bugün

Ölelim daha iyi, bunlara oy verenler yüzünden biz de arada gidiyoruz.
Ohh skin skin bu koyunları iyice. Nasıl olsa bu uygulama beyaz yakalıya koymuyor. Bu ak malların açlık ve sefaletten perilan olduğunu gördükçe zevk alıyorum.

Her topluluk hak ettiği şekilde yönetilir sonuçta.
yine yeniden akp hükümetinin bir icraatıdır.

bir kez de ezilenden yana olun yahu.

anca para babalarına yalanmakla iş yapıyorsunuz.

kapitalizmin uşakları sizi.
genelevleri kapatacağız diye iktidara geldikten sonra ülkeyi açık hava genelevine çeviren bir partinin son icraatıdır.
yandaşlar sayesinde iş adamlarının kanun çıkarma yetkisine sahip olduklarını anlamamıza vesile olan, emekçiye kazık atma girişimidir. bütün suç iş adamlarında, akp'nin zerre günahı yok! aslında bakanlar kurulu silme tüsiad üyelerinden oluşuyor!

lafa bakın: "dayatan"!

lan emekçiler bir şey dayatmaya kalkınca terörist oluyorlar da patronlar neden talepleri dinlenmesi ve gereğinin yapılması icap eden muhterem zatlar oluyor?
olsun onların dünya lideri var onlara koymaz.
çoğu gitmiş azı kalmış atılımdır.

http://www.sozcu.com.tr/2...ciyi-uzecek-adim-1253515/

bana göre tazminat sıfırlanmalı, hatta daha da iyisi işçinin patronuna tazminat ödemesi sağlanmalıdır.

malum başkanlık sistemi için oy, oy için ise mazoşist halkımıza daha sağlam sokmak lazım geliyor.

beter olun ulan!...
(bkz: kıdem tazminatı/#16150480)
(bkz: kıdem tazminatı/#16150489)
(bkz: alo kentsel dönüşüm hattı)
devletin kıdem tazminatındaki temel amacı paraya konmaktır. emeklilik yaşını 65 'e çekerek emekli maaşını bitirdi. yani sosyal güvenlik pirimi bir nevi devlete bir gelir kapısıydı. daha sonra işsizlik fonundaki paraya el atıldı. burda biriken para 77 milyar tl dir. ve bu paradan işsizlere verilen tutar: 4,6 milyardır. yani 73 milyar tl devletin gelir kalemi oldu. ve böyle devam edecek. ki işsiz kalana ödenmesi gereken 6 ay boyunca maaş olayında o parayıda ödememek için adeta anası ağlatılıyor.
aynı şekilde kıdem tazminatı hükümetin iştahla baktığı bir gelir pastasıdır. olay şöyle; şu anki sistemde bir çalışan emekli olduğunda veya işten çıkarıldığında: son maaş X çalıştığı yıl kadar kıdem tazminatı alıyordu. hükümet bu parayı çok ballı buldu ve paraya bir şekilde konması gerekiyordu. işverene bu parayı bana ver derse işverenin bu parayı vermesi zor olabilir di. bu nedenle işverenin ödeyebileceği minimum tutar aylara bölünerek belirlendi. yani işverene diyorki sen sus sana en büyük kolaylığı yapıyorum. gerçekten de öyle. işveren açısından bir nimet. işveren bu paraları cüzi bir rakam ile bireysel emeklilik şirketlerine yatıracak, bireysel emeklilik şirketlerinin parası da malumunuz olduğu üzere hazineye yatırılıyor, böylece hükümetin kasasına girmiş oluyor. kişi emekli olacağı zaman ancak bu parayı alabiliyor. veya işten çıkarılırsa 5 yıl boşta gezerek 5 yıl sonra alacağı tutardan vergi de kesilerek alabiliyor. alabildiği tutar ise o kadar azki.... düşünün 30 yıl boyunca kıdem tazminatınız % 60 eksiğiyle birikiyor ve bu biriken tutar bireysel emeklilik fonlarında sözde değerlendiriliyor. dünya alem biliyorki bireysel emeklilik fonlarında bir kuruş bile artmıyor. yani hükümet imf den ordan burdan kullanacağı krediyi işçinin o azıcık kıdem tazminatından =0 faizle kullanmış oluyor. diğer geri ödeme ve tazminatı elde etme olaylarındaki şerefsizliğe ise hiç değinmeyeceğim.
işçinin kaybını örnekle hesaplayalım, diyelimki işçi 2000 lira maaş alıyor olsun.
önceki sistemde; son maaş X çalıştığı yıl olduğundan 2000X 25 = 50.000 lira kıdem tazminatı almış olurdu. (damga vergisi binde 7,5 kesilerek)
şimdiki sistemde ise: 30 yıl boyunca maaşından % 4 oranında kesilen tutar emeklilik fonlarında sözde değerleneceği için bir kuruş bile artmayacağından inanın 30 yıl önce kendisinden kaç lire kesiliyorsa aynı parayı bile alamayacak. yani 13.000 lira ya alır ya almaz!! sakın son maaş üzerinden yani 2000 lira üzerinden % 4 hesaplayıp sonuca varmaya çalışmayın. çünkü hesaplama son maaş üzerinden yapılmayacak. önceki birikmiş tutar ne ise aynısı belki kayıpla birlikte size takdim edilecek. çünkü 25 yıl önce aldığınız maaş 100 liraydı sonradan zamlarla arttı....
yeni kıdem tazminatı düzenlemesi tam bir insafsızlıktır, adiliktir, ahlaksızlıktır, namertliktir, şerefsizliktir, yetim hakkı yemektir, vicdansızlıktır, dinsizliktir, imansızlıktır, ahirette inanmayan ahirette hesap verebileceğini düşünmeyen adi mahlukların işidir, münafıklıktır... v.s v.s..
hükümete oy kaybına sebep olmayacak gelişmedir.

