bugün

su sıkıntısı,halkın genelinin asker düşmanlığı,askeri kazıklayan esnaflar,bitmeyen denetlemeler,dünkü gazeteye 4 katı fiyat ödemek,spor,ızdırap üst devreler ve vatan hasreti...
er olarak yapılırsa komutana da bağlı olarak zulum olabilir eğer yedek subay olarak yapılırsa askerlik bitmesin diye dua edilir, söyle ki: öğle arası iki buçuk saat siesta, hafta sonları kesin de çoğu hafta arası da mesaiden sonra plaj ya da havuz sefaları, üniformalıyken güneş gözlüğü takabilme karizması, ucuz ikinci el araba ve benzin sebebiyle adanın altını üstüne getirebilme imkanı, sadece askerin girebildiği kapalı maraş bölgesini görebilme ve hatta oradaki orduevinden yararlanabilme imkanı, güya askere yasak olan night club ve casinolar, asker olduğunuza takmayan kıbrıs kızları öff sıkıldım sayamayacağım ben kıbrıs'a dönüyorum.
bir rütbelinin başına gelebilecek(maaş açısından)en güzel şeydir.2 katı maaş artı ada tazminatıyla beraber doygun bir bütçe oluşur.gümak denilen muhteşem hizmetle sudan ucuz beyaz eşya,parfüm,dünyaca ünlü markalar ayağınıza gelir.askeri hizmetler sınırsızdır zaten halkın 4katı pahalıya aldığı bir şeyi askeri kantinlerden piyasa fiyatının yarısına satın alırsın.
tabi bunların yanında o sıcakta sınırda bırakın nöbet tutmayı insan nefes almaktan yoruluyor.sıcaklıktan dolayı çalışma saatleri esnektir.
kıbrıs güzeldir ya..
suyu evet küçük bir şişe suyu arkadaşların görmesin görüpte istemesin diye kaçak kaçak saklanarak içmektir.
hudut'ta yalnızca 20 metre ötedeki rum askerleriyle sigara paylaşmaktır, dikenli tel örgülerin ardına uzan eller ile.
dur yoksa ateş ederim uyarısının ingilzice ve rumcasını ezberlemek zorunda kalmaktır.
- stop or i will shoot
- stamata ideme pyrovolo
daha askerlik yapmamama rağmen kıbrısta yapan arkadaşlarımdan duyduğuma göre askerliğin yapılabileceği en berbat yer. Aşırı sıcak,su sorunu,askeri sevmeyen halk,askere özel pahalılık vs. sebeplerden dolayı arkadaşımın lafı aklımdan çıkmaz ; ''olum kıbrısta yapacağına hakkari'de yap daha iyi.Hiç değilse onurlu bir şekilde vatanını korursun.''
Bir asker için askerlik yapılacak en kötü yerlerden biridir. Eğer kısa dönem askerlik yapacaksanız ve acemiliğiniz Burdur veya Manisa ise 1 ay sonrasında kıbrısa gitme olasılığınız fazladır.(sanırım bir dönem manisa bir dönem burdur şeklinde) Değişik bir yer hayal edersiniz. Öyledir de şehir merkezleri birbirlerinden oldukça uzaktır. Ama yol boyunca çıplak araziler ve ortasından geçen bir yoldan başka bşi yoktur. genellikle güzel mercedesler görürsünüz. hatta ticari taksiler bile mercedestir ve sarı değildir. Birliğinize gelip teslim olduğunuzda içerdekiler size yazık olmuş dercesine bakarlar. birçoğunun yüzü ve elleri kararmıştır dikkat ederseniz. su ve kanalizasyon sıkıntısı size hemen söylenir. Tuvaletlerde su akmayabilir,ya da uzun zaman duş alamayabilirsiniz. telefonla görüşmek acemilikteki kadar kolay ve ucuz değildir. eğer getirmişseniz cep telefonu da çekmemektedir. Çekse bile -sanırım sadece turkcell- su gibi içer kontörlerinizi. bu karamsar durum zaman içinde yerini alışkanlığa terkeder. artık toz toprak içinde eğitim yapmaya. her sabah 45 derece güneşin altında 5-6 km koşmaya, duş almanın altın değerinde olduğunu anlar insan. bu dönemden sonra çarşıya çıkmak insana heyecan verir. zira yeni gelen askere 1 ay kadar çarşı izni verilmez. çarşıya gitmek için eski 302 otobüsler kullanılmaktadır. tabi hatrı sayılır bir para verilir lefkoşa ya da girne veya magosaya gitmek için. gittiğiniz her kent asker kaynamaktadır. hepsi üzerinize üzerinize yürür. yani orda da kurtulamazsınız asker görmekten. bir kaç dükkan bakayım dersiniz bşiler alayım. siz daha dükkana bakmadan minyon tipli 16-17 yaşındaki bozuk türkçeli kızlar sizi cezbederek kazıklamaya çalışır. buyrun efendim neye baktınız acibe..şeklinde yaklaşırlar. kahvaltı yaparsınız 15 tl den aşağı çıkamazsınız. sonrasında internet cafe ararsızın ama bulamazsınız.Yolkuğundan değil oldukça çok vardır ama ne yazıkki boş masa bulunmamaktadır. Bir şekilde masa bulup 2-3 saat internet muhabbeti için 10 tl civarı para ödersiniz. saat 15:30 gibi dönme hazırlığınız başlamak zorundadır. zira yol uzundur ve 17:00den önce içeri girmek gerekmektedir. sersem gibi içeri girersiniz ve hayal kırıklığı yaşadığınızı farkeder , demek bundan bazıları çarşıya çıkmıyor dersiniz. zira parası olmayan o kadar çok asker vardır ki..üzülürsünüz. gece olur sabah kavuran hava iyice soğumuştur. bir nevi çöl iklimidir. gece nöbet tutarken ya da devriye atarken değişik hayvanlar görürsünüz. bukalemun,dev fare,simsiyah yılan,kirpi ve abuk renkli böceklerden. bir de yıldızların ne kadar çok kaymakta olduğu dikkatinizi çeker arkasında yeşil bir iz bırakarak. yorgun bi şekilde yatağa girersiniz.düşünemeden uyursunuz ama hep umut vardır insanda, 1 gün daha geçmiştir ve herşeye rağmen o da bitecektir bitmek zorundadır.
