bugün

kime denk geldiysem, kimin ağzından dinlediysem, hep "bir kırık gençlik hikayesi" şeklinde sonlanan aşklardır. istisnalar varsa da kaide bozulmaz.

kız lisede, erkek üniversitede ya da daha büyük. her nasılsa tanışılır bir yerlerde. kız, onun bilgisinden, olgunluğundan etkilenir; erkekse onun masumiyetinden, saflığından, duruluğundan, yaşına rağmen benimsediği düşüncelerden. aradaki yaş farkından dolayı saklanır düşünceler, ta ki içlerinde daha fazla tutamayacakları o güne dek. her şey hızla gelişir ve artık küçük kız - büyük adam sevgilidir. herkesten farklı olduklarına inanırlar, bu yaşadıklarını sanki sadece kendileri yaşıyormuşçasına mutludurlar. bir yere kadar... büyük adamın bir ilişkiden beklentileri farklıyken küçüğünkilerle uyuşmaz. ilişkinin temeli uzaktan bakıldığında zaten çarpık beklentiler üzerindedir, herkes karşıdır, küçük kızın arkadaşları-ailesi karşıdır, büyük adamınkiler de öyle. masal gibi süren günlerin gecelerin ardından tıkanır bir yerde. hep tıkanmıştır. ne kadar seversen sev bir yerden sonra gücün kalmaz. belki de küçük insanlarızdır, büyük sevemiyoruzdur sevdiğimizi sandığımız zamanlarda. biter. çok yakıcı geçen süreçlerin ardından sonra bile eksilmez acısı, sadece hatıra daha az gelir. büyük adamlar nasıllardır şimdi bilinmez ama tanıdığım tüm küçük kızların gözleri ne zaman demlense dibe çökenlerde hep o büyük adamın adı gizlidir.
porno yıldızlarının koca memeli ve at penisli olmaları gibidir. dikkate almayınız zamanla değişir. * *
O mavi Gözlu bir devdi minnacık bir kadın sevdi.
sonu hep hüsrandır. kız daha yolun başında, herşeye ve herkese rağmen içinde bir parça umut taşırken hayata dair; erkek çoktan herşeyi tüketmiş, hayattan beklentisi kalmamış, öylesine yaşayan bir adamdır. sonunda bu ilişki öyle bir hale gelir ki adamın tüketmişliği kızın umutlarını da alır götürür. kalbi öyle çok kırılır ki tamiri için çok zaman gereklidir ve kapar kapılarını herşeye. hayata, insanlara, umuda...
ergenlik döneminde anelerinin arkadaşlarına aşık olan erkek çocuklarını anımsatır. ayrıca ilkokul yıllarında öğretmenlerine, ki genelde matematik ve türkçe öğretmenlerine, aşık olan kız veletleri örnek olarak gösterilebilir. ilkokulu bitirip liseye geldiğimizde, sübyancı takınan mahalle piskopatlarının liselerin önünde arabalarıyla dolanmalarıyla gerçekleşir bu aşk. liseyi de bitirip üniversiteye gelirsek, entellektüel görünen, tercihen beyaz sçlı ve beyaz ama kirli sakallı, fotografçı ya da ne bileyim böyle entellektüel işli birkaç abinin üniversiteli kızları yoldan çıkarmasıyla olur.

ha, zengin ama yaşlı bir kadın bulsam ben de aşık olurum orası ayrı. ekmek gelecek yerden öpücük esirgememe durumu.
(bkz: davul dengi dengine çalar). çalmalıdır.
(bkz: leon)
karşılıklı olarak çıkarı esas alır...
büyük adamların küçük elleri, küçük kızlarında büyük yürekleri oldugu surece sorun yasatmayacak ask.
leon'un fazla seyredilmesiyle ortaya çıkmış olan bir durumdur, acilen çözüm bulunmalıdır.
(bkz: ihtiyar kurdun lolita aşkı)

her şey filmlerdeki gibi olaydı...
çok abartılmaması gereken olaydır.
(bkz: büyük adam küçük aşk)
(bkz: küçük sevgilim)

kıyısından döndüm ya la.
(bkz: leon)
Saf duyguların, salt sevginin var olduğunu düşündüğüm ve de yaşayarak deneyimlediğim aşk karışımı.
mathilda-leon olmasın. ölümcüldür!