bugün

Sex ister, sevgi ve aşk ile sevişmek, kendini koruyacak bir erkek ister, her ne kadar seversen sev sexy bir erkek olmayı beceremiyorsan kızlar istemez seni.
Şahsım adıma konuşacak olursam kızlar özgürlük ister dünyasında, ülkesinde, şehrinde, evinde, kafasında..
kendileri de bilmez. hep en mükemmeli isterler. bir yerde okumuştum, cidden hoşuma gitmişti, "kadının önüne dünyayı sersen, "şu tarafa doğru sersek daha iyi olmaz mıydı?" der..." veya benzeriydi. her şeyin en mükemmelini ararlar. ama hiçbir şeyin aslında mükemmel olmadığını göremezler. sadece kaybedince değerini anlarlar. o uzun süre boyunca patlamak üzere olan bir volkanın içindeki fokur fokur kaynayan kızgın lavları kıskandıracak sıcaklıktaki kalpten ölümün soğuğunu hissedince fark ederler. sadece bu da değil, o beğenmedikleri adamı başka kimsede bulamayınca da anlarlar. sonuç olarak hep bir can yanar. olan hep adam gibi seven adamlara olur. hak etmedikleri güvensizlik, inançsızlık, saygısızlık ve o korkunç soğukluk hep bu adamların başına gelir. hani der ya bir şarkıda:

"Hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi
sen hep
el sürülmüş
ve üstünde adım izleri olan
o kadınları sevmiştin
dokunduğun her duyguda
bir başkasına ait
parmak izleri vardı
ya da
duyguları öldürülmüş bir sevdanın
ipuçları
sen hep daha önce öpülmüş bir kadının
dudaklarında sana dair cümleler bekledin
oysa ıslanan kelimeler
bir başkası adına sana yönlendirilmiş
öznesi eylemine uymayan
devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti
onu öperken
başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep
ve aslında
sevişlerin senle olmadığını bilemedin
kapanan gözlerde sen hep
bir başka resim üzerine
fotomontajdın azizim
defolu caddelerde fotomontaj..."

tam olarak bu işte. o adam hep defolu caddelerde öylesine bir fotomontaj olarak kalır. yazıktır.