Öncelikle uçakla giden kardeşlerimiz forumlardan KIBHAS denilen bir firma vardır. Onun çalışma saatelerini öğrenip ona göre bilet almalıdırlar. Aksi takdirde kıbrısta ilk karşılaşacağınız tokat taksicilerin atacağı kazıktır Zira şehirlerin arası çok uzaktır ve lefkoşa dışındaki bir yere gidecekseniz 100 tl den fazla bir ücret ödemek zorunda kalırsınız. 28. tümen bölgesinde su sıkıntısı vardır ancak 39. tümende yoktur. Çok pis bir sıcağı vardır her şey çok pahalıdır. Eğitimleri Türkiye'dekine göre ağırdır. Denetleme boldur bu yüzden rütbeli personel kıbrısı pek sevmez. Su gibi içki tüketilir. Asteğmen olarak giden arkadaşlar karakol komutanı değilse çok şanslıdırlar. zira karakol komutanı olan asteğmenler aylarca çarşı izni kullanamazlar.üç ayı devirenleri gördüm. Ama onun dışındakiler daha şanslıdır. 5 ten sonra gecelere akarlar. benzin en en son (2010 temmuz) 2 lira idi. mazot daha da ucuz. şahin ve doğanları 1500-2000 liraya bulmak mümkün alıp bi dahaki devreye satılabiliyor. rütbeli olduğunuz için askeri gazinolardan faydalanabiliyorsunuz vs vs. birçok avantajı var. ama er olarak gidecek arkadaşlara yazıktır doğru düzgün çarşıları yoktur olsa bile çoğu çıkmıyordur çünkü yeme içme ve ulaşım pahalı . rütbeli personel denetlemelerden gelen bunaltıyı bunlar üzerinden çıkartır. hep mutsuzdur erler. çoğunun gitmeden burda üç gün kalacam dediğini duyardım ama çıkarken nizamiyeden arkalarından köpek kovalıyor gibi kaçtıklarını gördükleri ilk taksiyi çevirdikleri görürdüm. Hele Türkiye'ye çamur atmaya bayılan ibne kürtlerin ah Türkiye dediklerini duyar ve iyi oluyor pezevenkler size derdim. Gidilebilirse plajları çok güzeldir. Halkı askere çok kötü bakar rahatsız olursunuz. ama bir yandan haklıdır çünkü karıya kıza ağzından salyalar akarak bakan asker sayısı az değildir. garip bir ağızla Türkçe konuşurlar Türk filmlerinde rumların konuşmalarına benzer. Ama tafikte 10 numara insanları vardır. yaya geçerken mutlaka yol verirler. Ne olursa olsun adadır Türkiye de asteğmenlik yapan arkadaşlarınızın hafta sonları uçakla memleketlerine gittiklerini duyar ve kıskançlıktan geberirsiniz çünkü kıbrıstan yasal izninizi kullanmadıkça çıkmanız mümkün değildir hudut geçiş belgesi denilen bir zımbırtı ile geçersiniz ve giriş çıkışınız kayıt altına alınır. Belki tatil için düşünülebilecek ama asla askerlik yapılmayacak bir yerdir vesselam..
eğer yazın yapıyorsanız gerçekten çok acı hale gelir.
