bugün
- yigitzsche15
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı12
- başıboş köpek sorunu25
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak17
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız15
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- anın görüntüsü15
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- icardi19058
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği20
- erdoğan'dan sonraki başkan16
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
geçtiğimiz cumhuriyet bayramı kutlamları. gönül isterdi ki bu yazımı o akşam yayınlayayım ama çaylaktım.
bağdat caddesindeydim. "demokrasinin kalesi" kadıköyde'ydim. gözlem yapmak amaçlı katıldım yürüyüşe. tahmin ettiğim manzaralarla karşılaşınca gözlem mözlem olmadı tabi. yürüyüşün sonunda belediye başkanı alazlayıcı bi konuşma yaptı. saydım tam 6 kere "laik demokratik cumhuriyet" dedi.
yürüyüş esnasında bazı gruplar da "türkiye laiktir laik kalacak" sloganı atmaya kalkıştı. sesleri çok cılızdı. kimse bu zarfı yemedi. topluluk katılmadı bu gruplara. bayram coşkusundan mıdır yoksa kuru lafların karın doyurmadığını anladıklarından mıdır bilemem. ama gazları alınmış gördüm kadıköylüleri.
şimdi biraz beyin jimnastiği yapalım. bu yürüyüş gibi 365 gün cumhuriyet bayramı yürüyüşü yapılsa allah'ın her günü katılacak insanlar var mı bu ülkede? var... bu adamların tuzları kuru mu? evet... peki yılda bi kere yapılan bu yürüyüşe bile katılmayan\katılamayan insanlar var mı bu ülkede? var... cumhuriyet'e düşman oldukları için değil. en basit, temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan insanlar oldukları için. on milyon işsizin olduğu bu topraklarda basit bi hesap bu. kimler daha fazla. katılanlar mı katılmaya yüzü tutmayanlar, kafalarında her gün binlerce soru işaretiyle gezmek zorunda bırakılanlar mı?
elbetteki köpek bokuna bile muhtaç insanlar daha fazla. ve bu insanlar için cumhuriyet ve bayram hiç ama hiç anlam taşımıyor. geniş kitlelere, gerçek halka bakarak bugünün ne kadar "bayram" olduğunu sorgulayalım. birinin bunu yapması lazım. madem olur olmadık herkes atatürk'ün veciz sözleriyle dolaşıyor ortalıkta biz de patlatalım bi tane: atatürk'e bigün bi köylü sorar; "paşam cumhuriyet ne demek?" paşa cevap verir: "cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmaktır."
şimdi sorun kendinize. 85 yıldır kimsesizlerin kimsesi olabildik mi? hakkari'deki çocuk ne düşünüyor cumhuriyete dair? emekçileri, emeklileri, köylüleri, işsizleri, engellileri kucaklayabildik mi? bu soruları yanıtlayabildiğimiz gün 29 ekimler gerçekten bayram olacak. bu soruları samimi yanıtlayabildiğimiz gün cumhuriyet yürüyüşleri devlet töreni değil halkın şöleni olacak. ve boktan laiklik sloganlarının atılmasına gerek kalmayacak. çünkü o gün halk yığınları cumhuriyet ve kazanımlarını kendiliğinden özümsemiş olacak zaten.
demem o ki biraz ekonomik temelli bakmak lazım. ayrıca bağdat caddesindeki starbakslar da ayrı bozdu kafamı. alakası yok gerçi. ama ifrit oluyorum. yatın artık. iyi geceler!
bağdat caddesindeydim. "demokrasinin kalesi" kadıköyde'ydim. gözlem yapmak amaçlı katıldım yürüyüşe. tahmin ettiğim manzaralarla karşılaşınca gözlem mözlem olmadı tabi. yürüyüşün sonunda belediye başkanı alazlayıcı bi konuşma yaptı. saydım tam 6 kere "laik demokratik cumhuriyet" dedi.
yürüyüş esnasında bazı gruplar da "türkiye laiktir laik kalacak" sloganı atmaya kalkıştı. sesleri çok cılızdı. kimse bu zarfı yemedi. topluluk katılmadı bu gruplara. bayram coşkusundan mıdır yoksa kuru lafların karın doyurmadığını anladıklarından mıdır bilemem. ama gazları alınmış gördüm kadıköylüleri.
şimdi biraz beyin jimnastiği yapalım. bu yürüyüş gibi 365 gün cumhuriyet bayramı yürüyüşü yapılsa allah'ın her günü katılacak insanlar var mı bu ülkede? var... bu adamların tuzları kuru mu? evet... peki yılda bi kere yapılan bu yürüyüşe bile katılmayan\katılamayan insanlar var mı bu ülkede? var... cumhuriyet'e düşman oldukları için değil. en basit, temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan insanlar oldukları için. on milyon işsizin olduğu bu topraklarda basit bi hesap bu. kimler daha fazla. katılanlar mı katılmaya yüzü tutmayanlar, kafalarında her gün binlerce soru işaretiyle gezmek zorunda bırakılanlar mı?
elbetteki köpek bokuna bile muhtaç insanlar daha fazla. ve bu insanlar için cumhuriyet ve bayram hiç ama hiç anlam taşımıyor. geniş kitlelere, gerçek halka bakarak bugünün ne kadar "bayram" olduğunu sorgulayalım. birinin bunu yapması lazım. madem olur olmadık herkes atatürk'ün veciz sözleriyle dolaşıyor ortalıkta biz de patlatalım bi tane: atatürk'e bigün bi köylü sorar; "paşam cumhuriyet ne demek?" paşa cevap verir: "cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmaktır."
