kürtaj yasaklanamaz diye bağıran feministler

ilginç. amacı ne gerçekten merak ediyorum. halbuki kürtaj kadına vurulmuş en büyük darbedir. şimdi bunu savunmada amaç ne?

benim aklıma birtane geliyor ama dillendirmeye hicap ediyorum. sizinde aklınıza geldi dimi?

haklarını arayan cevval feministlerdir. yanlarındayım. aralarındayım.

bunun dışında, bütün bunların dışında kadına kuluçka makinası gözüyle bakmakta kadına darbedir.

feministliklerinden şüphe ettiren durum.

iktidar şaha kalkmış tecavüzcüleri özendiren söylemler yaparken, tecavüzcünün çocuğunu doğurmama seçeneğini madur kadına vermeyip, kadın doğursun biz bakarız diye devlet baba ayağına yatarken aynı zamanda anne gitsin kendini öldürsün, karnındaki bebenin suçu ne demektedir. hayır, tecavüzcüleri saldın saldın, 3 çocuk dedin, 5 çocuk dedin, kürtaj yok dedin, anne ölsün çocuk bizimdir dedin. ama millet hala uyuyor tabii.

uyanmak isteyenler için link:
http://kurtajyasaklanamaz.com/

haklarına sahip çıkan kadınlardır. bunun ne feministlikle ne de sekse düşkünlükle alakası var.

yasaklarla düzen kurulmaz, tam aksine düzensizlik yaratılır. eğitimsiz toplumların yan etkili antibiyotiği bu yasaklardır.

geneli 45 yaş üstüdür.

bugün resimlerde gördüm bağıran ve en önde feministlerin yaşı 40-60 arası.

ulan bedava verseniz sikmezler sizi.

kimse kimsenin bedenine karışmamalı ama daha doğmadan bir canın alınması vicdansızlıktır.

bu kürtaj muhabbeti daha farklı yollar ile halledilebilir , 2 tarafında bir birlerine adım atması lazım.

önüne gelenle yatıp, hamile kalınca da kurtulma özgürlüğü için bağıranlar midir acaba?

orda bagiran, (bagiran değil, hak arayan demek daha doğru) kadınlar emin ol senden daha egitimli ve istenmeyen gebelikten nasıl korunacagini çok iyi biliyorlardir. mücadele ettikleri olay bambaşka. herhangi bir kadının, hatta senin annen veya kızkardeşinin başına kötü bir olay geldiğinde, zamanında müdahale hakki onların aradığı. hükümetlerin insanların bu kadar da özeline karışabilme curetine karşı koyuş onlarınki.
bunu anladigin gün, umarım bu yola mecbur kaldığın gün olmaz.

gerçek sorun buna badem bıyıklı amcaların karar veriyor olmasıdır, esas dinlenmesi gerekenler kadınlardır. bakınız feministler demiyorum bütün kadınlardan bahsediyorum. ben bir erkek olarak dünyaya çocuk getirmenin yükünü bilemem, hele ki babasız bir çocuk getirmenin yükünü asla bilemem.

bu badem bıyıklı amcalar zaten babaları sadece çocuğun karnını doyuran bir varlık olarak görüyorlar. öyle olmasa çocuğa gerekirse devlet bakar demezlerdi her halde? bir çocuk için babasız büyümek kadar zor bir şey var mıdır ki? devlet çocukların elinden tutup sokakta yürüyebilir mi o çocuklarla? okulda dayak yiyen çocuk eve döndüğünde cesaretlendirebilir mi devlet o çocuğu babası gibi? bu adamlar nasıl yönetici oluyor esas bu daha büyük bir soru.

bırakın insanları, isteyen doğurur isteyen doğurmaz günahı da kendi boyunlarına kaldı ki bazı durumlarda o çocuğu dünyaya getirmek çok daha büyük bir hata olabilir. kimse peygamber değil bu dünyada şu anda sonuncusu yüz yıllar önce rahmetli oldu, kaldı ki o bile bilmiyordu mahşer gününde kimlerin ne ile hesap vereceğini o neden ile bırakın insanları kendi seçimleri ile baş başa. tabi bu dediklerimi kimse siklemez orası ayrı.

tahminen hz. ibrahim'in, oğlu hz. ismail'i kurban etme teşebbüsüne dil uzatacak insanlardır.

arkadaşım bırakın şu dalyarak muhabbetleri. diyin ki "kürtaj acı bir olay, allah mecbur bırakmasın kimseyi". ideoloji çatışmasına daha mantıklı bir yoldan girin. yaa var ya tam malsınız lan. amcık ağızlılar hem "başbakan gündemi değiştirmek için kürtaj meselesini çıkarttı" diyorunuz, sonra o kürtaj müdafaasını dillere destan şekilde tatbik ediyorsunuz. bu kadar mı aptalsınız?

insan öldürme özgürlükleri ellerinden alındığı için çığırıp duran feministlerdir.

gayet haklıdırlar.
(bkz: benim bedenim benim kararım)

"bedenime dokunma" diye bağıran feministlerdir. ayrı bir can olan bebeği organ zannediyorlarsa demek ki.

