bugün

geçtiğimiz cumhuriyet bayramı kutlamları. gönül isterdi ki bu yazımı o akşam yayınlayayım ama çaylaktım.

bağdat caddesindeydim. "demokrasinin kalesi" kadıköyde'ydim. gözlem yapmak amaçlı katıldım yürüyüşe. tahmin ettiğim manzaralarla karşılaşınca gözlem mözlem olmadı tabi. yürüyüşün sonunda belediye başkanı alazlayıcı bi konuşma yaptı. saydım tam 6 kere "laik demokratik cumhuriyet" dedi.

yürüyüş esnasında bazı gruplar da "türkiye laiktir laik kalacak" sloganı atmaya kalkıştı. sesleri çok cılızdı. kimse bu zarfı yemedi. topluluk katılmadı bu gruplara. bayram coşkusundan mıdır yoksa kuru lafların karın doyurmadığını anladıklarından mıdır bilemem. ama gazları alınmış gördüm kadıköylüleri.

şimdi biraz beyin jimnastiği yapalım. bu yürüyüş gibi 365 gün cumhuriyet bayramı yürüyüşü yapılsa allah'ın her günü katılacak insanlar var mı bu ülkede? var... bu adamların tuzları kuru mu? evet... peki yılda bi kere yapılan bu yürüyüşe bile katılmayan\katılamayan insanlar var mı bu ülkede? var... cumhuriyet'e düşman oldukları için değil. en basit, temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan insanlar oldukları için. on milyon işsizin olduğu bu topraklarda basit bi hesap bu. kimler daha fazla. katılanlar mı katılmaya yüzü tutmayanlar, kafalarında her gün binlerce soru işaretiyle gezmek zorunda bırakılanlar mı?

elbetteki köpek bokuna bile muhtaç insanlar daha fazla. ve bu insanlar için cumhuriyet ve bayram hiç ama hiç anlam taşımıyor. geniş kitlelere, gerçek halka bakarak bugünün ne kadar "bayram" olduğunu sorgulayalım. birinin bunu yapması lazım. madem olur olmadık herkes atatürk'ün veciz sözleriyle dolaşıyor ortalıkta biz de patlatalım bi tane: atatürk'e bigün bi köylü sorar; "paşam cumhuriyet ne demek?" paşa cevap verir: "cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmaktır."

şimdi sorun kendinize. 85 yıldır kimsesizlerin kimsesi olabildik mi? hakkari'deki çocuk ne düşünüyor cumhuriyete dair? emekçileri, emeklileri, köylüleri, işsizleri, engellileri kucaklayabildik mi? bu soruları yanıtlayabildiğimiz gün 29 ekimler gerçekten bayram olacak. bu soruları samimi yanıtlayabildiğimiz gün cumhuriyet yürüyüşleri devlet töreni değil halkın şöleni olacak. ve boktan laiklik sloganlarının atılmasına gerek kalmayacak. çünkü o gün halk yığınları cumhuriyet ve kazanımlarını kendiliğinden özümsemiş olacak zaten.

demem o ki biraz ekonomik temelli bakmak lazım. ayrıca bağdat caddesindeki starbakslar da ayrı bozdu kafamı. alakası yok gerçi. ama ifrit oluyorum. yatın artık. iyi geceler!
Olması gereken kutlamalardır.Milli bayramlar , törenler vs o ülkenin ekonomisini düzeltmek amacıyla değil o ülkede milli şuurun canlı kalması için yapılır.85 yılın kazanımlarını bu bayramlar aracılığıyla sorgulamak mı gerek?Eğer tü kaka dediğimiz cumhuriyetse,birilerinin sesi olmaksa bunu padişahın egemen olduğu Osmanlıyla karşılaştıralım.
Kimin sesi olmuş?Kadınların.Erkekle eşit haklara kavuşmuş kadınlar.Seçilebiliyorlar bile.Yasa önünde mal muamelesi görmüyorlar artık."O insan değil şerefsiz yalan söyler" gözüyle bakılmadığındna şahitliği eşit sayılıyor.
Nelerin sesi olabilmiş bakalım.Bir ülkenin lideri/başbakanı veya cumhurbaşkanı kim ise "bunlar bunlarla iş birliği yapabilir bunların kökünü kurutalım 80 bin Türkmeni kılıçtan" geçirelim demiyor.Üstelik bugün bu,adı PKK ile anılan kürtlere bile yapılmıyor.Bakın cumhurbaşkanı bile oldular. Bunlar olayın bir boyutu.Bir de tüm dünyaya bakalım Cumhuriyetle yönetilen diğer ülkelere.Hangisi tüm sorunlarını çözebilmiş?Hangisinde aç yok?ABD ki dünyanın en güçlü devleti konumundadır şu anda çok sayıda evsiz var.Peki bir kişi de "ABD cumhuriyetten vazgeçsin arkadaş" diyor mu?
Bugünün krallıkla yönetilen ülkelerine bakalım bir de veya başka şekilde yönetilen neredeler?
Katılımcı bir yönetim harici yönetilen adam akıllı kaç devlet var?
italya,ispanya,Hollanda,Norveç,ingiltere,ABD,Rusya,Yunanistan bunlar devam eder.Ki bu devletler diğer ülkelere göre yaşam standartları yüksek ülkeler peki bunların yönetim şekli ne?Kulluk düzeni olan bir sistem mi yoksa halkın sistemi mi?

Sistemdeki hatalar nedeniyle rejim değiştirilmez, yönetim biçimi içinde bu aksaklıklar giderilmeye çalışılır.