öncelikle en büyük zararı kamuda çalışan işçiler görecek, özellikle türkiyede gelir seviyesi en altlarda bulunan asgari ücretli çalışanların
"oh olsun , yatıyor köpekler " dediği bir takım insanlar sırf bu kanun sayesinde ve kendilerine tanındığı iddaa edilen
kedi boku kadar haklardan dolayı tamamen akp ye meyillenecekler. bu kanunla bile halk arasında tam bir ikilem oluşacak hatta denge hükümete doğru.

sokaktaki memur , emekli , yada özel sektördeki çoğunlukta hiç önemsemeyecek.

şunu da belirtmek lazım son araştırmalara göre türkiyede hayatından en mutlu kesim
gelir seviyesi en altta bulunan tebaa dan oluşmaktadır. yüzde 38 ile. var gerisini sen düşün.
yeni bir i$ bulduktan 5 yıl sonra veya ememekliliğinde kalan yarısı verilecektir.
seksen sonrası örgütlü ve bilinçli işci, öğrenci hareketlerinin pasifize edilmesi, direnişci işci sendikalarının kapatılması, sonrasında işbirlikçi sarı sendikaların peydah edilmesi ve türkiye'de bir milyon patrona karşı on üç milyon işçinin birleşememesi, hakkını arayamaması, sendikalılık oranın utanç verici şekilde düşük olması, bugün, geçmişte de olduğu gibi sermaye'nin istediği yasaların hükümetler tarafından çıkarılmasına sebebiyet veriyor. bu kanun taslağını yasalaştırmak isteyen bir iktidar işçinin yanındadır diyebilecek bir babayiğit var mıdır acaba?

kıdem tazminatı işçinin elindeki son kaledir. eğer bu kanun taslağı yasalaşırsa, türkiye'de işçi kıyımlarının önüne kimse geçemez. mevsimlik işçilik dönemi başlar. bütün sendikalar, sivil toplum kuruluşları, işçiler, kendilerinin ve çocuklarının geleceğini düşünen herkes bu yasa'ya karşı birleşmeli.

kıdeme uzanan eller kırılsın.

(bkz: kıdem tazminatının kaldırılması)

ed: yazım hatası düzeltildi.
o ne veriyorsa ben iki katını veriyorum siyasetini özlettiler bize. en azından vatandaşın hakları üzerinden siyaset yapılıyordu ve alması gerektiği bir şeylerin olduğunu bilen siyasetçiler vardı ülkenin başında. ancak gelin görün ki yeni siyasi anlayış tepemize bindi, soktukça sokuyor şemsiyeyi çıkartabilene aşkolsun.
bu gelişmeden sonra akp nin oyları %2 ile %3 arasında artacağına eminim. çünkü hakkatten malız lan. bizden komple bir sikim olmaz.
alan razı veren razı, bize ne oluyorsa artık amk..
akıllara işsizlik fonunu getiren düzenlemedir.
recep tayyip erdoğan' ın sık sık söylediği bir lafı vardır. allah her iktidara cehape gibi bir muhalefet nasip etsin diye. kameraların önüne çıktığında bunu sık sık söyler. kameraların olmadığı evinde de, eşi emine' ye allah her iktidara böyle halk nasip etsin diyordur.

bunun başka bir açıklaması yok.

akp bu niyetle halkın değil, güçlünün yanında olduğunu göstermiştir. akp bu taslağı, aynı yatağa girdiği kendisine destek veren güçlü, godaman patronlarla beraber hazırlamıştır.
zoraki tanım: eşşeğin siki demektir.

ben bunu anlatırken etrafımdaki şakirtler "ekonomimiz iyi, hamd olsun. istikrar var. artık avrupalının karşısında eğilmiyoruz." gibi bik bik ötüyordu. daha durun siz durun, adamlar daha çok sikecek sizi. ben nasıl olsa 3-5 seneye beyin göçü yaparım, hatta giderayak size hediye olsun diye oyumu akp'ye vereceğim.

