bugün

geçkin, ölgün sanılan yaşlar. ama sanılanın aksine insanın en verimli olduğu yaşlar bence.

Sanmayın 40lı yaşları geçkin.
Ekmeğimiz biraz pişkin.
Biz de olduk delikanlı bıçkın.
En sevdigim yazar Aleksandr Puşkin.
ne yaşlısın ne genç, içinden çocukça bir şeyler yapmak gelir ama yapamazsın, ayıplar millet.
doya doya dondurma yemek istersin, ama olmaz...illa kupda gelecek illa kaşıkla yenecek...
parkta salıncağa binesin gelir...gece yarısı kaçak göçek parka gidersin...
iki duble içtim keyfim yerine geldi bi oyun havası çalında oynayalım dersin...kalıbından utan derler...
ne var yani, şu dünyada 2 metreküp alanı tek başıma dolduruyorum diye yaşım kırka yaklaştı diye çocuk olmaktan vaz mı geçelim?
kırklı yaşlar her şeyin bittiği anlamına gelmez. gençlerin düşündüğü gibi bastonla falan da yürümüyoruz.
sadece bir hükümet görüp burada ahkam kesen yazarlara göre daha şanslıyız. hani meşhur bir tabir vardır. (bkz: sizin gittiğiniz yerden biz dönüyoruz) okuduğunuz alanda bilgili olabilirsiniz ama hayat hakkın da ne biliyorsunuz? diye sorarlar adama. ayıptır söylemesi bir kulağımızın arkası kaldı ellerinin değmediği.
en azından adab-ı muaşeret biliyoruz. bir komşumuz vefat ettiğin de televizyon açmanın ayıp olduğunu,
toplu taşıma araçlarında büyüklere yer verilmesi gerektiğini, şimdi meriçlikle suçlayacaksınız ama bir kadına nasıl değer verilmesi gerektiğini sizden iyi biliyoruz en azından. çünkü biz '' (bkz: recep ivedik)
filmleriyle büyümedik. biz tarık akan, ayhan ışık, ediz hun, türkan şoray, filiz akın gibi oyuncuları kendimize idol edindik.
içinizde kırk yaş sendromu olan var ise bu hikaye benim sevdiğim bir hikayedir. sizede tavsiye ederim efendim. metaforlar konuların iyi anlaşılması içindir. insanlar kendilerini bu metaforlardaki kahramanların yerine koyarak farklı düşünceler geliştirir. Bu da onlardan biri.

“Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.

Kartalın yaşı 40 a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kartlaşır, kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar.

Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.

Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.

Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.? Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.

5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
Orta yaşlarda olmaktır. Hayatı daha iyi anlamaya başlıyor insan.
Bu yaşlar şahane dostum.
ulaşabilirsem geçmişime dair pişmanlık duymamayı dilediğim yaşlar.
içinde bulunduğum yaşlardır. Burdakilere göre yaşlıyız çünkü buradakiler çok genç. Fakat erkek olsun kadın olsun bu yaşlar zirvedir en verimli çağıdır insanoğlunun. Üretkenliğin zirvesidir. En kotu yanı nedir biliyor musunuz? Sevdiğiniz, değer verdiğiniz pek çok insanın göçüp gittiğine şahit oluyorsunuz. Amcalarınızın, dayılarınızın, teyze ve halalarınızın, çocukluğunuza gençliğinize şahitlik eden buyuklerinizin, hatta anne ve babanızın tabutlarına omuz veriyorsunuz. En kotu yanı bence bu.
sanmayın 40lı yaşlar verimli,
yiyemezsin baklavayı şekeri,
pompada tatmin edemezsin esmeri,
en sevdigim yazar gonca vuslateri.