bugün

halk arasında ortalama 40 kg ağırlığında tahta göte sahip kızlar için söylenen manası çok derin sözlerdir...
çocukluğumdan beri gülerim her duyduğumda.

kurutulmuş sebze meyveyi de refere ediyor olabilir, vajinal salgıları tükenmiş şeklinde bir hakarette olabilir. hala ne anlamla kullanıldığını bilmem.

çocukken meyve sebze teorim daha mantıklı gelirken, büyüdükçe vajinalı olana kaydım.
Hafiften kartlaşmaya yüz tutmuş ve zayıf bayanlar için daha uygun bir nitelendirme.
hindistan cevizi kurusu ile uzaktan yakından alakası olmayan yaşını almış evlenme vaktini geçirmiş olgun kızdır.
2 3 yıla ben...
Sözlükte yazar olunduğu gibi vikipedia’da da “normal” insanlar yazar (ya da bilgi vermeye çalışan kimse) oluyorlar. Bu yüzden kız kurusuyla ilgi bilgi verilmesi normal bence. Ha ben kullanılmasını pek tasvip etmiyorum, Çok da saçma geliyor bana böyle kalıplar.
kelimelerin etimolojik yapısına indiğimizde gün içinde yıllarca süregelen tamlamaları, sözcükleri ve deyimleri dilimize normalmiş gibi kullanmamız takıldı. Bunları benim de dilimde bulundurmam, farkında olmadan kullanmam rahatsızlık verici.

"Erkek kurusu" diye bir söze denk gelmedim, kullanmadım, duymadım ama kız kurusu diye bir sözün olması, bu yetmezmiş gibi vikipedi'de bunun açıklamasının olması;
görsel
Tanımdan yola çıkarsak 18 yaşında biri kız kurusu değildir çünkü vajinal sıvısı 40 yaşındaki kişiye göre daha fazladır. Bekarsan ve yaşın ilerlemişse kız kurusu olmuş oluyorsun, bu sıvı sende azalmış demek oluyor. Bu da sana kız kurusu demelerini gerektiriyor (!)

Bu incitici kelimelerin köküne inmek hiç aklınıza geldi mi?

Yaş ilerledikçe sperm kalitesi adına bir söz işitmedim. umarım yoktur böyle sözler. hepimiz için bu tarz kelimeler son bulmalı. Dilimizi bilerek kullanmalıyız. Kulaklarımızın işittiği kadar, gözlerimizin gördüğü kadarı değiliz.

Almak kelimesinin köküne iniyorum. Evlenmemiş ve çirkin kadınlar için kullanılan "Seni kim alır?" cümlesi.
"Almak" Erkeğin kadını alması, sahip olması veyahut "alınabilir" olması. Genel kullanma itibarıyle ne alınır?

Anlık olarak aklıma bunlar geliyorsa gün içinde birbirimizi kaç defa bilmeyerek incitiyoruzdur kim bilir.
D vitamini deposudur.
olmaktan korktuğum yerdeyim.
amı vahşi batı barı gibi ıssız olan kızdır.
(bkz: evde kalmış kız kurusu)
kendi parasını kazanamadığı halde aylık 500 tl kozmetiğe ayırıp avm'lerde zengin koca peşinde koşan, beyni olan ama zeka özürlü organizmalara denen şey.

peşin not: tabi ki güzel görünmek güzeldir, henüz çalışmayan kızın babasından kozmetik masrafları dahil diğer giderleri için harçlık almasından doğal bir şey de olamaz. ama sırf zengin koca bulabilmek için etini, kemiğini kullanan, elinde bir erkeğe verebilecek ikinci bir şeyi de olmayan kızlar kelimenin tam anlamıyla zavallıdır.
Popişi küçük olanlardır.
ülkemizdeki en saçma ve tiksindirici kelime grubu.

bu ne saçma bir şey lan.

kız kurusu nedir arkadaş. bu kelimelerin yapımında emeği geçen herkesin amk.
kızların ipe dizilerek güneşte kurutulmasıyla elde edilen yiyecektir. taze kız bulunmayan zamanlarda suya ıslanılarak yenilebilir.
dikkat ! erkeğin kuruma eylemine abazalıktan giremeyeceğinden bu tanım sadece kadınlar için söylenmiştir...

orta yaşlara gelirken şartları oluşur. otuzlu yaşlara yaklaşan ve sonrasında devam eden süreçte bakire olan bayanlara söylenir.
ayrıca anadolum da evde kalan kız bakiredir. cinsel ilişkiye girmesine tıbben ihtimal yoktur. bu yüzden evde kalan evlenmemiş bayanların tümüne yapıştırılır bu unvan.

anadolu halklarının zihniyetinin, neden bu kadar uçkura dayalı olduğunu anlamak için açılması gereken kapının, anahtar cümlesidir.
30 ve üstü yaş grubu evlenmemiş kız olarak adlandırılan insan yavrusu.
(bkz: evde kalmış)
hoşaf yapmakta kullanılır. dileyen biranın yanında meze olarak ta çıtırdatabilir. çıtır çıtır.
anneler tarafından içi özenle pamukla doldurulup şömine olmadı kalorifer üzerine biblo niyetine konulup unutulan, mahalledeki her dul ve 3-4 çocuklu herifin kendisine hatun arama seruvenlerinde gün yüzüne çıkartılan hatun.
genelde yıllarca kendisini isteyenelere "varmadığını" iddia eden, hatta ve hatta hala kendisiyle evlenmek isteyenlerin it sürüsü gibi çok olduğunu lakin kendisinin beğenmediğinin söyleyen kartoroş ablalardır. tahmin edildiği üzere belki gençliğinde bir iki kör, sağır, topal vs. tarafından istenmiştir lakin belli bir süreden sonra kendisine dönüp bakan ble yoktur. böyle ablaların bir özelliği de otobüste, çarşıda, pazarda yanlışlıkla bir temas etmeniz halinde ortalığı ayağa kaldırabilip "kız oğlan kızım ben tamam mııaağğğ" diye bağırması ve belki bu şekilde kartororş bir adamın dikkatini çekebilirim diye ümit etmeleridir.

bir de bu konumdaki ablaların "öğretmen" olması dururmu vardır ki,allah muhafaza diyim. her türlü kompleksif davranışlarda bulunabilir, lakin bu komplekslerini genelde bayan öğrencilere uygulamaktadır. bu ablalar yaşlarına başlarına bakmadan şayet çocukları olsaydı daha yaşlı olması beklenen erkek öğrencilerine yavşayabilme potansiyeline de sahiptirler. bir kısmı bunu da yapmayıp "erkek milleti"nden nefret ettiği için erkek öğrencilerine de çektirebilir. tez zamanda bir şekilde(!) koca bulup toplum huzuruna katkıda bulunmaları temenni edilmektedir.
sağ framede;

sag frame deki tas hatun
sag framedeki abla
sozlugun sag tarafindaki mavili kadin

başlıklarında bahsi geçen reklamın yer almasıyla yaran başlıktır.
bir sunay akın şiiri.

Pulsuz zarf gibisin
üstünde adresi
evde kaldın
n'aber kız
kulesi.
bir çeşit kayısı kurusudur, gazeteye serilip, serin ve nemsiz yerlerde, el değmeden kurutulur, 45 gün-yıl sonra çıtır çıtır yenir. (bkz: menopoz)
(bkz: beypazarı kurusu)