bugün

kış mevsiminin gelişi ve akabinde akla düşürdükleri.

yeni bir gocuk ve kalın tabanlı bir ayakkabı alma ihtiyacı. para ister bunlar, her şey gibi.

(bkz: insan refahtan filozof fakirlikten deli olur)
aaah müslüman kardeşlerim kışın camiye gidersiniz de safları sıklaştırırken üzerlerimize giydiğimiz kalın montlar yüzünden dışarda kalan kardeşlerimiz yok mu kışın en çok onlara üzülüyorum.
(bkz: doğal gaz faturası)
yakacak parası.
(bkz: fakir fukara)
kombiyi kapatıp, soba mı kursak düşüncesi.

not: hem kestanede pişiririz üstünde.
"ağustos böceği miyim lan ben?" sorusudur düşündüren. kış geldi, e kıyafet alınacak. fiyatların artmasını mı bekledim almak için? ben niye böyleyim? niye alışveriş zamanını bilmiyorum?
suriye kampındaki akp mağdurları.
acaba botlarım ne halde.
acaba botları giysem mi? yok ya daha kimse giymiyor. ya ben giyeyim. yok lan herkes giysin sen de öyle başlarsın. acaba bu bot giyme olayını kim başlatıyor lan? ya ne fark eder abi insanlar hala şortla dolaşıyor baksana. abi bot lazım bana bot.
-yeni kıyafetler almak lazım
-doğalgaz faturası yine şişecek
-kar yada yağmur yağarken arabada sevgiliyle vakit geçirmek
-portakal, mandalina, grip........
ateşli sevgili.
sıcak olan herşey.
Isıncak bir göt bulmak.
Öğrenci evinde üşümemek için her akşam yapılan çayın habercisidir kışın gelmesi.
yine bir yerde birileri benden önce mandalina yiyecek. ortama girdiğimde kokusunu alp "yuppi mandalina çkmış" diyeceğim. canım çekecek kendi mandalinamı alana kadar. sonra tadına bakıp "puff daha ekşiymiş" diyeceğim. tüm bunlar düşünürken de aslında mandalin diye düşünüp mandalina diye yazdığımı fark edeceğim. yine kafa karışıklıklarıyla geldin kış...
tayyibin avanta kömürleri ne zaman dağıtacağı..
(bkz: winter is coming)
battanıyemi alır salepimi yapar karın yağışını izlerim.
kış mevsiminin yaklaşması ile akla gelen sorunlar bütünüdür.
gene mi üşüyeceğiz gene mi donacağız? insanlar gene mi yolda yürürlerken düşündükleri tek şey sıcak bir yere kavuşmak olacak? gene mi gece sokakta kimsecikler olmayacak? çocuklar gene mi evlerine kapanacak? yazı seven bir avuç insan 9 ay boyunca gene mi mutsuz kalacak?
hüzünlerin ayı kışın gelmesiyle düşünülenlerdir.

ben daha çok annem ile babamla yaşadığım zonguldak'taki çocukluk zamanlarımı anımsıyorum, belki de onların artık ayrı ve orada olmamaları sebebiyle bilinçaltımın bana bir baskısı bu.

yoğun yağan kar sebebiyle okulların kapanması, anne ve baba maaş alınca yoğun yağmur altında minibüs'le gidilen gima'dan yapılan aybaşı alışverişi, babanın elinden tutup pazara gidilen cumartesi günleri, hamsinin çıkması sebebiyle limana gidilip kovayla balık alınması, sümerbank'tan alınan yeşil ve yakası kürklü paltom, her yerin kömür sebebiyle kapkara ve yapış yapış olduğu sokaklar, hayatımda bir kere yapabildiğim anne ve baba ile kartopu savaşı ve kardanadam, kardeşimin doğumu sırasında kar sebebiyle ulaşılamayan hastaneye giderken yaşananlar, karadeniz'in dev ve insanın iliklerini donduran dalgaları, sarıya dönen yaprakların rüzgarla ağaçları terketmesi ilk aklıma gelenler.
(bkz: kardan karı yapan abazalar)
hayatı dokuz ay kış, üç ay yaz olarak görenler için çoktan gelmiş olan mevsim.
ısınma maliyeti, yeni bot alam mı.
mastürbasyondan kelli nasıl yıkanırım.*