bugün
- anın görüntüsü14
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın24
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi9
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl12
- manyak olmaya karar verdim17
- pazarda yerden sebze toplayan emekli10
- ideal erkek fiziği anketi16
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- andromeda galaksisinde 100 yaşında sevgilim var12
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- tuborg10
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite8
- sahurdayız uludağ sözlük15
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- icardi190528
- ehliyetini yeni almış kadın22
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar24
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil22
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız10
- çin medeniyetin yeni kıblesidir14
- güzel bir kıza iltifat etmek17
- oyumuzu neye göre veriyoruz14
- taliban dış işleri bakanlığı ofisi fotoğrafı11
- murat kurum19
- hayatınıza tekrar giren eski sevgili12
- zenci bir kız evinize gelse naparsınız19
- fenerbahçeye verilen hissiyatımsı penaltı15
- karabük üniversitesi15
- en ilginç kadın isimleri26
- polat kalafat10
- bu sözlükte moderatör yok mu9
- 45 yaşındaki eskortla randevulasmak26
- türkiye de lise öğrencilerinin durumu17
- kaç kişiyle yattığını bilen kadınlar8
- zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey16
- yazarların parfüm tercihleri13
- sigaradan komisyon isteyen bakkal9
- seküler dindar evliliği15
- rusların teröriste kendi kulağını yedirmesi16
- nervionun kedisi14
- adanada sapık suriyeli12
- dinle kafayı yemiş çarşaflı kadın16
- 2024 yerel seçimleri12
- turgut altınok12
- yapılmadığı için gurur duyulan şeyler10
"nice yetenekli kadınımız, bugün de kendilerine uygun görülen yaşama biçimlerinin içinde tıkanıp kalmıyor mu?
sırası geldiğinde, kendilerine bu yolların açık olduğunu söylemek neyi açıklar ki? ellerine, ayaklarına, duygularına, düşüncelerine görünmez zincirlerin vurulduğu insanın önünde açık bir yol bulunması neye yarar?"
sırası geldiğinde, kendilerine bu yolların açık olduğunu söylemek neyi açıklar ki? ellerine, ayaklarına, duygularına, düşüncelerine görünmez zincirlerin vurulduğu insanın önünde açık bir yol bulunması neye yarar?"
Bir evren gerçeği.
Bu gerçek, dünyanın her yerinde böyledir.
Uruguay' da da, küba' da da, Portekiz'de de, amerika'da da...
Boyutları farklılık gösterse de, temel olarak bu gerçekle yaşarız.
Ne yazık ki!
Bu gerçek, dünyanın her yerinde böyledir.
Uruguay' da da, küba' da da, Portekiz'de de, amerika'da da...
Boyutları farklılık gösterse de, temel olarak bu gerçekle yaşarız.
Ne yazık ki!
"bir kadının nasıl bir kadın olması gerektiği ya da nasıl bir insan olmak istediği çok önemli değildir.
Önemli olan onun nasıl bir kadın olması gerektiği ya da nasıl bir insan olması gerektiğidir.
Böylece bir kadının kişiliğinde olanla olması gereken ayrılmaktadır."
Kadınların yaşadıklarına erdal Atabek gibi erkek gözüyle bakmak da mümkün, yeter ki anlamak isteyin. Zor değil inanın.
Önemli olan onun nasıl bir kadın olması gerektiği ya da nasıl bir insan olması gerektiğidir.
Böylece bir kadının kişiliğinde olanla olması gereken ayrılmaktadır."
Kadınların yaşadıklarına erdal Atabek gibi erkek gözüyle bakmak da mümkün, yeter ki anlamak isteyin. Zor değil inanın.
4 kelime ile kısaca toplumumuzun kadına ve erkeğe biçtiği değerin özeti.
Kitabın ismi bile çok şey anlatır.
"Açık söyleyeyim, yeni kadınları beğeniyorum, çok beğeniyorum. Kadın kimliğini aramalarını beğeniyorum, erkek üstünlüğüne kafa tutmalarını beğeniyorum, atılganlıklarını beğeniyorum.
Sert buluyorsunuz değil mi, aşırı buluyorsunuz. Sertler de ondan, aşırılar da ondan. Öyle olmaları gerekiyor. Anlamanız gereken bu.
