bugün

kürtçe de söyleyen, çok sesli müzik yapan ve türkiye'deki en kaliteli gruplaran birisini dinlemektir. anlamasam da melodileri, ritmleri güsel. ayrıyetten türkçe şarkıları da dinlenesi.

(bkz: kardeş türküler)
(bkz: lazca muzik dinlemek)
(bkz: ingilizce muzik dinlemek)
(bkz: yunanca muzik dinlemek)
(bkz: fransızca muzik dinlemek)
(bkz: almanca muzik dinlemek)
(bkz: ispanyolca muzik dinlemek)
(bkz: rumca muzik dinlemek)
(bkz: arapça muzik dinlemek)

kadar doğalken ve ülkemizde ilgi ve sempati toplamanızı sağlıyacakken 2-3 insan * ve kandırılanlar dolayısıyla insanların korktuğu eylem.
cok az da anlasam guzeldı...ne dılde oldugu degıl o ankı hısettırdıgı seylerdi onu guzel hısettıren,dınleten...
kürt ezgilerinden hoşlanıp bunları dinleyen türktür. ayrıcana toplumsal baskı olmayan yaşam alanlarında hayatını sürdürür.
müziğin dili, dini, ırkı, vatanı yoktur diye düşünen gerçek müzikseverdir.
Yabancı müzik dinleyen türkten farkı yoktur..
müziğin dilinin olmadığını düşününen insandır.
valla yabancı müzik dinleyenlerin hepsi ingilizce * bilmediğinden, o dinledikleri müzik kendilerine aslında hiç bir ifade etmiyorken dinledikleri halde,

kürtçe müzik dinleyen, en azından ezgileri bizden olan bir müziği dinleyen türktür.

ben dinliyor muyum? hayır.
çok az kürtçe şarkı dinlemişimdir. aynısı yabancı şarkı içinde geçerlidir. benim için sarkıda ki söz önemlidir. anlamadığım bir şeyi dinlemem. bu ister kürtçe ister ingilizce olsun.

ama kürtçe müzik dinlemem diyip ingilizce müzik dinleyen adamlarında bir şey söylemesi beni acaiyp irrite ediyor.

sen metalicca dinlerken ne anlıyon baba? kafa sallıyorsun ama.
müziğin evrenselliğini idrak etmiş türk insanıdır.
koma amed, mehmet atlı veya hivron dinlemiş insandır.
(bkz: insan)
hiç ingilizce anlamadığı veyahut hiç fransızca anlamadığı takdirde bu dillerdeki şarkıları dinleyenlerden farklı olmayan insan. en nihayetinde müzik evrenseldir.
otostopçu olabilir.

geçenlerde bindiğim bir arabada başıma gelen olaydır. ayrıca başlıkta söz edilen kişiye de tam olarak uymakta olan bir örneğe de dönüşme sürecine böylece girmiş oldum. arabanın arkasında büyük hakkari yazmakta, ve içindeki insanlar kürtçe müziğin ezgilerinde coşarak araba kullanmaktalardı. bense şaşkın şaşkın, melodileri dinliyordum.

adigeley vermeşel, cadigeley vermeşel, adigeley vermeşel, cadigeley vermeşel diyordu. fena da değildi ya. gidene kadar aynı şeyi defalarca söyledi ve sonra ben köşede indim.

işin garip yanı türk olduğumu iddia etsem de yarım çerkez,bir kısmım kürt, tatarlık da var. göçmenlik de var kanda iyi mi... kısaca türküm ben, evet bu örneğe de uyuyorum.

adigeley vermeşel, cadigeley vermeşel. ben seni vermeşel adigeley vermeşel.
müziğin evrenselliğine inanan türk.

(bkz: bu benim lan)
ingilizce müzik dinleyen türk'ten farkı olmayan türk'tür.
(bkz: recep tayyip erdoğan)

"Şivan Perver Halepçe dediğinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz"
içinde provokasyon olmayan her müziği dinlediği gibi kürtçe de dinleyebilen kişidir.
irlanda müziği dinleyip ira, katalan müziği dinleyip eta sempatizanı olmayacağı gibi.
(bkz: ahmet türk)
ingilizce müzik dinleyen türk'ten farkı yoktur. müzik müziktir. bir de ingilizce müzik dinleyip bu türk'ü eleştiren öküzler vardır ki tadından yenmez.
ingilizce müzik dinleyen türkten farkı yoktur.
hiçbir kelimesini anlamadığım halde severek yaptığım "sıradan" bir eylemdir.

kürt değilim, kürtçe de bilmem ama adamlar iyi yapıyorsa hakkını vermek lazım.

ingilizce, fransızca dan farkı olmadığı halde önyargılarımız yüzünden "aaa öcü" tepkisini veriyoruz. aşın amk artık şunları.
etnik muzik sevenler icin siradan eylemdir.

bir sarki dogru bir sesle birlesince hic anlamadiginiz halde bu dille ne yaralar acilir icinizde sasarsiniz. saka etmiyorum, uykularimi kaciran hic anlamadigim kurtce sarkilar var. uykularimi kaciran hic anlamadigim farsca sarkilar var. uykularimi kaciran hic anlamadigim azerice sarkilar var. bagri yanik cografya orasi. dogu'nun derdine, kederine bulandiktan sonra yureginiz aciya aciya bir hal olacak, kacinilmaz.