bugün

taylan biraderlerin ve ilker aksum'un dört nala götürdüğü film olmuştur. filmdeki kareler hoş bulunmuştur. artsındır böyle filmler. * *
--spoiler--
ev sahibi seni sordu ya !
beni mi ?
--spoiler--
gereksiz detaylarla örülmüş, kopuk bi senaryoya sahip manasız film..
filmi seyrederken, filmden nefret etmistim. ama sonrasinda cesitli forumlarda ve sozluklerde okudugum yorumlarda, kacirdigim bazi metaforlari ve analizleri okudum. cok da bos bir film olmadigini ogrendim zaman icerisinde.
cift oykunun paralel gittigi, cesitli alt mesajlar ve gondermeler de olan, fena degil diyebilecegimiz bir film. ilker aksum cok iyi oyunculuk sergilemis.
ziyadesiyle ilgi çekici ve sürekli gündemde olan bir konu hakkında çekilebilecek en iğrenç filmlerden birini çektikleri için yapımcılarına ödül verilmesi gereken film. hani fantezi derler ya öyle birşeylerden denemişler işte. 80 dakika boyunca elindeki metinden yaşanmış bir deprem hikayesini anlatan biri olsa daha çok heyecanlanırdı izleyici. filmin finalindeki yıkık istanbul enstantanesi haricinde akılda kalan pek bir kare yoktur sanırım. o da çok başarılı olmasa da gerçeklik payı fazla olduğu için insanın kanını donduruyor. güzel film değil, gitmeyin derim. haa unutmadan bir de üstüne basa basa şu aşağıdaki diyalog tekrarlandı. ne tür bi mesaj vermek istediler anlamadım.

--içine edicem--
- selamınaleyküm
+ merhaba
--ettim bile--
bu kez olmuş. okul filminde sıçan kadro, bu filmde perdeye aktarmak istediklerinin çoğunluğunu aktarmaya başarmıştır. başak köklükaya nın iyi oyunculuğu sayesinde de bir sonraki filmlerini şimdiden merak ettirmeye başlamışlardır.

deprem in toplumumuz üzerinde bıraktığı etkiler, o malum gün (bkz: 17 ağustos 1999), ve hayatların allak-bullak oluşu. kesinlikle izlenilmesi gereken filmlerden birisi. psikolojik travmaları ve getrginlik yaratan sahnleleri de fazlasıyla doyurucudur.

not: çekim kalitesi gayet başarılıdır.
cansel elçin in sinir karakteri* beni deli etmiş film. cansel elçin gibi kendini türkiye de yeni yeni göstermeye başlamış iyi bir oyuncunun dümdüz bir rolle kötü oyuncu damgası yemesi kanıma dokunuyor şahsen.
filmin ilk yarısında ciddi ciddi pişman olunabilecek ikinci yarısına sabredilirse orta seviyede bir türk filmiyle muhattap olunduğu görülecektir. son zamanlarda ortaya çıkan türk yapımı korku filmlerine göre üst seviyede bir filmdir ayrıca.
kötü bir film
taylan bıradırların okul faciasını gördükten sonra yine senaristinden yönetmenine, müzisyenine kadar aynı ekibin elinden çıkmış olduğundan, gidip gitmemekte kararsız kaldığım ama iyi ki gidip izlemişim dediğim film olmuştur.

öncelikle korku filmi degil psikolojik gerilim filmidir. ne biçim korku la bu serzenişinde bulunanların yani sinemada korkmak, aniden çıkan efektlerle birlikte sevdiceğine sarılmak isteyen izleyicilerin 'hoplayacaksınız, götünüzden ter damlayacak' tarzında reklamı yapılan filmlere gitmeleri tavsiye olunur. bu nedenle film suçlanamaz korkutmadığı için..zira tanıtımlarda korku filmiyiz diyerek seyirciyi aptal yerine koymamıştır.

film başından itibaren sonunu belli eden ipuçları vermekte. bu tarzda başlayan ve sonuçlanan filmleri daha önce de izleyenler için fazla sürprizli bir son değil ancak yine de merak uyandırmayı başarıyor. ayrıca ilk yarıdaki o sıkıntı veren bölümdeki ayrıntıların finalde bağlanmasının türk filmlerinde alışık olmadığımız bir şekilde başarılı olduğunu belirtmekte fayda var.

film ile söylenmesi gereken diğer bir ayrıntı da istanbul'un o halini görünce tüm türkiye'nin gerekli önlemleri aldıktan sonra artık neye inanıyorsa ona dua etmesi gerektiğini daha iyi anlamamızdır..zira iflas etmiş bir istanbula sahip türkiye nasıl olur..düşünmesi bile ürkütücü.