piyade siken bayırları ile tanışmak, 500 metre ilerideki rumlarla göz göze olmak, teğmen dinç'in yumruklarına rağmen gülebilmek, çarşıyı sabırsızlıkla bekleyip çarşıda hiçbir şey yapamamak, istihkaka yazılıp istihkak beklemek, sigara bitince başkalarına dünya para bayılmak, ankesörlü telefon bile bulamayıp karakolun tek harici hattında sabaha kadar sıra bekleyip 10 dakikalık konuşmanın 3 dakikasını anlayabilmek, harici telefonun her çalışında acaba beni mi arıyorlar diye heyecanlanmak, tek başına kilometrelerce yürüyüp nöbete gidip gelirken hayali kahramanlarla gülmek, bir anda daralıp hıçkıra hıçkıra ağlamak, çıkacağın günün hayaliyle avunurken uykuya dalmak, rüyalara yeniden boyut kazandırmak, uzun zaman sonra yeniden aşık olmaktır. kıbrıs'ta asker olmak; uzakta olmak, özlemektir.
kola ile traş olmaktır. (bkz: susuzluk)
Eğer komando alayın görev yapacaksanız dua edin ikici tabur olsun, yemek, su, banyo sıkıntısı olmaz. Girne ve lefkoşa ya eşit uzaklıktadır. Tahmin edeceğiniz üzere diğer birliklerden daha ağır bir eğitimi vardır. Konumu itibariyle nispeten daha serin ve nemsizdir. Çarşı izinlerinde size karışmaz dalaşmazlar ve diğer birliklerde görev yapanlar daima size gıpta eder komando farkıdır.
en çok denetleme gören kolordu olarak pek hoş bir durum değildir orada yapmak ama yinede birçok yerden iyidir. hele ki komando olarak yapılıyorsa.
Yazsa eğer yanmaktan beterdir orası hele eğitim diye o sıcağın altında öyle bir çektirirlerki... Kışında çamurda çektirirler bir de. insan vatanı hakkında olumsuz düşünmeye başlar. Kıbrısa düştüm diye kimse sevinmesin orası zor bir yer. Şükür ordan kurtuldum.
tabur-tümende yapanlar için azap, ordu evinde yapanlar için (bkz: ben) (bkz: girne orduevi) kebaptır. girne sahilden toroslar görünür, içinizin birazcık cız etmesine neden olur.
KTBK topçu alayına düşenlerin imkanlar bakımından şanslı olduğunu bilmeleri gerekmektedir.Kolordu dışında geri kalan diğer tüm birliklere nazaran çok daha iyi imkanları vardır.Sıcak su ve içme suyuna dair bi sıkıntı yoktur.Her akşam duşunu alabilir,kantinden istediğin herşeye ulaşabilirsin.
(bkz: menemen)
kıbrısta asker olmak, Türkiye'ye gidiyorum diyen birisini duyduğunda gerçekten nerede olduğunu anlamaktır.
Bol bol denetleme görecek askerdir.
orospu çocuğu terörist gebertme fırsatı bulamamaktır. ulan şöyle hakkaride, bir sınır karakolunda olacaktım ki, gözümü sınırdan ayırmazdım, bir pkklı göreyim de kafasını uçurayım diye.

askerliği yaptıktan sonra gelen edit;

hangi kafa ile girmişim lan bu entry'i anlamadım. askerliği bitirdikten sonra bana yukarıdaki entry'i girdiren milli duygudan eser kalmadı. sikimde değil şuan terörist falan afedersiniz. insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biriymiş kıbrısta askerlik yapmak. yoğun temposu, ağır spor denetlemeleri 5 ayda 20 kilo verdirtmiştir. detaylara girmeyeceğim zaten anlatılmış bolca. bol bol orospu çocuğu görülür. sanırım zeka seviyesi belirli bir seviyenin altındaki uzman çavuşlar kıbrısa gönderiliyor. hepsi net şekilde zihinsel engelliydi zira.
askerlik mi tatil mi diye sorarlar adama.
kıbrıs'ta askerlik yapmak eğer düzenli spor yapan birisi değilseniz epey zorlayacak bir askerlik türüdür. Bir de denetlemesi hiç bitmez, sürekli bir koşturma ve her an savaşa hazır olma gibi bir durumu vardır. Şurada epey detaylı anlatılmış: http://dringonetwork.com/...-askerlik-yapmak-nasildir
benim şöyle bir anım var.
Bi arkadaşı askere uğurluyoruz. Otobüs terminalindeyiz. Herkes bir grup ile muhabet ediyor. Abi nin biri askerliğini kıbrıs da yapmış.
Biraz onun ağzından dinleyelim; "acemi birliğini ankara da yaptım. Usta birliği kıbrısa çıktı. Neyse bindik uçağa, bir kaç saat sonra indik teslim olduk. Tabi ilk gün işlem falan derken gün bitti ertesi gün beni nöbete yazmışlar. Nöbet yeri de dağın başında bir yer. Ulan çıktım ne göreyim karşı da deniz var. Dedim ne arıyo deniz burada. Myapılıyoruz.s ada mış " biz o anlatırken gülmekten yarılıyoruz. Millet bize bakıyor cahilliğin vücud bulmuş hali diye.
yavru vatan da vatanın bir parçasıdır, seve seve yapılır. kıbrıs dediğimize bakmayın. bizzat türkiye'dir.