Bundan sonra gelecek olan yasakların farkında olan kişilerdir. Başlangıçta sesini çıkarmayan düzen kurulduğunda ise hiç bir konuşma hakkı yoktur. Zaten halk bir olmadıkça bunlar istediği herşeyi yapacak bizde salak salak burda konuşacağız. acı ama gerçek olan bu.

korunmayı akıl edemeyen kadınlardır.

Hiç bir kadın bayıla bayıla kürtaj yaptırmaz. Hormonlar annelik iç güdüsü karşı koyar olaya zaten. Kürtaj her ne kadar vahşet gibi görülse de kürtajın yasaklanması giderek çağdışında yerimizi ayırmayı sağlarken, daha büyük vahşetlere neden olacaktır. Her şey bir yana kadına doğur diye emirler yağdırmak en az üç beş demek ve sonrasın da kürtaj yok sezaryen yok demek kadın gibi kutsal bi canlıyı aşağılayıp yerin dibine sokmaktır. Hepinize lanet yağsın.

götlerinide yırtsalar cinayet işleyemeyecekler. o çocuk doğacak, nefes alacak, yiyecek, içecek, sevgilisi olacak senin bedenin falan değil kuluçka makinasısın amk 5 dakikalık zevk var diye orospuluk yapmadan düşünecektin.

bu ülkede tecavüzcülerin serbest gezdiği gerçeğini gören, ezilen, yok sayılan, hakkı yenilen kadındır.
tecavüz hakkında en ufak bir empati kurabilen insan, çıkıp da helal olsun AKP'ye yasaklayın ulan demez.
içinizdeki fetüs sevgisi, am düşkünlüğü, meme sevdası kadar insanlık varsa bi durup düşünürsünüz. bir umut neyi gözden kaçırdığınızı fark edersiniz.

kadın'ın haklarına ve hatta kendisine tecavüz edilip, bir döl yatağından ibaretmiş muamelesi yapılırken. orospu çocuğu olmayan herhangi bir kişi gelip de hakkını arayan kadına orospu dememelidir.

kürtaj yasağını protesto eden kadınlar, düşüp kalkarken korunmayı unutuyor da hamile kalıyor diye bir şey yok. onu sizin naçizhane götünüz uydurmuş.

feministlikle alakası yoktur.
insanlık hakkıdır.
şayet bu yasayı çıkartmaya kalkan zihniyetsizler bir çocuğun sorumluluğunu üstlenemeyecek bir kadını bu çocuğu doğurmaya zorlayacaksa.
o çocuk devlet güvencesi altına alınmalı ve bunun garantisi de verilmelidir.

haklarıdır.

kürtaj yasaklamak kadının kendine kalmış düşüncesini kısıtlamadır. kadın ister doğurur ister doğurmaz. bakamayacağı çocuğu dünyaya getirip daha fazla vicdan azabı çekmesinin ne anlamı var ki. evlilik dışı olmuş olan bir çocuk anne baba ayrı olduktan sonra ne kadar sağlıklı büyüye bilir ki ruhen.

o değilde sözlükte iyi kötü 3 senedir takılan bünye vardır. ortalama her yarım saatte bir sözlüğe girer çıkar. akebe kürtaj cinayettir demeden önce hiçbir kimseninde çıkıp kürtajı lanetlediğini görmemiştir bu insan. kürtaj yeni mi cinayet olmuştur yoksa sadece yalakalık mıdır bilemez bu tür bünyeler.

kürtajın yasaklanmaması gerektiğini yüksek sesle anlatmaya çalışan kadınlardır. ülkemizde yüksek ses çıkarmayanlar çoktandır iplenmemektedir.

bu kadınlar, kürtaja karşı çıkanları feministlerle sınırlayıp marjinalleştirmeye çabalayan iktidar kaynaklı örgütlü gerici trollizmin saldırıları ile karşı karşıyadırlar.

bir adet anneye bağlı olmadan yaşayaman ceninin yaşamasında "annenin söz hakkı yok." diyen beyin fakirlerine karşı yürüyen feministlerdir.

bakın ısrarla anneye bağlı olmadan yaşayamayan cenin diyorum. beyniniz basıyor mu beyin fakirleri?