son yılarda belirgin bir şekilde kalitesi artan türk sinemasının yüz aklarından birini izlemek ve elbette başak köklükaya ve ilker aksum'un oyunculugu için görülmesi gereken bir film olmuş.
senaryo kopuktu, karışıktı, karmaşıktı, hiç korkamadık gibi saçma bulduğum eleştirileri anlayamadığım, ve henüz izlememiş olan kişilere şiddetle gitmelerini tavsiye ettiğim film. okul filmini beğenmemiş olabilirsiniz ama siz o filmi izlediğiniz için bence çok daha iyi olan küçük kıyamet filmi çekilebildi. ve bu filmi seveceksiniz. daha çok seveceğiniz başka bir filmin çekilmesi için bu filme gidin. beklentilerinizi karşılar, karşılamaz. zaten beklentiyle filme gitmek ne demek. siz gidin biletinizi alın, oturun geri kalanını perde halleder.
Türkiye'de ticari film furyası başlayalı çok oluyor ama ilk kez insanların korkularından nemalananına rastladık. aferin, devamını bekliyoruz.
izlenilesi bir filmdir.
17 ağustos depremini yaşayanlar için kötü bir hatırlatıcı olabilir.
bir çok sözlük yazarının sandığı gibi bir felaket anını değil, fena halde leman'ın (#1052587)'de dediği gibi zihinsel aydınlanmayı tanımlayan kavram. ayrıca yamulmuyorsam georges bataille'nin erotizm-ölüm ilişkisini irdeleyen erosun gözyaşları kitabında da "küçük ölüm" adıyla benzer bir tanımlama yapılmış ve orgazmı ölüme denk tutan bir görüş savunulmuştu.
1509 yilinin agustos ve eylul aylarinda amasya, corum, edirne ve istanbul'da agirlik olan ve 45 gunde binlerce insanin olumune yol acan depremlerdir.
taylan biraderler'in psikolojik gerilim türünden filmi.Az önce filmi izledim ve etkilenmemek elde değil.Gerçekten Türk Sineması adına gurur duylacak bir yapım.Özellikle Başak Köklükaya ve ilker Aksum'u kutlamak gerek.Bu nasıl bir oyunculuktur, gerçekten tebrikler...
ilker aksumun oyunculuk dersleri verdiği cansel elçinin hiç bir varlık gösteremediği ve seslendirmesinin çok kötü olduğu başta saçma gelen ama sonunda tüyleri diken diken eden taylan biraderler filmi.
* ilker Aksum'un oyunculuk dersi verdiği film. Adam çekimlerden bir ay önce Fethiye'ye gidiyor oranın yerlilerinden birinin evinde resmen oralı oluyor. Hatta bir röportajında dişlerine hergün tenturdiyot * ve yıkanmadığı söylemiş. Adam o kadar emeğin karşılığını herkes tarafından beğenilmekle alıyor. Helal olsun. Özgür çevik'i ve kahveciyi görünce lan şimdi bir yerden nehir erdoğan sumru yavrucuk'ta çıkacak dedim. Başak köklükaya her zamanki gibi harikadır. Binnur kaya ise zaten fazla konuşmamış bön bön etrafa bakınmıştır. Cansel elçin gerçek sesini duyunca lan git sana dublaj yapanı getir dedirtti. Film daha başında otostopçu kızı ve kahveciyi göstermesiyle lan bunlar hakkın rahmetine kavuştu herhalde dedirtti tahmini de boşa çıkartmadı. Yine de güzel filmdir özellikle ayrıntılara dikkat edenler için.
bir taylan biraderler filmi olmasina karsin , kötü film.
konu kurgu güzel ama baglantilar cok basit ve siradan.
--spoiler--
bilge neden bu kadar çok su içiyordu?
duvarda bi gece önce öldürülen sinek neden ertesi gün yoktu?
--spoiler--

sorularına da yanıt bulabilirsem rahatlayacağım bu sefer olmuş dedirten taylan biraderler filmi.
-mış gibi film. öyle.
gayet güzel psikolojik gerilim filmi.

taylan biraderlerin okul filmini pek beğenmesem de bu film çok hoş olmuş.
gerim gerim germesi ona anı hissettirmesi bile başarılı kılıyor filmi. oyunculuk ve final sahnesiyle süprizlerle dolu olması...
bence filmin kurgusu çok sağlam olmuş.

--spoiler--
ilker aksum azrail rolünü süper oynamış.

-ev sahibi de seni bekliyor abey
-ev sahibini bekletmeyelim abla

mezarlıkta bütün hepsinin adının yazılı mezarlarının olması çok güzel ayrıntı. ''bundan sonra sıra sende abla'' diyen azrail'in sonra onun canını alması, deprem sahnelerinin gerçekçiliği.ü
--spoiler--

bence taylan braderler güzel iş çıkarmışlar.
Senaryosu doğu yücel tarafından yazılmış film.
gen ve the others gibi sonunda ters köşe yapan bir film
--spoiler--
hayal, travma, kabus hepsi birbiri içine girmiş. bir an kendimi butterfly effect'deki gibi ne yaparsan yap kaderin önüne geçemezsin gibi hissettim. ölüme kimse engel olamıyor. koca kişisi, deprem olmasa bir trafik kazasında gene ölecek diyor kadının hayali.
azrail ise bir bekçi kılığında mezarları bile kazıyor o kadar yardımcı yani.

en güzel vurgulanan şey ise ressam ablanın tabloları ile film boyunca olan olayların kişilerin bağlantısı.

sinemada izlemediğime üzüldüm açıkcası etkili olurdu.

cansel elçin çok sade oynamış. kendine dönük koca tipinde birini. sesi tonlaması uyuz ediyor. belkide yönetmenin istediği bu. hiç mi uyuz kocalar yok. bu filmde ilgisiz koca rolünde zaten karısına olan tutumu da bunu eleveriyor. hatırla sevgili'deki ahmet ile çok farklı bir karakter.

zaten film tek kişi filmi, gerisi figüran ve dekor olmuş. başak köklükaya yalnız oynamış. çocuklar ve dadı binnur kaya tamamen dekor. bir yeğen rolündeki genç çocuk ben burdayım diyor.

ilker aksum kısa sahnelerinde derin bakışları ile modern bir azrail.

vadesi dolan gidiyor filmde.

ev sahibini söylemeye bilmem gerek var mı.
--spoiler--

kaderde varsa eninde sonunda yaşarsın diyen bir film. deprem ana fikir değil, bir araç olmuş.
güncel Önemli Başlıklar