bugün

Anti laik din istirmarcıları tarafından dinin sömürülmesi sonucu kurulan başbelası kafa karıştıran cümlelerden birisi
iran da nasıl türban takmak mecburi ise böyle bir felsefe ile ancak eleştirdiğimiz yerden yere vurduğumuz irana benzemiş oluruz.

geçtiğimiz günlerde danıştayımız türbanın yolda takılmasıyla ilgili yanlış bir karar vererek iran olmamız yolunda sıkı bir adım atmıştır zaten.
(bkz: laik bir ülkede yaşıyorsak kıçımızı açmalıyız)

laiklik başörtüsü takılsın takılmasın demek değil. hala anlayamamışız atayı yazık bize.
(bkz: laiklik ile dinsizligi birbirine karistirma)
din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasının bütün ülkelerde %100 gelişimi sağladığı düşünülürse mutlaka uygulanması gereken yöntemdir.ülkeye yazıktır.din mevzuları siyasetin önüne geçmektedir.millet uzaya çıkarken biz hala hurafeleri tartışmaktayız.
böylesi bir gerekircilik kimlerin ihtiyaçlarına göre belirlenir, sorusu akla geliyor. baş açmayla ilericiliğin eş tutulmasının da yanlış bir ön kabul olduğunu bilmek gerek. dinin gerekleriyle politikanın gereklerini tersyüz edenlerin milletin başına ördüğü bir sorundan kaynaklanıyor böyle bir yarı-sakat algı sanırım.

özgürlük gerekliliğin tanınmasıdır.
(bkz: saçmalardan seçmeler)
hala insanların inançlarına saygı göstermeyi öğrenememiş, özgürlüğü sadece inançlara istediği gibi küfür edebilme olarak anlayan, ülkedeki huzur ortamından gayet rahatsız, cahil, yasakçı zihniyetin her zaman ürettiği nanelerden bir demet.
dünyanın en saçma lafı demokrasiden nasibini alamamak...insanların kendi fikrine karışıp insan haklarını çiğneme...sonrasından gelecek laf islam türkiye topraklarından kalkmalıdır olacaktır...dikkat edilmeli...
laik olmak açılıp coşmak diildir herşeyin aşırısı yobazlıktır bırakalım bunları...öncelikle kafaların içi açılmalı
bir türlü anlam vermekte zorlandığım ,ne zaman sıkışılsa laiklik altına sığınan zihniyetler tarafından sarfedilmesi muhtemel olan saçma cümle öbeğidir.başörtüsü islam dininin gereklerinden biri olduğu gibi tercih meselesidir.laiklikle bağdaştırılması tek kelimeyle abesle iştigalden başka bir şey değildir.ayrıca başlık itibariyle ''eğer müslüman bir ülkede yaşıyorsak müslümanlığın gereği olan bir durum neden yasaklansın ki?'' dediğim durumdur ****
çok uzun yıllar türkiyenin kafasını kurcalıyan sorun öbeğidir.
haklı görenler haksız görenler vardır.
sözüm meclisten dışarı ;

"haklı davasını savunan insanlar kucaklarına cocuklarını alıp kur'an dan sayfa koparıp gosterı yapmaz."
"ülkenin aydınlarını benzin döküp yakmaz"
"oturduğu makamı yaratan adama ana avrat küfretmez"
"sınırlarını koruyan askerlerin ayağını kaydırmaya çalışmaz"
"kadınlarla erkekleri eşit görür"
"meclise sidik yarıştırmak için 23 nisanda imam hatipli getirip kenar mahalle karıları gibi ayak yapmaz"
"kültürlü,bilgili,akıllı insanlarla mücadelesini sürdürür,halkına karşı çingenelik yapmaz"

bu adamlar bu rejimi devirirde burası iran'a dönerse bu entrylerin kıvırılıp kıvırılıp yeniden okunması gerekicek.
laik ulkede yasiyorsun o zaman inandigin gibi yap kimse sana karismaz. ha illa basimi acicam diyosan ona da saygimiz var. basimi kapicam diyosan ona da saygimiz var. ama bunu siyasete alet edersen, durma bu ulkede s.ktir git.
laik bir ülkede yaşıyor olmak demek, kendimizin olduğu gibi başkalarının da dinini istediği gibi yaşama hakkına sahip olduğunu kabullenmek demektir. "başımızı açmalıyız" gibi büyük laflar etmek yerine, türkiye cumhuriyetinin kuralları dahilinde inancımızı istediğimiz gibi yaşayabileceğimizin farkına varmalıyız.

not: halkın inançlarını siyasete alet etmeye çalışanlarınsa, k.çlarına tekmenin basılacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.
(bkz: ac ac ac)*
"laik bir ülkede yaşıyorsak kamusal alanda başımızı açmalıyız" şeklinde düzeltilmesi gereken önermedir. aynı zamanda laikliği farklı yorumlatan, küçük düşüren bir ifade gibi durmaktadır. sonuçta yolda yürürken size kimse "açsana başını" diyemiyor.
(bkz: demokrasi)
(bkz: aferin çok iyi düşünmüşsün) ***
laik devlet, laik birey kısır çekişmesinin ürünü olan slogan ya da her ne ise...
halk laik olamaz,
devlet laik olur.

nokta.
akıllar açılmadıkça gerisi şekil ve teferruat olan yönetimsel zaruriyet ifadesi.