemez, bak almanya´da falan da gelemez. ama şimdilik islamistlerin kara çarşafla derse gelmelerine izin veriyolar. yakında onu da yasaklarlar.

sonuçta laiklik büyük ülkelerin olmazsa olmazıdır.