bugün

kırgızistan'da, bir kaç gündür yaşanan ve ülkenin dört bir yanını saran olaylarda, hükümetin akaryakıt ve elektrik fiyatlarına yaptığı yüksek zamların da etkisi var, şüphesiz. lakin, halkın isyanındaki temel sebep; başbakan ve cumhurbaşkanı'nın dost ve akrabalarına ayrıcalık tanıması ve devlet kaynaklarını bu yolda kullanmaları.

şöyle bir dönüp bakıyorum da yakın geçmişimize, bizdeki iktidar partisi yöneticilerinin yakın çevrelerine sağladığı ve sağlamakta olduğu ayrıcalık, iltimas, kayırma ve devlet imkanlarını kullandırmanın yanında her halde, bir devenin kulağı kadardır.

- elin kırgızı, yiyici ve yedirici hükümetleri 3 günde al-aşağı edip ortada seçim dahi yokken, muhalefet partisini iktidar yapacak gücü kendinde buluyorken, neden? bizler dut yemiş bülbül gibiyizdir! sikseler gıkımız çıkmaz, afedersiniz!

avrupa'lı isyan etti! eğitimli dedik. pakistanlı isyan etti! eğitimsiz dedik. pekiyi! kırgız'a ne diyeceğiz. hangi bahanenin arkasına sığınacağız?
sosyal patlama olayını görüp, gözlere yaşaran yazarın serzenişidir.
haklı gerekçeleri, güzel cümleleri, iyi bir kalbi ve sağlam bir dünya görüşü vardır.

yeni edinilen bilgi: kırgızlar'ın yeni hükümeti ilk icraat olarak son yapılan zamları geri almış.
ne mal adamlar dimi*
bizde rüşvete kolaycılığa çalışmamaya alıştırılmış bir halk var. kısaca ver bulguru ver kömürü ver avantayı, ohh yan gel osman. şimdi düşünün. adamın birinin yolun karşısında bir arsası var diyelim.belediye veya iktidar karşı taraftan haksız zenginleştirici imar geçirdi diyelim. yandaşlarını zengin ettiği birçok örneklerden biri varsayımı yapalım..ki hiç de şaşırtıcı bir durum yoktur bunda. o yolun bu tarafında kalan ve arsası öksüz çocuk gibi prim yapmayan benim milletimin ferdi aynen şöyle düşünür;

+ulan şansa bak. osman bana dediydi zamanında gel şu yolun karşısından al diye. dinlemedik sözünü. way a.q kafama zıçıyım.

normalde bu örneğimizin düşünmesi gereken sağlıklı onurlu düşünce ise şu olması gerekir;

- bu hakmıdır adaletmidir? bu düpedüz şerefsizliktir. bunların burnundan payıma düşen kadar ilk seçimde fitil fitil getirmezsem bana da vatandaş demesinler dolly! desinler.

o yüzden kırgızlar kadar olamamak pek şaşırtıcı olmasa gerek. tabi orada yaşanan amerika, rusya, çin şeytan üçgeninde yaşanan çıkar çatışmalarını da ayrıca düşünmek gerekir.
kırgızları küçük gören insan söylemidir.
2005'ten sonra yaşam şartları iyileşmeyen ve akayev'in devrilmesine neden olan şartların sürmesine öfkelenip yeniden ayaklanan kırgızlar kadar ülkenin sorunlarına sahip çıkamayışımıza haklı olarak serzeniştir. bu ayaklanmada ilkine göre tek farklılık, ayaklanmanın 2005'teki gibi özbek azınlığın yoğun olduğu oş ve celalabad'ı içine alan yoksul güneyde değil, daha zengin kuzeyde başlamış olmasıdır.
deniz feneri gibi büyük soygun, limanlara kadar satış falan yok daha. demek ki bir de orada bunlar olsaymış...
korkak olmaktir. gemiciklere, soygulara ,issizlige, tarikatlara ses cikaramamaktir.
bir sik olamamış türklerin dünya'daki x bir halk için "x kadar olamamak" kalıbını çok kullanması işte o bi sik olamayaşının bir sonucudur. yani bu cümleyi kullanmaya hakkı yoktur buradakilerin. senin toplumun her boku becermiş de, bi kırgızlar kadar olamıyor, bak sen şu işe ya.
kırgızlar kadar iyi ki olamamışız. yoksa çarşı karışır hemşerim.
75 kişi öldü, 1000'den fazla kişi yaralandı.

olaylardan en fazla kar sağlayacak olan rusya gibi görünmekle birlikte, bölgede son yıllarda yapılan darbelerden belki de dış siyasete en bulaşmamış olanı.

herşeyin sebebi özelleştirme, elektrik ve ısınmaya yapılan zamlar. peki ülkemde aynı konuda ahkam atıp tutanlar neden böyle bir girişimde bulunmuyor? üstelik ordu-yargı-millet üçlüsü belki de ilk defa isyancıların arkasında olacak. böyle bir isyanın olmamasının sebebi demokratik ülkemde protesto edenler vatan haini, isyan eden amerikan oyuncağı yaftası yiyor.

peki biz eleştirenler gerçekten kırgızlar kadar olabilir miyiz? bence olamayız. neden? çünkü kaybedecek hala bazı şeylerimiz var. ama ya birgün kaybedeceğimiz birşeylerimiz kalmadığında ne olacak?

onu da hükümet düşünsün.
(bkz: sözlükten sallamak)