şimdi sorun kendinize. 85 yıldır kimsesizlerin kimsesi olabildik mi? hakkari'deki çocuk ne düşünüyor cumhuriyete dair? emekçileri, emeklileri, köylüleri, işsizleri, engellileri kucaklayabildik mi? bu soruları yanıtlayabildiğimiz gün 29 ekimler gerçekten bayram olacak. bu soruları samimi yanıtlayabildiğimiz gün cumhuriyet yürüyüşleri devlet töreni değil halkın şöleni olacak. ve boktan laiklik sloganlarının atılmasına gerek kalmayacak. çünkü o gün halk yığınları cumhuriyet ve kazanımlarını kendiliğinden özümsemiş olacak zaten.
demem o ki biraz ekonomik temelli bakmak lazım. ayrıca bağdat caddesindeki starbakslar da ayrı bozdu kafamı. alakası yok gerçi. ama ifrit oluyorum. yatın artık. iyi geceler!
Olması gereken kutlamalardır.Milli bayramlar , törenler vs o ülkenin ekonomisini düzeltmek amacıyla değil o ülkede milli şuurun canlı kalması için yapılır.85 yılın kazanımlarını bu bayramlar aracılığıyla sorgulamak mı gerek?Eğer tü kaka dediğimiz cumhuriyetse,birilerinin sesi olmaksa bunu padişahın egemen olduğu Osmanlıyla karşılaştıralım.
Kimin sesi olmuş?Kadınların.Erkekle eşit haklara kavuşmuş kadınlar.Seçilebiliyorlar bile.Yasa önünde mal muamelesi görmüyorlar artık."O insan değil şerefsiz yalan söyler" gözüyle bakılmadığındna şahitliği eşit sayılıyor.
Nelerin sesi olabilmiş bakalım.Bir ülkenin lideri/başbakanı veya cumhurbaşkanı kim ise "bunlar bunlarla iş birliği yapabilir bunların kökünü kurutalım 80 bin Türkmeni kılıçtan" geçirelim demiyor.Üstelik bugün bu,adı PKK ile anılan kürtlere bile yapılmıyor.Bakın cumhurbaşkanı bile oldular. Bunlar olayın bir boyutu.Bir de tüm dünyaya bakalım Cumhuriyetle yönetilen diğer ülkelere.Hangisi tüm sorunlarını çözebilmiş?Hangisinde aç yok?ABD ki dünyanın en güçlü devleti konumundadır şu anda çok sayıda evsiz var.Peki bir kişi de "ABD cumhuriyetten vazgeçsin arkadaş" diyor mu?
Bugünün krallıkla yönetilen ülkelerine bakalım bir de veya başka şekilde yönetilen neredeler?
Katılımcı bir yönetim harici yönetilen adam akıllı kaç devlet var?
italya,ispanya,Hollanda,Norveç,ingiltere,ABD,Rusya,Yunanistan bunlar devam eder.Ki bu devletler diğer ülkelere göre yaşam standartları yüksek ülkeler peki bunların yönetim şekli ne?Kulluk düzeni olan bir sistem mi yoksa halkın sistemi mi?
Sistemdeki hatalar nedeniyle rejim değiştirilmez, yönetim biçimi içinde bu aksaklıklar giderilmeye çalışılır.
Kimin sesi olmuş?Kadınların.Erkekle eşit haklara kavuşmuş kadınlar.Seçilebiliyorlar bile.Yasa önünde mal muamelesi görmüyorlar artık."O insan değil şerefsiz yalan söyler" gözüyle bakılmadığındna şahitliği eşit sayılıyor.
Nelerin sesi olabilmiş bakalım.Bir ülkenin lideri/başbakanı veya cumhurbaşkanı kim ise "bunlar bunlarla iş birliği yapabilir bunların kökünü kurutalım 80 bin Türkmeni kılıçtan" geçirelim demiyor.Üstelik bugün bu,adı PKK ile anılan kürtlere bile yapılmıyor.Bakın cumhurbaşkanı bile oldular. Bunlar olayın bir boyutu.Bir de tüm dünyaya bakalım Cumhuriyetle yönetilen diğer ülkelere.Hangisi tüm sorunlarını çözebilmiş?Hangisinde aç yok?ABD ki dünyanın en güçlü devleti konumundadır şu anda çok sayıda evsiz var.Peki bir kişi de "ABD cumhuriyetten vazgeçsin arkadaş" diyor mu?
Bugünün krallıkla yönetilen ülkelerine bakalım bir de veya başka şekilde yönetilen neredeler?
Katılımcı bir yönetim harici yönetilen adam akıllı kaç devlet var?
italya,ispanya,Hollanda,Norveç,ingiltere,ABD,Rusya,Yunanistan bunlar devam eder.Ki bu devletler diğer ülkelere göre yaşam standartları yüksek ülkeler peki bunların yönetim şekli ne?Kulluk düzeni olan bir sistem mi yoksa halkın sistemi mi?
Sistemdeki hatalar nedeniyle rejim değiştirilmez, yönetim biçimi içinde bu aksaklıklar giderilmeye çalışılır.
güncel Önemli Başlıklar