bugün

londra ziyaretinde vuku bulmuş olaydır. ülkemizi, ülkemizde olanları minik beyniyle hiç düşünmeden büyüklerine satmıştır. satmıştır evet. gerçekten ülkemizin onurunu ayaklar altına almıştır. ingiliz bir gazetecinin sorusuna" bu soruyu türkiye' de sorsaydınız tutuklanırdınız" cevabını verebilen bir umursamazdır. üzücüdür ama merdiven olayı, hesap yapması ve niceleri artık normaldir diyoruz. lakin aynısını iktidardan birisi yapsa? mazallah!

eski yarsav başkanı da chp yolundaymış. hey be chp sen olmasan neye gülerdik?
not:
gerekli görülen edit: kemal kılıçdaroğlu londra' da ülkemizin yargı düzenin ne kadar kötü olduğunu anlatmıştır. bu adamın afedersiniz ama anladınız...

ayrıca ispiyonlamak kelimesini hatalı bulup kendi entrysindeki cümlede kullanan arkadaşa da selam olsun.
söz konusu "bu soruyu türkiye'de sorsaydınız tutuklanırdınız" cümlesi ise ortada bir ispiyonlama göremediğim durumdur.

not: öncelikle "ispiyonlamak" nedir? bunun bir sözlük anlamını öğren gel aq.

not 2: ne chp ne de kılıçdaroğlu yandaşıyım ama sırf iftira atmak için saçma salak başlıklar açan insanlara uyuz oluyorum uleeennnn.

not 3: şakirt ve kendini satan insanlar severek eksi oy verebilir ben gerçekleri söylüyorum dostum dokuz köyden kovulmaya razıyım.
bu kadar çok gazetecinin bir anda tutuklandığı bir ortamda verdiği gayet normal bir tepkiyle ilgili bunu türkiye'nin ispiyonlanması gibi algılayanların nasıl bir bağlantı kurduğu merak konusudur ancak eğer gerçekten türkiye'yi ispiyonlayan birini aramak isterseniz abdullah gül'ün eşini adres gösterebilirim, zira aihm yollarını türkiye aleyhine aşındıran kişi bizzat kendileridir.

(bkz: ama o sayılmaz)
aslen vatanı gerçek anlamda satmaya dünden razı bir kişinin vatanı satın almak isteyenlere verdiği selamdır.
Sahte demokrasinin görülmesi için gammazlamaya gerek olmadığı açıkken , söylenmesi mümkün olmayan durumdur.
(bkz: işini bilmeyen çavuşlar döner götünü avuçlar)
türkiye de birilerinin baskı ve zulm yaptığı, sömürü ve kadrolaşmanın dibine vurduğu gerçeği ortadayken ispinyolamaya ne gerek vardır ki?
olsa olsa doğruları söylemiş baskıcı ve faşistlerin varlığından duyduğu kaygıları dillendirmiştir kılıçdaroğlu.

zaten şu cehalet timsali vatandaşlarımız türkiyeyi bu kadar düşünseydiler zamanında kaddafinin çadırında maymuna dönen rahmetliyi iyi anmazdı.

şimdi utanmadan sıkılmadan gerçekleri söyleyene ispiyoncu diyor bu yüzsüzler.
(bkz: şakirt olduğunu belli etmenin yolları)

şakirt arkadaşımız ''chp sen olmasan neye gülerdik'' demiş.bence bunda gülünecek birşey yok.diğer taraftan türkiye,başbakan ın medya patronlarına ''köşe yazarına hakim ol'',''maaşlı elemanına hakim olmazsan günah benden gider'' gibi açıklamalar yaptığı bir ülke.evet türkiye de insanlar yazdıkları,çizdikleri şeyler yüzünden yargılanabiliyorlar ve bunda gülünecek birşey yok.hadi (pek ümidim yok ama belki bir ihtimal anlarlar diye yazıyorum)tutuklu bulunan gazetecilerden bazılarını da örnek vereyim de ne demek istediğim daha net anlaşılsın;

özgür gelecek gazetesi muhabiri suzan zengin,
hürriyet gazetesi yazarı soner yalçın,
odatv muhabiri barış terkoğlu,
odatv muhabiri barış pehlivan,
odatv yazarı sait çakır,
posta gazetesi muhabiri nedim şener,
ahmet şık

bunlar ilk aklıma gelenler.

not:bu mesajdan benim chp yi savunduğum fikri çıkarılmamalıdır.ben sadece bu şakirt arkadaşımızın chp yi karalarken akp sanki çok mükemmel bir iktidarmış gibi gösterme çabalarına karşı bu mesajı yazdım.
hayrunisa gül'ün yıllarca aihm kapısı önünde zırlaması gerçeğinin yanında yavan bir iftiradır.
(bkz: bu herifi bu kadar çok takmayın)