Bu öyle uzun sürmüş bir ezilme ki, anlamanız gerekiyor.
Öyle uzun sürmüş bir öfke ki, öyle uzun sürmüş bir baskı ki. Yıllar, yıllar, yıllar boyu sürmüş bir sıkıntının birikimi. Anlamanız gerekiyor."
Kitabın ismi bile çok şey anlatır.
"Açık söyleyeyim, yeni kadınları beğeniyorum, çok beğeniyorum. Kadın kimliğini aramalarını beğeniyorum, erkek üstünlüğüne kafa tutmalarını beğeniyorum, atılganlıklarını beğeniyorum.
Sert buluyorsunuz değil mi, aşırı buluyorsunuz. Sertler de ondan, aşırılar da ondan. Öyle olmaları gerekiyor. Anlamanız gereken bu.
Bu öyle uzun sürmüş bir ezilme ki, anlamanız gerekiyor.
Öyle uzun sürmüş bir öfke ki, öyle uzun sürmüş bir baskı ki. Yıllar, yıllar, yıllar boyu sürmüş bir sıkıntının birikimi. Anlamanız gerekiyor."
yüzyıllardan beri süre gelmiş ve hala bazı şahısların küçük beyinlerinde meşru olan "çok eşlilik" kavramının bu kadar olağan gözükmesine sebebiyet veren durumdur bu.
(bkz: çok eşlilik)
(bkz: çok eşlilik)
konuyla alakalı bir makalede okumuştum. amerika'da bir tecavüz davasına bakan mahkeme jürisi, kararını verirken kadının kilotlu mu yoksa kilotsuz mu olduğuna bakmış. jüriye göre kilotsuz kadın karşısındaki erkeğin davranışı kışkırtılmış oluyormuş.
buradan hareketle kilotsüz kadın bastırılmış kadındır desem tam da yeridir.
buradan hareketle kilotsüz kadın bastırılmış kadındır desem tam da yeridir.
lise zamanlarımda okuduğum, bir erdal atabek kitabı.
dr. erdal atabek in kaleminden bir kişisel gelişim kitabı. erdal atabek dizisi-2 nin kapsamındadır. kitabın dili açık ve sade, yazarın örnekleri çok yerinde ve düşündürücü olup, kadının toplumdaki yerine etkili ve geç kalınmış bir bakış açısı getirmektedir. kitabın arka kapağındaki yazı, sanıyorum ki ana düşünceyi özetliyor:
"başımızı kaldırmamız gerekiyor.
bize öğretilen yanlışlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
bize söylenen yalanlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
sevginin ayaklar altına alındığı bir çıkar dünyasında bizim daha çok başkaldırmamız gerekiyor.
duygularımızı korumak için, duygularımızı geliştirmek için, duygularımızı açıklamak için daha çok başkaldırı gerekiyor.
hayatın gözüne içtenlikle bakmalıyız.
hayatı sevdiğimizi söylemekten korkmamalıyız.
kendimizi savunmak hayatı savunmaktır.
elimizi sevdiğimiz elin üstüne koymaktan korkmamalıyız. korkulacak olan, giderek yapay bir insan olmaktır.
elimizi hayatın elinin üstüne koyalım.
'seni seviyorum' diyelim.
'seni ben seviyorum, bu sevgi benim özgürlüğümdür, bunu duyduğum sürece seni seveceğim.' "
"başımızı kaldırmamız gerekiyor.
bize öğretilen yanlışlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
bize söylenen yalanlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
sevginin ayaklar altına alındığı bir çıkar dünyasında bizim daha çok başkaldırmamız gerekiyor.
duygularımızı korumak için, duygularımızı geliştirmek için, duygularımızı açıklamak için daha çok başkaldırı gerekiyor.
hayatın gözüne içtenlikle bakmalıyız.
hayatı sevdiğimizi söylemekten korkmamalıyız.
kendimizi savunmak hayatı savunmaktır.
elimizi sevdiğimiz elin üstüne koymaktan korkmamalıyız. korkulacak olan, giderek yapay bir insan olmaktır.
elimizi hayatın elinin üstüne koyalım.
'seni seviyorum' diyelim.
'seni ben seviyorum, bu sevgi benim özgürlüğümdür, bunu duyduğum sürece seni seveceğim.' "
güncel Önemli Başlıklar