bugün

en son dokuz-on yaşlarımdayken hata yaptığım için özür dilediğim öz annemin bu hareketimi ağzıma sıçmak için fırsat bilmesinden sonra kimseden özür dilemediğim için nasıl yapılacağını bilmediğim eylem. inanın tahmin edemeyeceğiniz kadar yumuşak kalpli ve vicdan azabına meyilli biriyim ama bu hayat bana şunu çok erken öğretti; insanlar sizin yumuşak yüzünüzü eziklik, iyiliklerinizi yalakalık, suskunluğunuzu pasiflik olarak algılar. ister öz anneniz olsun ister can ciğer dostunuz, hepsi en nihayetinde insandır. o yüzden insanların gönlünü kırmanız çok elzemse kırın, ota boka hiddetlenmeyin, özür dilemenizi gerektirecek saygısızlıklar yapmayın. yok yere göt öpmek zorunda da hissetmeyin. özür dilemek büyüklüktür, yok efendim erdemliliktir diyenlere de aldırmayın. özür dilenecek türden saygısızlık, yoktan yere yapılan saygısızlıktır. karşınızdaki sizin bütün bam tellerinize piyano öğreniyormuşcasına bir edayla basıp sizi çileden çıkarttıktan sonra yaptığınız hareketlerden özür bekleyen gitsin ötede beklesin. ben vicdanımı azabını çeke çeke rahatlatırım. insanların ağzıma sıçıp yumuşak yüzüme götlerini silip yollarına devam etmesinden evladır.
Arkadaş olsa kırılmazdı dediğim durum ya da gönlünün alınmasını gerektirecek kadar kırılmazdı dediğim durumdur.
Zordur hattat bazen imkansızlaşabilir. Bir vazoyu kırıldıktan sonra tamir etmek gibidir.
samimiyetiniz ileri seviyede ise çokta zor olmayan durum. eğer fazla samimi değilseniz özür dileyip zamana bırakmak gerek.
bazen gerçekten çekilemeyesice bir durumdur, sonuçta herkes hata yapar, böylesine naz yapmanın ne alemi vardır ki?

onca uğraşların sonucunda bir ilerleme görülememişse, insan beyni yine sahibini haklı çıkarır ve sonraki adımda da farkında olmadan, olunsa bile önüne geçilemeden, o insandan soğumak vardır.
ciddi manada zordur. samimilik derecesiyle zorluk derecesi doğru orantılı bir eylemdir.
kalbi kırılacak diye söylenmesi gerekeni söylemekten ise acı olsun kalbi kırılsın aklı başına gelsin gönül almak bu durumda kolaydır haksızlık yapmadınsa mesele yoktur. vaziyet tam tersi ise vakit geçirmeden özür şart olmuştur büyüklük de af ile gelir.
nickbulanakadarcanimcikti'nin, ''özür dilemek fiilinin kullanılabilmesi için, bir hatanın var olması gerekir.'' sözünü akıllara getirir.
fatih sultan mehmet'in "Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz." sözünü akıllara getirir.
kalbini kırmakla kalmayıp bir de gönülsüz kalması pahasına gönlüne göz koymaktır.
bazen sadece içten bir özür dilemek yeterli olur.
Gönlünü almaya uğraştıkça üste çıkacağından gerek duymadığım demagoji biçimi. (bkz: gerenk yok)
(bkz: 404)
kafasını kırmak kadar tatmin edici değildir.
iki erkek arasındaysa biraz daha komik bir durumdur...

+oğlum amma uzattın ha!
-ne uzatmıcam abicim! ben sana öyle olmasın demedi mi!?
+lan tamam oldu işte bi kere! allah allah... kız gibi nazlanıyorsun ya!
-ya abi ne kızı ya! kızdım sana!
+lan tamam, gel şöyle bi dolaşıp gelelim, bir bira ısmarlayayım sana ha!? olmaz mı?
-off. tamam ya! hadi yürü. kuruş vermem haberin olsun...
+tamam lan, tamam...
neymiş efendim 3 günden fazla küs kalmayacakmışsın.*kırdıysan gönlünü alacaksın tabi.tebrik edilesi. *