(bkz: şimdi onlar düşünsün)
akp nin sağlı sollu geliştirdiği ataklar sayesinde yüce milletimizin; gard'ı düşmüştür.
yetmez ama evet. nedir canım kıdem tazminatı tamamen kaldırılsın daha iyi. hatta başta öğretmenler olmak üzere bütün işçi ve memurların maaşları yarıya indirilsin. vekil maaşlarına da zam yapmak gerekir. zira vekiller aç geziyorlar.
yasanın içerisine,

-işçiler haklarını nakit olarak almazlar, padişahın lütfettiği miktarda somun ekmek ve tahıl çorbası olarak alırlar.

-her işçi en az üç çocuk sahibi olmak zorundadır ve bu çocukları doğada kendiliğinden yetişen bitkilerle beslemelidir.

-emeklilik diye bir şey yok unutun amk. hepimiz zaten ölümlüyüz.

-size ev verecez ama paranız yetmez, kirada oturun çorbanızdan feragat edin. kilo iyi bişey değil.

gibi maddelerin girmesi halinde tadından yenmeyecek yasadır bu yasa ve ülkemize getirdiği müreffeh yaşam standartları tartışılmamalıdır sorgusuz sualsiz itaat edilmelidir.
biz hala fb kimi gs nasıl şampiyon oldu hakem o.. çocuğuydu diye sayıklayalım zaman geçirelim.
iki hafta önce işten çıkarıldım. Turkiye'de tüm isverenlerin yaptığı gibi, sikindirik bir savunma isteme ve 6 gün içerisinde iş akdi feshi. Kılıf, iş kanunu 25. Madde. Bu tür bir iş kanunu ile zaten çok zor kazanılan tazminat hakkı, bu yasa ile imkansız oldu.
işçi sınıfı her daim ezilmeye devam edecektir. Özellikle de egemenlerin uşağı olan hükümetler iktidar oldukça.

Kpss ye müracaat etmedim, çünkü sorularin cemaate servis edileceğinden kuşkum yoktu. Işte bu kadar rutin oldu sevgili ulkemde işe girebilmenin ahlaksiz, kaypak bir yoldan geçmesi.

Suriye uçağımızı düşürdü. Sadece iki garip pilot ve ailesi için üzüldük. Biliyorduk ki, sonuçta hiç bir şey olmayacak, esip gurlemeler bi anlam ifade etmeyecekti. Şu an nerdeyse hava sahasını işgal ettiğimiz için suçlu çıkacağız.

#eşcinsellikyasaklansın diyor hükümet yanlısı şakirt piçler. Ve hepimiz biliyoruz ki, tayyip ve ekibi bu fikri ölümüne destekler. Yoksa bir cinsel tercihe ve bu tercihte bulunanlara fiili veya sözlü saldirida bulunmak, insan haklarına aykiridir, toplumun bir kesimine yönelik kötü niyetli eylem olduğundan da suçtur. Yine biliyoruz ki, bu suçu isleyenler, asla yargilanmayacak bu sikik memlekette. Daha yeni bir devlet memuru, meslekdaşları çok daha beter suçlara bulasmis ve yırtmışken, cinsel hayatını serbestçe yaşamak suçundan ihraç edildi. Kürtajılımı ile, kadınlarımızın mahremine bi anlamda da anamizin amına el uzatan hükümet, şu sıralar götümüz ile ugrasacak gibi duruyor.
Devletin sivilleri havadan bombalayarak katletmesi, eğitimsiz bir şekilde savaşa gönderilen gençlerin her gün gelen ölüm haberleri, iş kazalarında her gün zarar goren-ölen onlarca işçi ve sair hususlar, son bir kaç ayın gazete manşetleri yani ülkenin geldiği durum. Nasıl bir memlekette yaşıyoruz lan! Diye ayağa kalkma vakti gelmedi mi sizce de?

Kıdem tazminatı mi? Bir kısmının Yandaş müteahhitlere peskes çekilmesi için, yasa koyucular tarafından işçinin elinden alınan tek güvencesidir.
akp'nin "ne yapsak da bu halkı çıldırtsak, galeyana getirsek" diye düşündüğünün ve hiç çekinmeden şansını zorladığının ispatıdır.

adamlar bizi çıldırtmak için uğraşıyor, bizde sessiz kalıp boyunduruğumuza aşkla bağlanmak için uğraşıyoruz.

yıllarca çalışarak kazandığım-kazanmaya hak sahibi olduğum üç kuruşa göz diken, yok efendim "istersen alırsın bak önceleri alamıyodun, bak istersen toki'den sana ev verek" teraneleriyle bizleri salak yerine koyan, evdeki bir tas çorbama ortak çıkan, çocuğumun sütünden aşırmaya çalışan sevgili devlet erkanına bu yasayı onaylayan-onaylayacak olan yargı mensuplarına sessiz kalan-kalacak olan sendikalara allah indinde hakkım haramdır. ne bu dünyada ne öte alemde yüzleri gülmesin inşaallah!
(bkz: bana attığın kazıkları saklıyorum)
güncel Önemli Başlıklar